"Nereden çıkardın bunu.Daha üç gün oldu ne olabilir ki?."Dedim bakışlarımı kaçırarak.
"Seni tanımıyormuşum gibi konuşma.Karşında çocuk yok senin.Neyin var söyle."
"Bir şeyim yok.Okul harika.Öğretmenler mükemmel.Bir sürü de arkadaş edindim.Süperim anlayacağın."(İç sesim tam tersini söylüyordu.)
"Hııı sen istersen külağımla konuş.Çünkü ben yemem.Benden bir şeyler saklıyorsun.Aramıza mesafe girdi diye uzaklaştık mı?
"Yok be.Olur mu öyle şey.Dediğim gibi sorun yok.Sözüme hiç itimadın kalmadı mı yoksa.Hem ayrıca ben değil sen bir şeyler saklıyorsun.Ben sana hiç bir şey diyor muyum?"
"Tamam açma konuyu."Yüzü yerden toplayabileceğim kadar düşmüştü.Onu mutsuz eden ama anlatmadığı bir şey vardı.Onu böyle görmeye alışkın değildim.Daha yeni geldi diye sık boğaz etmek istemedim.Zaten uzun bir süre buradaydı.Konuşacak bol vaktimiz olacaktı.
"Hadi gel sana çizdiğim tasarımları gösteriyim.Özlemişsindir."dedim ayağa kalkıp onu kolundan çekiştirerek.Benim yok etmeyi başardığım neşesini bir şekilde yerine getirmem gerektiğini düşündüm.Ben yapamazdım belki ama tasarımlarım bunu yapabilirdi.
"Sen hiç büyümeyeceksin demi?"dedi.gamzelerini ortaya koyarak.Gözlerimi kocaman açıp evet anlamında başımı salladım.Beş yaşındaki küçük bir kız çocuğundan farkım yoktu.
***
Çekmecemden çıkardığım kağıtları yatağın üzerine yaydım.Benim diye söylemiyorum ancak hepsi göz alıcı derecede mükemmeldi.Bunlar benim gecemi gündüzüme katıp katıp,emek verdiğim çizimlerdi.Her birini üzerimde hayal etmiştim.En büyük ve gösterişli hayalimdi.Ünlü bir Tasarımcı olmak.Herkesin benden bahsetmesi.İnsanların üzerinde kıyafetlerimi görüp gururlanmak.Kelimeler sığdıramayacağım bir hayal ellerimde duruyordu fakat bir o kadar uzaktı.
"Bunlar çok güzel.Sen harikasın."dedi.Bana hayran dolu bakışlar atarken.Bir onun gözlerinde vardı bu hayranlık.Gururumu okşuyordu ister istemez.
"Biliyorum."
"Yetenekli olduğunuz kadar da mütavasisiniz de"dedi yumuşak bir sesle.
"Öyle olduğumu söylerler."dedim kasım kasım kasılırken.
"Bir gün çok ünlü bir tasarımcı olacaksın."dedi.Cümlesini hiç şüphe duymadan söylemişti..İhtimal anlamı bile yüklemişti.Bana güveniyordu bunu bilmek güzeldi.
"Umarım."dedim hiç ummayarak.Yüzüme yayılan kocaman gülümseme silinip gitmişti.Gerçek olmayacak bir hayal için uykularımdan vazgeçiyordum.Ne kadar belli etmemeye çalısamda içten içe üzülüyorum.Hobim değildi, hayalimdi bu çizimler...Bir hayalim gerçekleşmişti fakat bunun olması Sabri'nin gol atması gibi bir şeydi...Kıvanç üzüldüğümü anlamış olmalı ki kolunu omzuma sarıp beni kendine çekti.
"Beni unutmazsın değil mi ünlü olunca?"dedi beni güldürmeye çalıştığı çok bariz belliydi.
"Saçmalama"diyerek karnına usulca vurdum.Sanki büyük bir acı vermişçesine "Karnım."diye bağırdı.Onun o çocuksu hallerini seviyordum...
"Abartma be"diyerek bir kez daha vurdum.
"Sen bayağı güçlenmişsin ya.Kas falan mı yaptın yoksa?"
"Son boyoğu goçlonmuşsun yaa.Kos folonmu yoptun yokso?"Dediklerini dalga geçerek tekrarladım.Doğal olarak ardından evin içinde büyük bir kovalamaca başladı.Kahkalarımız evi inletiyordu.Birazdan komşular kapıya dayanabilirdi. Neyse ki Kıvanç'ın telefonundan gelen neşeli bir melodi tarafından koşuşturmamız sona erdi.Ben nefes nefese kendimi koltuğa attım.O da telefonda konuşuyordu.Meyra'yla konuştuğunu anlamıştım.Ne kadar aşkım,birtanem,canım gibi sevgi içeren ifadeleri kullanmasada bunu yüzünden anlayabiliyordum.Konuşması bitince yanıma gelip oturdu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YOK ARTIK
ChickLitTesadüfen gözleri gözlerime değdi.Bunun büyük bir aşkın başlangıcı olduğunu bilemezdim... "Sana tut diyen yok zaten.Senin kollarında olmaktansa yeri boylamayı tercih ederim Bay Ukala."dedim. , "Öylemi."diyerek üzerime doğru yürüyüp,beni duvara yasl...