20.BÖLÜM|KALP SIZISI

24 3 65
                                    

Dizim kırıldı, kolum kırıldı ama hiç biri kalbimin kırılması kadar acıtmadı canımı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Dizim kırıldı, kolum kırıldı ama hiç biri kalbimin kırılması kadar acıtmadı canımı. Öyle bir acıdı ki canım, öyle bir sızladı ki kalbim buna bir tarif bulmam imkansızdı. Buna acı demek bile hafif kalırdı. Bu duygu isimsizdi. Kalp sızısı... Bütün sızılardan daha büyük olan o sızıydı...

○●○●○●○●○●○●○●○●○●○●○●○●○●○●○●○

Karnıma sancılar saplanıyordu. Keskin sancılar ellerimi karnıma götürmeme sebep olurken artık gücüm kalmamıştı. Karşımda korkarak yüzüme bakan Giz artık sonsuzluğa sürüklenmişti. Aklında o kadar şey vardı ki yüzüne yansıyordu. Dilinin ucunda binlerce kelime geliyordu ama susuyordu. Keyfinden değil, suskunluğa yeminli olduğu içindi.

"O nerede?" Karanlık sese yüzümü dönmeden konuştuğumda keyif dolu bir şekilde nefesini tenime üfledi.

Yüzüne bakmıyordum. Yüzüne bakamıyordum. Onun yüzüne bakınca korkak bir kız çocuğu olmaktan korkuyordum.

"Giz, sana soru sordu güzel bir kadın. Hadi cevaplasana,"

Gözlerim Giz'in üzerinde gezinirken gözünden bir damla yaş aktı. Konuşamıyordu. Bağırmak istiyordu ama yapamıyordu. Kötüydü. Ayakta duracak gücü yoktu. Bakışları öylesine çökmüştüki ona sımsıkı sarılmak istedim. Bir felaketin ortasındayken bile ona iyi gelmek istedim.

Dik dur, Giz.
Gösterme kötülere zayıflıklarını.
Lütfen...
Lütfen, kardeşim.

"Ah! Yine unuttum ben. Özür dilerim, Giz. Sen konuşam-" cümlesi yarıda kesilirken sesi işittiğim yöne büyük bir taş fırlattım.

"Kes o çeneni. Ales nerede, onu söyle!"

Sesim buz gibiydi. Kendi sesimi tanıyamadım ben.

Bana ne olmuştu böyle?
Kimdim ben?
Bu... Bu ben değilim.
Sinem böyle birisi değil.
Hiç böyle birisi olmamıştım...

Sinirli soluyuşlar kulağıma bir yılanın tıslayışı gibi gelirken ellerimi sıktım. Attığım taş onu sinirlendirmişti.
Attığım taş onun bedenini acıtırken birazdan da benim ruhumu acıtıp geçmişimi hatırlatacaktı.

Dibime kadar geldi, karanlık ses. Ruhuma kadar indi. "Hadsiz!"

Geniş eller saç diplerime hızla ulaşırken dudaklarımdan bir inilti koptu. Canımın yanmasından bağırmadım, kalbimin sızısından bağırdım. Öyle bir bağırdım ki geçmişim gözümün önüne geldi.


°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°


Papatya çayının olduğu sıcak bardağı avcumun içine alıp tıpkı çayın sıcaklığı gibi olan tebessümümle babamın çalışma odasının kapısını çaldım.

SİYAH KARANFİL[Askıya Alındı/Devam Edecek]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin