"Bunca zaman neredeydin?"

18.2K 1.6K 1K
                                    

Woahh ben geldim kedi mamasına bulanmış soyalı mantılarımmm. Valla bu sefer bir okuyucumun fikriydi. Varsa öneriniz yazın, bir sonraki bölümlerde farklı farklı tarifler olursunuz.

Varsa nasipte.

Şey bu bölüm full cinsel içerik o yüzden uyarımı yapıyorum.

Kesin yorumlar yerlerde sürenecek bakın. En fazla okunmaya ama en az yorum sayısına daima mahkumdur smut bölümler. Yalansa yalan diyin.

Neyse, öpüldünüz kedi mamasına bulanmış soyalı mantılarım. İyi okumalar. 🖤

***

"Jungkook" diye fısıldadı en son omega nefesler içinde. Bir yandan uzak hem de yakın olması gerekiyor gibi hissediyordu ama bunun nasıl olacağı hakkında bir fikri yoktu. İçinde bir savaş vardı ve safların neden oluştuğunu hakkında bir fikri de yoktu çünkü beyni pelte olmuştu kızgınlığın vücudunu yavaşça sarmalaması üzerine. Tek odağı Jungkook'tu.

Efendisi ise onun ne kadar zor durumda olduğunu biliyordu bu yüzden onu kucağına aldı. Omega durup düşünmedi bile, sadece kollarını onun boynuna sardı.

"Taehyung... Az önce dediğimi duydun mu?"

Bu sırada yüzünü yeniden thitanın boynuna saklamış omega, hızla başını salladı. Dudaklarını onun sıcak tenine değdiriyor ve altında yanan sıcaklık ile kendisini sert baldırlara bastırıyordu. Jungkook'un neden iç çamaşırları ile yattığını düşünüyordu şimdi. Hep böyle miydi? O halde hep kızgınlık geçirebilirdi.

"Peki anladın mı?"

Omega yeniden başını sallarken dudaklarını bu sefer onun boynuna bastırdı. Onu anlamıştı ve onu reddettmeyecekti. Çünkü artık yirmi bir yaşına gelmişti ve kimse ile öpüşmemişti bile. Tabii o kurdunun bir anda çıkıp thita ile uzun soluklu bir öpüşme yaşadığını bilmiyordu, bunu saymazsak ve bu akşam kondurduğu pamuk gibi hafif öpücüğü de saymazsak onun yaşadığı ilk gerçek öpücük bu olacaktı.

Bu yüzden omega konuşmayıp ellerini onun yanaklarına koydu ve thitayı kendine çekti. Dudaklarına kondurduğu öpücük uzun soluklu olacaktı. Omega yerinden kıpırdandı ve kasıklarını daha çok onun kasıklarına yaklaştırdı.

Diğer fark ettiği şey ise thitanın; pjamasını nasıl giydirmiş ise aynı pjamayı nasıl geri soymaya başlamasıydı. Onun sıcak ellerinin, düğmelerini nasıl tek tek açtığını hissediyordu. En sonunda ise durumları eşitlendi.

Jungkook, Taehyung'un o tatlı dudaklarını emip, ısırıyor kendi ağzının içine ahlaksızca derinlere çekmeye çalışıyordu. Bir kuşun kanatlarının çırpınışları gibi kalbi hızlanan omega, elinin altındaki yanaklara daha çok bastırıyor asla gözlerini açamıyordu. Thita ise ellerini onun belinde gezdiriyor, yumuşak tenin güzelliği içine işliyordu.

Öpücükleri daha yüksek bir sesle odayı doldurduğunda artık tam olarak omeganın dolgun kalçalarının sertliğinin üzerinde hissediyordu thita. Bu dünyada son kalmış iki tür her geçen saniye kendinden geçiyordu lakin bir fark vardı; Biri dünyada doğan ilk tür, biri de kalan son türdü.

Taehyung ilk kez hissettiği hislere karşın inlerken bir anda altında duran adam onu yatağa devirdi ve dudaklarından seslice ayrılıp onun boynuna yöneldi. Omeganın kokusu buram buram burnuna doluyor, Jungkook'a; gençken gittiği sahillerde yapılan ucuz partilerin yeşil mavi ışıklarını hatırlatıyordu. Deniz arkadan dalga dalga beyaz köpüklerini kumlara kadar sürüklerken deniz gökyüzünün rengini almıştı. İşleri yüzünden gözaltları çökmüş bir adam için bu tarif edilemez derecede güzeldi.

1 OMEGA ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin