"Jimin, nerdesin?"

10K 989 1.1K
                                    



°°°

"Başka istediğiniz var mı omegam?"

"Var!"

"Nedir o? Hemen yerine getireyim, emrinize amedeyim."

Taehyung onun bu halini sevmişti. Herkesin taptığı adam şu an onun önünde eğiliyordu. Dudaklarını ısırdı. Sonra Jungkook'un şok olacağı birkaç söz söyledi. Az önce o keşfettiği kanalı kapatması ile sinirleri bozulmuştu, o da onunkini bozmalıydı.

"Sen git, thita kurdun gelsin."

Adam ağzı beş karış açılıp eşine bakakalırken eşi, çekirdeksiz üzümlerini gözü çizgi dizide iken lop diye götürüyordu. Kırılmış mıydı? Belki? Eğer ki onun kurdu diğer kurtlar gibi ona uyum içerisinde olsaydı belki kırılmazdı ama Jungkook ve kurdu oldukça farklıydılar.

O an kafasının içinde yankılan kahkaha sesleri ile sinirlendi. Omegam beni mi istiyor Jungkook? İzninle gelebilir miyim? İstese omegası için hemen çıkabilirdi ama o dalga geçmeyi tercih ediyordu. Kurdu böyleydi, sahibi ile dalga geçmeyi severdi. Hemen de her şeyden haberi oluyordu. Hiçbir şeyi kaçırmıyordu Thita. Jungkook kurdunun seslerini kulak arkası etti ve omegasına döndü.

"Neden onu istiyorsun?"

Taehyung ağzındaki üzümleri yuttuktan sonra konuştu. Adamın bozulan yüz ifadesi kabak gibi ortadaydı ve bununla eğlendiğini fark etti.

"O gayet komik biri, beni hep eğlendiriyor."

Jungkook ellerini belinin iki yanına koydu. Başını televizyona çevirmişti fakat izlemiyordu. Dili ağızının içinde döndü ve sonunda yanağının içine baskı yaptı. Taehyung ise Jungkook'un nasıl kurdunu kıskandığını izliyordu. Bu onun için şaka gibi bir durumdu çünkü ne kadar sürü içinde gezmese bile insanların içindeki kurtları pek kıskandığını zannetmiyordu. "Ben de gayet komik ve eğlenceliyim!" diye hiddetle söylenince omega gülümsedi.

"Hı, hıı ondan."

"Öyleyim dedim!"

"Çok konuşmaya başladın sen, git bana karpuz bul getirimmiş."

Jungkook gözlerini kocaman açtı. "Pardon? Şimdi karpuzu nereden bulacağım? Daha zamanı gelmedi bile onun."

"Sorgulama da git omegamın istediğini getir. Önce eşim sonra iş. Hadi." Jungkook içindeki hanımcı kurdun sesini işitince gözlerini devirmekten geri alamadı. İkisi bir olup ona savaş açıyorlardı adeta.

Taehyung bir üzüm daha attı ağzına ama onu çiğnemedi ve gözlerini kırpıştırdı. "Tch tch. Thita olsa çoktan bulmuştu bile. Hem... Hem sen bilim insanı değil misin? İşin de bir yandan yaratmak. Git karpuz yarat gel bana. Hissediyorum. İçimdeki o güçlü şey karpuz istiyor benim!"

"Vivivi İçimdiki i giçli şiy kirpiz istiyir binim."

Jungkook sinirlenmişti ve yeri döve döve çalıştığı yere geri adımlamıştı ama tabii bunca işin arasında karpuz yaratmak için adımlamamıştı! Telefonunu alacaktı ve bir yerlerden dondurulmuş karpuz bulup getirecekti.

Taehyung ise hayret dolu gözlerle onun bu çocuksu tavırlarını izlerken içindeki omeganın sesini duyunca şok oldu.

"Lütfen onu dokuz ay boyunca böyle zorlama."

Taehyung kaşlarını çattı omeganın fısıltısı üzerine. Elinde de üzüm öylece kalıvermişti. Oldukça sessiz olan kurdu da Jungkook'u mu koruyordu? Bunca yaptığı şeye rağmen mi hem de? Ne için? Omega nüfusunu arttırmak istediği için mi onu savunuyordu yoksa? Taehyung'un kafası karıştı. Evet omegası oldukça yumuşak biriydi ve fazlası ile duygusal, yakınlarına da belli edemese bile düşkün biriydi. Yine de Jungkook'un yaptığı hatalara rağmen onu hemen en ufak şeyde bile korumak için sahibi ile iletişime geçmesi biraz moralini bozdu.

1 OMEGA ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin