10.BÖLÜM:YILDIZ KAYMASI

31 5 2
                                    


~🎼SEVİLMEMİŞİM🎼~

★☆★☆★☆★☆★☆★☆★☆★☆★☆★

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

★☆★☆★☆★☆★☆★☆★☆★☆★☆★

Kafamı geriye doğru yatırdığımda kuruyan dudaklarımı ıslattım. Boğazımda oluşan ağrı ve vücudumda ki kırgınlıktan hasta olduğumu anlayıp yüzümü buruşturdum.
Zihnim yeni yeni açılmaya başladığında gözlerim etrafa odaklandı. Yaklaşık yarım saattir oturuyordum ama kıpırdayamıyordum. Bulunduğum yerin bana yabancı olduğunu anlamam bir kaç dakikamı alsa da hızla kendimi topladım ve ayaklandım.
En son ormanda uykumun gelip o soğuk havada uyuduğumu hatırlıyordum. Daha fazlası yoktu. Hafızam sadece bunları hatırlatıyordu bana. Başımı sağa ve sola çevirip tekrardan bakındım odaya. Saray gibiydi... Gerçekten odanın içi saray gibiydi. Görkemli koltuk takımları, duvarda asılı duran şatafatlı resimler ve antika eşyalar...

Tıpkı Kumral adam, Asil ve Giz'in bulunduğu ev gibi...

Sahi ya, onlar ne yapıyordu şu an? Elbette ki benden önce nasıl geçiriyorlarsa günlerini yine öyle geçiriyorlardır...

Yavaşça yutkunup nefesimi dışarıya verdiğimde kulağıma tok bir ses yerleşti.

"Uyandın mı, yabancı?" Duyduğum ses, kendinden emin çıkan bir adamın sesiydi.
Başımı hızla çevirip arkamda gizlice bana bakan adama baktığımda irkilerek bir adım geriledim.

"Kimsin sen?" Cümlemin ardından kendimi koruyabilmek için elime bir şey almak istedim fakat korkumdan yerimden kımıldayacak mecalim yoktu. Sakin kalabilmek için nefes alış verişimi düzene sokmaya çalıştığımda karşımda ki, tanımadığım adam bana doğru bir adım atıp durdu. Yüzünde ki ciddi ifade beni korkutsa da korktuğumu belli etmemek için elimden gelen her şeyi yaptım.

"Yabancı olan sensin. Asıl sen kimsin?" Kaşlarını çatmış bana bakarken sessiz kalmayı tercih ettim. Çünkü diyecek, açıklayacak mantıklı bir şeyim yoktu.
Suskunluğuma katlanamayan sert bakışlı adamın yüzü iyice kasıldı. "Sorumu sana yönelttim, cevap istiyorum?" Bakışları benim üzerimde gezinince bir anda gözlerime baktı. "Seni ilk defa görüyorum. Düşman ülkeden mi geldin?"

Düşman ülke?
Düşman ülke dedikleri yer de neresi?
Neler oluyor? Bu kadar karmaşa da fazla değil mi? Bu kadar oyun çok fazla değil mi?

Bu sefer kaşları çatılan tarafta bendim.
"B-benim gitmem gerek." Buradan ayrılmak için öne doğru birkaç adım attığımda, adam hızla önüme geçip gitmeme engel oldu. "Nereye? Beni, senin düşman olmadığına inandırman lazım!"

Dudaklarımı dişledigimde buradan kaçabilmek için mantıklı, akla uygun bir yalan uydurmak geçti ama asla aklıma söyleyebileceğim bir yalan gelmiyordu. Burada ki insanları -Evlerinde kaldığım o üç yalancı insanlar dışında- kimseyi tanımıyordum.

Karşımda ki sabırsız adam benden cevap beklerken dudaklarımı aralayıp "Ben... Ben şeyim... Iı hani şey varya, şey işte," dediğimde hiç demek istemediğim sözleri söyleyip cümlemi devam ettirdim. "Şey, Asil ile arkadaş olan adam var ya hani, Kumral olan-"

Karşımda ki adamın burnundan soluduğu nefesini üzerimde hissettiğimde yutkunmaya çalıştım.

"Ales... Ales mi?" Benim cümlemi hızla kestiğinde kendisi konuşmuştu.

Adı Ales miydi?
Kumral adam diye hitap ettiğim kişinin ismi Ales miydi?

