1 OMEGA ✓

"Bu Lavuk Mu Benim Babam?"

İyi okumalar...

***

Victor aşağı indi ve tekrar bahçeye oturdu. Etrafa şöyle bir göz attı ve boş olduğunu görünce paketini çıkardı, bir dalı dudaklarına usulca götürdü. Dumanı geceye karıştı.

Sıkılmıştı, müzik dinlemek de istemiyordu artık. Bir şey olursa duymak istiyordu. Nedeni belli değil, o da sanki çok bunalmış ve sıkılmıştı. Daha az önce kardeşini kontrol etmesine rağmen içine doğan bu berbat hisle sigarası bittiği gibi tekrar aynı yolu izledi ve kendisini yine aynı kapının önünde buldu. Açtı yavaşça.

Omega hala mışıl mışıl uyuyordu. Emin olamadığında arkasından sanki thitanın "yakından bak" diye bağırdığını hissetti. Tekrar onun dibine girdi. Sıkıntı yoktu.

Yavaşça dışarı adımladı, kapatmadı kapıyı. Bu sefer babasını kontrol etti. Babası da iyiydi. Sonra paranoya olduğunu düşünmeye başlayınca güldü. "Deli adam beni de delirtti."

Taehyung ise tekrar rüyanın ve derin hayallerin suyuna dalmıştı. Kızı ona okuma yazma öğretiyordu. "Anlıyorsunmuş?" Kızı sadece sekiz yaşındaydı ve ona tüm bunları öğretmeye çalışıyordu. Dehşet zekiydi, babalarına hep en iyi notları getiriyordu, hatta sınıf atlaması bile düşünülüyordu.

"Anlıyorummu- anlıyorum!"

Taehyung bu sefer kızının tuzağına düşmemişti. Kızı hala onunla onun gibi, yani bozuk konuşuyordu. Ama eğer bir sözlü sınavın içerisindeyseler kızı babası ile bakalım yanılacak mı diye özellikle bozuk konuşurdu. Taehyung kıl payı kurtulmuştu bu sefer. "Senin bu m ve d harfine takıntın ne anlamıyorum ki. Her kelimenin sonuna geçmiş zaman eki getirmeyi kesmen gerekiyordu." Kızı bu sefer cidden hata yapmıştı. Yapmamasını söylerken kendinin yapması ne ironikti ama. Babası ile konuşa konuşa buna alışmıştı. Ancak bunu çaktırmamaya çalışırken şöyle söyledi. "Aynı bunun gibi."

Omega Taehyung ise kafasını ciddi bir biçimde salladı. "Tamam, onu hayatımdan sileceğim."

"Gerçekten kullanman gereken yerde kullanmayı unutma ama." Kızı kahkaha atmıştı ve babasının yanağını öpmüştü. Ardından Taehyung da geri durmamış ve onun açık omuzunu öpmüştü.

"Bizi bırakmayacaksın değil mi baba?"

Ancak bir anda kızının ciddileşmesini cidden beklemiyordu. Taehyung kaşlarını çattı. "Nasıl yani? O nasıl söz kuzum?"

"İkizim deli gibi güçlü. Herkesi yok edebilecek kadar güçlü ve bunun farkında. Nasıl keşfedebileceğini arıyor. Bizlere, herkese zarar veriyor. Jungkook babam gibi olmak istiyor, öyle bir güç arzuluyor. Bizi korumak için onu da alıp gitmeyeceksin değil mi?"

Taehyung duydukları ile şaşırırken bir saniye falan güldü ama sinir bozukluğundan ibaretti bu. "Neler diyorsun kızım sen öyle? Saçmalama, ben ailemi bırakıp hiçbir yere gitmem. Hepinizi çok fazla seviyorum. Hem biraz daha zaman geçsin benim Theodore'a asla gücüm yetmez bile. Nerden baksan mantıklı bir yanı yok ki?"

"Evet baba... sorun bu zaten. Senin ona gücün yetmiyor. Lütfen gitme onunla."

"Güzelim, ben hep burada olacağım. Sonsuza kadar sizinle olacağım. Babana çok aşığım ve siz benim canımın bir parçasısınız." Omega, kızını kendisine çekti çünkü dolu gözlerini görmüştü.

Taehyung rüyasında kızı ile konuşmaya alışmış görünüyordu. Hala yüzünde huzurlu duran bir ifade vardı ki; ikizi bunu görüp içine bir su serpmişti. Gecenin üçü olmuştu, Taehyung derin uykudaydı, uyanmaya niyeti yok gibiydi ama bir anda yüz ifadesi değişti. Kaşlarını çatmıştı artık. Rüyasında bir şeyler oluyor olmalıydı.