"Senin taşakların var!"

11.1K 1K 1K
                                    

Lalisa modern bir şekilde dizayn edilmiş evinde salaş pantolonu ve siyah sutyeni ile bacaklarını iki yana açmış, koltukta biraz aşağı doğru kaymış sigara içiyordu. Ağzından dumanı kendine yeni bir eğlence bulmuş gibi "o" şeklinde çıkartıyor ve havada şekilden şekile süzülen dumanları izliyordu. Göz torbaları çıkmıştı geceleri uykusuz kalıp sigara ve alkol tüketip zamanını boşa harcamaktan.

Aklında o gün kurtarıp gecenin sonunda seviştiği mükemmel kadın vardı. Tam iki hafta önce, sonunda efendi Jeon'u boş yakalamış ve tüm kurtların bilgileri elinde olan adamdan yardım istemişti. Ne ala ama değil mi? Hala aklında o orospu vardı. Evet, Lalisa ona olan öfkesinden dolayı orospu diyordu çünkü ismine dahi inanmıyordu.

Çünkü Kim Jessi diye biri yoktu duvarın içinde.

Lalisa bu duruma öyle şaşırdı ki kendine gelemedi. Hatta bir ara her şeyi hayal veya rüya sandı çünkü böyle bir şey imkansızdı. Tüm kurtların bilgisi vardı ancak bu küçük dünyada yirmi beş yaşında adı Kim Jessi olan bir alfa kadın yoktu.

O düşüncelere dalarken bir anda kapısı çaldı ve gelen davetsiz misafire bir küfür etti. Kimse ile uğraşası yoktu. Söylene söylene kapıya giderken normalde haber verip gelen kişinin bu sefer haber vermeden gelen arkadaşı olduğunu gördü. Adam sağanak yağmura takılmış olmalıydı ki sırılsıklamdı.

Yine de gülümsedi kocaman. "Selam."

"Hoseok?"

"Girebilir miyim?"

Lalisa bir şey demedi ve kapıyı daha fazla aralayıp ona kısaca girebilirsin iması yaptı. O sırada Hoseok, Lalisa'nın sutyen ile kaldığını fark ettiğinde gözlerini kırpıştırdı ve bakışlarını kaçırdı. Utanmıştı.

Kadın önden adam arkadan giderken salona ulaştılar ve Lalisa koltukta duran ince ceketini giyip, küllükte başı boş yanan sigarasından bir fırt daha çekti. Eskisi gibi oturuyordu şimdi.

"Yağmura yakalanmışsın."

"Öyle oldu."

"Yolunun üstündeyim diye mi geldin?"

"Hayır, sana gelecektim zaten."

"Haber vermeyince öyle sandım."

"Yok, biraz ani karar oldu. Telefonumun şarjı bitince sana haber veremedim. Kusura bakma."

"Bakmam."

Lalisa sigaranın dibine gelince ağzına gelen acı tat ile yüzünü buruşturdu ve onu küllüğüne bastırıp söndürdü. Yenisini yakmaya gelmişti sıra. "Havlu ister misin?"

"Aslında... olabilir."

Havaya dumanı üflerken kadının gözlerinin pek bir soluk baktığını fark etti adam. "Banyodan al o zaman."

Açıkçası böyle bir cevap beklemiyordu ama yine de kalkıp havlu alıp saçlarını kurulamaya başladı. Adamın saçlarından adeta damlalar akıyordu. Fazla ıslanmıştı ani karar yüzünden. Lakin bugün bunu yapacaktı, pişman değildi şu anlık ve olmamayı da diliyordu. Kendisini kuruladığında Lalisa'nın karşısına geçti. Lalisa hala aynı duruyordu.

"Şu sıralar pek bir durgunsun. Kaç zamandır sormayayım diyorum ama kendini çok belli ediyorsun. Benimle paylaşmak ister misin?"

"Hayır."

"Oh... Peki."

Lalisa ona sigarasını uzattı. Hoseok bu teklifi beklemese de ve sigara kullanmasa da reddetmedi çünkü o sigara onun dudaklarına değmişti. Bu yüzden zarifçe sigarayı ondan aldı ve kendi dudaklarına götürdü. Derin bir nefes çekti ve tüm stresini üflediği dumanla atmayı denedi. Ardından tekrar sigarayı kadına uzattı.

1 OMEGA ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin