...

176 7 2
                                    

"Rüzgar ne yapıyorsun sen?"dedi Barış.Fazlasıyla şaşırmıştım.Onu görmeyi beklemiyordum.Barış gözlerimin içine bakıyordu.Nedensiz utanmıştım.Bakışlarımı ondan uzaklaştırarak yere bakmaya başladım.Bugün onunla bir diyaloğumuz olmamıştı.Biraz geç olmuştu ama farkıma varmıştı.Dakikalardır Rüzgar'la tartışıyorduk(Tabi buna tartışmak denirse) fakat ağzını açıp bir şey dememişti.Onun sayesinde bana yiyecek gibi bakan gözlerin arasında rezil olmaktan kurtulmuştum.Canımın ne kadar yandığı umrumda bile değildi.Eğer o olmasa herkesin önünde bir erkekten tokat yiyecektim.Bu gurur kırıcı davranışın vermiş olduğu eziklikle bir daha kimsenin yüzüne bakamazdım ama Barış buna müsaade etmemişti.Zaten ondan başkası da Rüzgar'a kafa tutamazdı.Sonuçta en yakın arkadaşıydı.

 Rüzgar hızlıca kolunu çekti.Öfkesi iyice artmıştı.Bunu gözlerinden anlamak mümkündü.Barış sorusunu tekrarlarken ben çenesi düşmüş bilinçaltı çöplüğümü susturmaya çalışıyordum.

"Bana cevap ver.Ne yapacaktın Eğer ben seni durdurmasam bir kıza mı vuracaktın?"Sana ne oluyor ya bugünlerde böyle?Bu sinirde neyin nesi.Kendine gel."

"Sen karışma Barış bu bizim meselemiz.Çek git şurdan bozuşmayalım."(Meselemiz mi?bizim mi ?Bu tamamiyle onun meselesiydi.Sadece beni bazı şeyleri yapmaya mecbur bırakıyor)

"Rüzgar saçmalamayı ne zaman keseceksin.Farkındaysan burda seinin bir kıza el kaldırmandan bahsediyoruz."Cidden bu çocuğun içinde merhamet kırıntıları vardı

"Barış çizgiyi aşıyorsun.Sana karışmamanı söyledim."Siniri artık gözlerinden çıkıp bana ulaşmaya başlamıştı.Hissedebiliyordum.

"Bende karışacağımı söyledim"dedi Barış onunda pek susmaya niyeti yoktu.

Bense iyice gerilmiştim.Endişeler beynime doğru akıyordu."Yeter.Kesin şunu artık."diye bağırdım.Olduğum yere yığılmamak için bütün irademi sonuna kadar kullandım.Ufak bir tedirgenlik titremesi hissettim.Ne kadar doğru olmasada kendimi iki yakın arkadaşın arasını bozmuş kötü kız gibi hissediyordum.

Uzun bir sessizlik olmuştu.Tam olarak da istediğim buydu.Rüzgar ve Barış bir şeyler dememi bekliyordu.Elbette diyecektim ama işlerin çığrından çıkmasından korkuyordum.Diyeceklerimi geri yuttum.Az önce dediklerimi düşününce bir an pişman oldum.Keşke o kelimeler ağzımdan dökülmeseydi.Evet dedikleri kesinlikle aşağılayıcıydı.Fakat susmasını bilmeliydim.Ne çekiyorsam bu dilimden çekiyordum zaten.Okulunda burslu okuduğum birisine diklenmekte neyin nesiydi.Keşke çekip gitseydim.Uff çıldırmak üzereydim.

Rüzgar ve Barış'sa donmuş bir vaziyette bana bakıyorlardı.(Olamaz)Gözyaşlarım yanağımdan süzülmeye başlamıştı.Bu günlerde hiç söz dinlemez olmuşlardı zaten.Gözyaşlarımın da etkisiyle çok bir şey dememeye karar verdim.Biliyordum ne kadar konuşursam o kadar kötü olucam.Elimle göz yaşlarımı silerek,sesimin titrememesine özen göstererek konuşmaya başladım.

YOK ARTIKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin