1 OMEGA ✓

"Vante, artık ne söyleyeceksen söyle."

650 yorum sınırı. Bölüm sonunda görüşürüzz. İyi okumalar.

****

Rose televizyon başında çizgi filmini izlerken aynı zamanda meyveli yoğurdunu kaşıklıyordu. O sırada ise Beta babası düşünceli bir şekilde kağıda bir şeyler karalamaktaydı. Bu küçük kızın umurunda değildi. Hatta izlediği çizgi film bile umurumda değildi, gözleri ekrana değmekten başka bir şeye yaramıyordu. Şu an tek bildiği şey, meyveli yoğurdunun çok lezzetli oluşuydu.

Ancak dikkati kısa süre sonra tekrar dağıldı çünkü amcası kızıl saçları ile içeri girdi. Yeşil gözleri yine sinirli bakıyordu, aslında sinirli değildi sadece mizacı böyleydi ama yine de yeğenine karşı bakışları her zaman yumuşacık olmayı çok iyi bilirdi. Rose amcasını görünce kocaman gülümsedi. Meyveli yoğurdu artık umurunda değildi. Önündeki sehpaya yoğurt kabını bıraktı ve direkt amcasının yanına doğru koştu, boynuna sıkıca sarıldı.

"Victor amca! Sonunda gelebildin, seni çok özledim. Nerelerde kaldın?"

"Birkaç işim çıktı küçüğüm. Baban beni acil olarak çağırınca gelmek zorunda kaldım. Onunla konuşup geri gideceğim maalesef. Ama sana sözüm olsun, pazar günü tüm gün seninle birlikteyim."

Victor yeğenini kucağına alıp yanağına sert bir öpücük bıraktı. Rose'nin de aynı babası gibi sarı saçları ve ela gözleri vardı. Onların genlerinde açık renkli göz baskındı. Bu yüzden genelde Kim ailesinde doğan çocuklar kahverengi dışında her renk göze sahiplerdi.

Victor, Vante'ye selam verdi. Henüz iki gün önce görüşmüşlerdi ve genelde Vante'nin bir anda "arayıp acil konuşmamız lazım" dediğini pek duymazdı. Bu yüzden Victor oldukça meraklıydı. " Benimle konuşman gereken acil şey nedir?" diye bir soru yöneltti.

"Babamı da bekleyelim mi? Öyle konuşuruz."

"Pekala... Babam nerede?"

"Az önce bahçede çilek ekiyordu, çağırdım, gelir birazdan."

Victor bu bekledikleri süre içerisinde boş kalmak istemedi ve bir sigara yaktı. Rose hala kucağındaydı bu yüzden onu indirmek zorunda kalmıştı. Rose, bundan ne kadar memnun olmasa da sigara dumanını hiç sevmiyordu, zaten amcası da bu zehri onun içine çekmesini istemezdi. O yüzden onu yere indirdi.

Victor sert bir adamdı. Henüz 21 yaşındaydı ama okumuyordu, daha çok asker olmaya yönelik bir alfaydı. Sürekli spor yapıyor, sıkı besleniyor ve genel olarak güç gösterilerine girmeyi seviyordu. Henüz bir sevgilisi yoktu çünkü hiç ihtiyaç duymamıştı ancak o kadar seksi bir adamdı ki birçok betanın ve pasif alfanın istemeden kalbini yerle bir ederdi. Özellikle dar bir tişört ile tüm kaslarını sergileyip deri giyindiğinde, ateşli biz kızıla bürünürdü.

Vante ise ondan altı yaş büyüktü. Oldukça sakin, iyi niyetli, nerede nasıl davranmasını gerektiğini iyi bilen ve erken yaşta baba olduğundan sorumluluk sahibi biriydi. Eşi ile yedi yıldır mühürlüydü ve bir tane çocuğa sahipti. Bu ise Rose'den başkası değildi. Rose, huylarını saçlarını ve gözlerini beta babasından alırken, diğer her şeyi alfa babasına benziyordu. Neyse ki Vante; virüsten etkilenmeyen sayılı kurtlardandı ve son elli çocuğun ebeveynlerinden biri olmayı başarabilmişti.

Bahçe kapısından içeri koltuk değnekleri ile üstü çamur bir adam giriş yaptı. Oldukça yorgun görünüyordu. Saçlarına ak düşmüştü ve yüzünde kırışıklıklar meydana gelmişti. Hayat onu çok genç yaşta çökertmişti. Önce çok sevdiği biricik eşini kaybetmiş ve büyük acılar çekip, ölümün kıyısından dönmüştü. Sonra ise omega oğlunun ölmediğini duyarak kendisi ile büyük bir savaş verip tüm acısını bir kenara atıp onu aramaya koyulmuştu. Lakin oğlunu bir cadı diye andığı bir kadın kaçırmış ve asla ona geri vermemiş, bir hikayenin de böyle son bulduğunu düşünmüştü.