~🎼 LET ME DOWN SLOWLY 🎼~
3 SAAT ÖNCE...
"YA LÜTFEN ŞU ÇİÇEĞİMİ ALABİLİR MİYİM ARTIK, BEYEFENDİ? KENDİM YAZARIM NOTUMU." karşımda ki çiçekçi adama cırlayıp parasını ödediğim çiçeği ellerime alıp minik dükkandan ayrıldım. Adam bana sanki şaka yapıyormuş gibi yarım saattir not kağıdına saçma sapan şeyler karalıyordu. Hızlı adımlar ile yürürken elimde ki karanfillere baktım. Gülümseme yüzüme yayılırken ellerimde iyice kavradım karanfilleri. Bu çiçekleri kardeşlerime alıyordum. Zeynep ve Zülal'e... Canım kadar sevdiğim iki kişiye almıştım. Bu iki kişi benim şu koskocaman dünyada en ama en değer verdiğim kişilerdi. Kan bağı olmasa da gönül bağımız vardı bizim. Bu da en önemli bağ değil midir?
Yüzümde gülümseme daha da yayılınca içimde ki güzel duygular ile yürümeye başladım. Bizim kızlar ortak bir evde kalıyordu. Aileleri zengin oldukları için büyük bir ev ayarlayıp beraber kalmalarını istemişti. Uzun zamandır da beraber yaşıyorlardı. Ben ise tek başıma yaşıyordum. Annem ve babam şehir dışında yaşıyorlardı. Ailem beni çok fazla umursamasalar da ben onlara kıyamıyordum. Gün aşırı onlarla telefonla görüşüyordum.Evime geldiğimde hızlıca ayakkabılarımı çıkarıp Karanfilleri masanın üzerine dikkatlice bıraktım. Odamda bulunan iki tane hediye paketine bakarken gülümsedim. Bu paketlerin içinde Zeynep ve Zülal'e bu aylık paramdan arta kalanı ile Kar küreleri almıştım. İkisine de farklı Kar küresi seçip almıştım. Zeynep'in en sevdiği renk olan pembe, Zülal'e ise en beğendiği renk olan kırmızı Kar küresini almıştım. Paketleri son bir kez kontrol ettim ve kıyafet ayarlamaya başladım. Dolabımda çok fazla kıyafet bulunmuyordu. Sadece iş için giydiğim kıyafetler ve rahat bir kaç parça vardı. Sıkıntı ile omuzlarımı düşürüp biraz daha karıştırdım dolabımı. "Hadi ya, bulayım bir tane doğru düzgün kıyaf-" derken gözlerim siyah bir rengi olan kazağa odaklandı. Bu kazağı geçen sene bizim kızlar almıştı. Kazağı hızlıca elime alıp incelemeye başladım. Siyah, boyunlu kazağın İspanyol kolu vardı. Dokusu bile çok hoştu. Kazak giymeyi sevsem de Bu kazağın değeri yüksek olduğu için pek giymemiştim.
Hayranlıkla kazağı üzerime geçirip altıma da boru paça bir pantolon geçirdim. Aynada ki yansımama baktım. Kazak üzerime tam oturmuştu. Yansımama bakarken saatin su gibi geçtiğini kavrayınca dalgalı saçlarımı serbest bıraktım. Dalgalı olmalarını çok seviyordum.
Dalgınlıkla unuttuğum şey yeni yeni aklıma gelince elime küçük bir not kağıdı alıp kalem ile bir şeyler yazmaya başladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SİYAH KARANFİL[Askıya Alındı/Devam Edecek]
FantasyDuyduklarım ile kaşlarım usulca çatıldı. Gerçekleri kavramak istemeyip kulaklarımı tıkamak istedim. "S-sen miydin?" Titrek nefesim cümlem ile dışarıya uğlaştı. "Bendim." Kendi ağzı ile yaptıklarını söyleyince hayrete düştüm. Bunu onu ağzından duymak...