1 OMEGA ✓

"Biraz Rahatsızım."

Selam kakao aromalı erimiş ve ele yapışmış dondurmalarımmmm.

Bu yazar sizin yorumlarınız ile aşk yaşıyormuş. BÖLÜM SONUNA KOYDUĞUM SORULARI CEVAPLAYIN HE. Bence okuması zevkli.

Hadi siz bana yıldız fırlatın ben de sepetime toplayayım :)

***

Küçük kız pembe ve mor renklerin ağırlık gösterdiği boy aynasında kendine bakıyor ve saçlarını tarıyordu. Saat gece iki sularıydı ama o yaşıtlarının aksine uyuyamamıştı.

Çalışma masasındaki pembe renkli sıvı olduğu gibi duruyordu, dokunmamıştı.

Neler olacağını merak ediyordu, denemek istiyordu, bir çılgınlık yapası vardı ama korkuyordu. Sürekli tüpün üzerindeki yazıyı heceleyerek okuyor ve emin olmak istiyordu.

Bü-yü-me for-mü-lü.

Gecesinin hızlı geçen sularında daha fazla vakit harcayamayacağını biliyordu. Zamanı tutabilecek bir gücü yoktu. Bu yüzden kızın aklına gelen fikir ile yerinden kalktı ve penceresinin önüne gitti. Henüz evlerine yeni giren bu küçük saksıda daha açamamış bir çiçek bulunmaktaydı.

Kucağında onu masasına kadar taşıdı ve narince yerine koydu. Şimdi ise kız çiçeğe, çiçek ise kıza bakıyordu.

Bir çiçek yüzünden korkmasına gerek yoktu.

Tüpü eline aldı ve tıpasını çıkardı. İşe yarayıp yaramayacağını görmek istiyordu. Eğer yarıyorsa ne kadar yarıyordu? Küçük ve çılgın olsa da en ince detayına kadar düşünecek kadar zeki bir çocuktu.

Derin bir nefes aldı ve iki damla toprağa döktü ve küçük bir çocuğa göre oldukça sabırlı bir halde bekledi.

Kimi zaman pencereden aşağı gece dingin sokağı, kimi zaman ise çiçeği izledi. Yeniden saçlarını taradı ve sürekli saati kontrol etti. Damlayı ilk döktüğünde kolundaki saate baktı. İkiyi on beş geçiyordu.

Şimdi ise iki buçuktu.

Yeniden çiçeğe baktı.

Çiçek büyümüştü.

Kızın gözleri şaşkınlık ile açıldı ve ağzından bir sevinç nidası kopardı. Ancak evdekilerin uyuduğunu hatırlayınca hemen sustu. Bu inanılmazdı, inanılmazdı! Dakikalar geçtikçe umudu azalıyordu ama işte o bir anda büyümüştü!

Yatağına çıkıp zıplarken büyük bir iş başardığının farkındaydı. Bir anda kendini yatağa bıraktı ve kocaman ayısı Bay Boi'ye sarıldı.

"Hey Bay Boi! Beni birazdan olgun bir kadın halinde göreceksin, hislerin neler? Eğer kalırsa, söz veriyorum sana da biraz vereceğim. Ahaha!"

Ellerini çırpıyor ve alkışlıyordu. Neyse ki yarın anne ve babası uzun bir süre evde olmayacaktı bu yüzden biraz takılabileceğini düşündü. Zaten bu son şansıydı. Diğer günler deneme şansı çok riskli olurdu.

Belki... Dışarı çıkabilirse Lalisa denen o kadını görür ve uzun boyu ile o kadının saçını başını yolup onu rezil edebilirdi.

Belki de büyüyünce ondan daha beter olurdu, kim bilir?

Bu yüzden yerine geri oturdu ve tüm tüpü kafasına dikti. Çocuk aklı ile pembe renginde bir sıvının şeker gibi bir tadı olacağını düşünmüştü ama hayır... Bu sanki... ağızda metal, ağır ve iğrenç olan bir tat bırakıyordu. Hoşuna gitmemişti, yüzünü ekşitti.

Ardından sadece beklemeye koyuldu. Bitkide geçen sürenin aynısını not almıştı, aynı dakikanın kendi içinde geçmesini bekledi. Çok heyecanlıydı, birazdan kendini genç biri olarak görecekti. Böylece annesinin kıyafetleri ona tam olurdu ve makyaj malzemelerini istediği kadar kullanabilirdi. On beş dakika boyunca önündeki çiçeğe bakarak hayaller kurdu, kendini mutlu etti. Saniyeler ise hızla ve art arda birbirini takip etti.