"Rüzgar uzak dur benden.Kendine eğlenecek başka birini bul."diyerek arkamı döndüm.Ona konuşma hakkı vermeye hiç diyetim yoktu.Hızlı adımlarla orayı terk ettim.Şu an onların ne yaptığıyla ya da ne konuştuğuyla ilgilenecek halim yoktu. Acırcasına,alay edercisine bakan bakışların arsından sıyrılıp geçtim.Bir an düşündüm de acaba Rüzgar haklımıydı. Onun dediği gibi yapıp okuldan gitmelimiydim. Belkide ama bu zevki ona tattırmak istemiyordum.
Gözyaşlarım artık çığrından çıkmıştı.Şu an tek istediğim yalnız kalmaktı.Okulda koşup duruyordum.Nereye gittiğimi bilmiyordum aslında sadece koşuyordum.Artık nefesim kesilmişti ve farketmiştim ki okulun en alt katındaydım.Kimse yoktu.Zaten olmasını da istemiyordum.Olduğum yere çökerek hıçkırarak ağlamaya başladım.Bir an eski okulumu düşündüm.O okulda da böyle kaç kez ağlamıştım.Hep alışmaya çalışmıştım ama nafile.Beni soğutmak için ellerinden gelenleri yapmışlardı.Sırf güzel olduğum ve erkeklerin sürekli bana çıkma teklifi etmesinden dolayı kızlar tarafından sevilmezdim.Sanki benim suçummuş gibi.Erkekler onlara ne demeli.Erkeklik sıfatına layık olamayan varlıklar.Çıkma tekliflerini kabul etmedim diye erkeklerin çoğu bana "yollu"derdi.İftiranın bini bin paraydı.En yakın arkadaşımı bile bana düşman etmişlerdi..Şimdi ise burslu olduğumdan dolayı sevilmiyorum.Hıçkırıklarım artık önü alınmaz bir hale gelmişti.Nefes almakta güçlük çekiyordum.Orada kaç saat öylece ağladım bilmiyorum.Kafama tuğlayla vurulmuş gibi hissediyordum.Gözyaşlarım beni uykunun sevimli kollarına itmişlerdi...
***
Birisinin omzunda uyandım.Fakat burda benden başka kimse yoktu ki.Hareketsiz duruyordu.Sadece nefes alıp verişini duyuyordum."Acaba oda uyuyor mudur?"diye düşündüm.Hoş kim olduğunu bilmiyordum ama...Dur bir dakika ben bu kokuyu bir yerden hatırlıyorum.Düşündüğüm kişinin olmasındansa hiç tanımadığım bir erkeğin olmasını yeğlerim...Yavaşça doğrularak ona baktım.Rüzgar mışıl mışıl uyuyordu.O buraya ne zaman gelmişti ki?Daha önemlisi niye gelmişti?Belki ona sorabilirdim.Hatta ona içimde kalanları söylerdim ama o çok güzel uyuyordu.Gülümsedim.En azından uyurken korkutucu değildi.Bana bir şey demeden yanımda duruyordu.Dalga geçmiyordu.Kaşları çatık değildi."Kesinlikle sen hep uyu."dedim.Tabiki de bunu iç sesim söylemişti.Onun uyumama ihtimalinide göz önünde bulundurmalıydım. (Ovvv )Ben konudan iyice uzaklaşmıştım.Cidden onun burda ne işi vardı ki?Acaba ne kadardır omzunda uyuyordum?Öfkeli halime bürünmeye çalıştım ama kalbim buna müsaade etmedi.Onunla kaç defa yakınlaşmıştık fakat bu bambaşkaydı.Ne sinirli görünüyordu ne de gıcık.Alaycı ifadesi yok olmuştu.Tamamıyla tatlı görünüyordu.Kalbimin nesi vardı böyle aklımdan neler geçiriyordum ben Rüzgar ve tatlılık.İkisi yan yana ne kadarda anlamsızdı.Saçma düşüncelerimi uzaklaştırdıktan sonra biran uyanabileceği ve onu izlerken görebileceği aklıma geldi.Tekrar eski pozisyonumu aldım.Başım yine onun geniş omuzlarındaydı.Değişik bir duyguydu.Hiç hissetmediğim..
Uyanıyordu...Aslında gitmesini hiç istemiyordum.Belki sakin bir şekilde konuşsak anlaşabilirdik.Birbirimizi tanımaya çalışmamıştık ki.Tamam saçmalamanın lüzumu yoktu.O kaba,kendini beğenmiş,ukalayla hiçbi şey konuşamazdım.
Giderken adım seslerini duyabiliyordum.Bense ağırlaşan gözlerimin etkisindeydim.Aşırı dozda uykum vardı...
"Mısra uyan."Gözlerimi zar zor araladım.Bu sesin Rüzgar'dan gelmesi gerekiyordu ancak öyle değildi.Barış karşımda duruyordu.Ne yani az önce rüyamı görmüştüm.Bu imkansızdı.Rüya olmasına anlam veremiyorum.Gerçekti... Hissetmiştim.
"Bir saattir seni arıyorum. Telefonunu da almamışsın yanına.Nasıl merak ettim seni haberin varmı?"dedi Barış.Endişeli olduğu her halinden belliydi.Beni elimden tutup usulca ayğa kaldırdı.Ve ani bir hareketle bana sarıldı.Aha bi şok daha.Yavaşça onu itip bir adım geri çekildim.Bir süre konuşmaktan kaçındım.Sadece şu anki duruma anlam vermeye çalışıyordum.Birbirimize attığımız salakça bakışların ardından kelimeler dişlerimin arasından kayıp gitmişti.
"Rüzgar nerede"diye sordum.Ağzımdan çıkan ilk cümle rüyanın bende yaptığı şok etkisindendi.Şu an bunu sormam çok saçmaydı.Neyseki bu ilk yaptığım saçmalık değildi.Sürekli saçma şeyler yapardım zaten ben.
"Rüzgar'mı o yukarıda.Niye sordun ki?"Bana anlamadığını belirten bakışlar atıyordu.
"Hiç ben sadece"Konuşamıyordum.Kelime haznemi bir yokladım.Fakat şu anki duruma uygun hiçbir şey yoktu.Bakışlarına aldırmadan hızlıca yürümeye başladım.Sanırım yeni uyandığımdan olsa gerek biraz üşüyordum.Ellerimle vücudumu sardım.Barış üzerindeki ceketi çıkarıp omuzlarımdan bıraktı.
"Teşekkür ederim"dedim.Gülümsemeye çalışarak.Yalandan bir gülümseme ne kadar gerçek durabilirse o kadar gerçek duruyordu yüzümde.Onunda yüzüne sıcak bir gülümseme yerleşti.Dışarıdan bakıldığında romantik bir andı.Kızların yaşamak istedikleri anlardan birisiydi.Özellikle de bizim okuldaki kızların.
Ellerini ceplerine koyup bana bakmaya başladı.Benimle ilgilenmesi hoşuma gidiyordu.Sempatik tavırları içime işliyordu.Yakışıklıydı,kibardı, sempatikti.Bir kızın isteyebileceği her özellik onda mevcuttu.
"Biraz hava almak ister misin?"dedi.Sanki çok önemli bir şey istercesine tedirgindi.Bense çok istiyordum hemde çok.Zihnimdeki ve vücudumdaki her dürtü burdan çıkmam için çığlık atıyordu.
Onunla göz göze gelmemeye çalışarak ağzımın içinden olur diye mırıldandım.Ne kadarda kısık bir tonla söylemiş olsamda duymuştu.
"Tamam o zaman.Buranın havasından daha güzel bir havanın olduğu bir yere gidelim."
"Neresiymiş orası?"
"Gidince görürsün."
"Peki öyle olsun."
Okuldan çıkana kadar hiç konuşmadık.Çıktığımızda ceketini geri ona uzattım ama kabul etmedi."Sende dursun."dedi göz kırparak.İtiraz etmeye niyetim yoktu.Gerçekten üşüyordum.Arabasının yanına geldiğimizde centilmen bir şekilde kapıyı bana açtı.İstemediğim kişilerde dışarıdaydı.,Teneffüste olduklarını bilseydim biraz daha kalırdım orada"diye geçirdim içimden.Tam arbaya binmek üzereydim ki.Bakışlarım Rüzgar'ın bakışlarına değdi..(Bu sürekli olmak zorunda mıydı?) Kızgın bakıyordu.Oysa rüyamda uyurken ne kadarda masum görünüyordu.Ben arabaya binip Barış'la uzaklaştığımızda bile onun arkamızdan baktığından hiç şüphem yoktu...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YOK ARTIK
Genç Kız EdebiyatıTesadüfen gözleri gözlerime değdi.Bunun büyük bir aşkın başlangıcı olduğunu bilemezdim... "Sana tut diyen yok zaten.Senin kollarında olmaktansa yeri boylamayı tercih ederim Bay Ukala."dedim. , "Öylemi."diyerek üzerime doğru yürüyüp,beni duvara yasl...