Kumral adamın adını dudaklarından çıkardığında yüzünde ki öfkeli ifade git gide artıyordu. Ne yapacağımı şaşırıp bir anda saçmalayıp "Ben Ales'in akrabasıyım." Diyerek kafamı salladım.

Saçmalamıştım. Gerçekten fazla saçmalamıştım. Karşımda ki adamın, Kumral adamdan yani isminin Ales olduğunu öğrendiğim adamdan nefret ettiği o kadar açıktı ki... Ve ben o nefret ettiği kişinin akrabasıyım, diyerek saçmalamıştım. Hemde öyle bir şeyin olmamasına rağmen.
Adamın soğuk bakışlarını üzerimde hissettiğimde artık nelerin olup biteceğini kestiremiyordum. İkimizde sustuğumuzda adam bakışlarını benden çekti ve yan tarafa doğru bakmaya başladı. Bir şeyler düşünüyor gibiydi. Birşeyler düşünüp bana söyleyecekmiş gibiydi.

"Düşmansın!" O kadar tiz bir ses ile kurmuştu ki cümlesini korkmadan edemedim. Başımı olumsuz anlamda iki yana salladığımda itiraz ettim. "Hayır hayır. Yok öyle bir şey." Ellerim titremeye başladığında korkudan dolayı bir şeyler geveledim.

"Hey, sus artık. Sende onun soyundan gelmiyor musun?" Sorusuna karşılık yalanım ortaya çıkmasın diye başımı onaylarcasına salladım. "Öyleyse sende yalancısın," odaya göz gezdirdiğinde bana da nefretle bakamaya başladı. "Burada kalacaksın. Ben izin vermediğim sürece de buradan çıkmayacaksın. Kim bilir belki de ömür boyu burada kalırsın, küçük kız?" Cümlesinin ardından yerimden kımıldayamadım.

O adam ne saçmalıyordu böyle?
Neler diyordu?

Benim bir şey dememe izin vermeden odadan hızlıca çıkıp geniş kapıyı kilitledi. Ellerim ile kapıya sertçe vurmaya başladığımda kontrolümü kaybetmek üzereydim. Bu odada kalamazdım. Neredeyse hiç yemek yememiştim ve açtım. Sancılarımdan ve  geceye kadar o soğuk ormanda günümü geçirdiğim için çok halsizdim. Birde bu adamın beni buraya hapsetmesi...

"Kapıyı aç, lütfen. Hey, beni duyuyor musun?" Sesimi şiddetli bir tonda çıkarmak istesemde çıkaramadım. Sırtımı kapıya yaslayıp başımı büyük odada ki küçük cama doğru yatırdım. Dışarıyı izlemeye başladığımda sesli bir nefes verdim. Karnım açlıktan dolayı bulanmaya başladığında yüzümü buruşturdum.
Birkaç dakika daha dışarıyı izlediğimde söylediğim yalan tekrardan aklıma geldi. Kumral adam ile akraba olmak... Ales ile akraba olmak...
Düşüncesi bile komikti. İmkansız şeylerin komik olduğunu düşünmeden edemedim. Halsizlikten dolayı üzerime uyku çökse de uyumak istemedim. Uyumak değil de daha çok görmek istiyordum. Etrafı inceleyip kendimi korumalıydım. Kendimi böyle insanlardan kurtulmam lazımdı...

Bir anda gördüğüm görüntü ile gözlerimi kırpmaya başladım. Dudaklarımda aptalca bir sırıtış belirince kendimi birazcıkta olsa iyi hissettim. Yıldız kaymıştı... Hayatımda ilk defa kayan bir yıldız görmüştüm. Yıldız kayınca, dilek tut, derlerdi. Sanırım o dilek gerçekleşiyormuş.
Peki ya bu imkansızlığın içinde dilek tutsam... Gerçekleşir mi?
Bütün imkansızlığa rağmen kabul olur mu dileğim?

BÖLÜM SONU...

°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°

Hepinize merhaba canlarrr ^^
Nasılsınız bakalım?

Evett... Kumral Adamın ismini öğrendik🥺... Ales...
Sizce yakışmış mı?

Bölümü nasıl buldunuz?

Sinem'in söylediği yalan...🥲

Bölüm hakkında ki düşüncelerinizi yazmayı unutmayınnn

Sizleri çok çok seviyorum
Kendinize çok iyi bakınnn ^^

Diğer bölümde görüşmek dileği ile...

<3

SİYAH KARANFİL[Askıya Alındı/Devam Edecek]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin