Yeni kurallar beraberinde yeni bir yaşam stili getirdi. Çocuklar güne çok erken başladıkları için yorgunlardı zaten, bir de üzerine öğle yemeğinin kaldırılmasıyla kısa sürede kimsenin kolunu bile kaldırmaya hali kalmadı. Islah evinin yeni müdürünün de söylediği gibi, çoğu zaman kavga etmek için bile enerji bulamıyorlardı.
"Çok acıktım!" Daisuke söylendikten sonra yardım istercesine ağabeyine baktı. Bu sırada Kazutora, hücre tuvaletine paspas yapıyordu ama günün son saatleri olması sebebiyle canı çıkmıştı.
Aniden durup, parmaklarını sopanın etrafına sardı. "Yedide akşam yemeği yedik. Dört saat önce falan. Sabaha kadar sabretmek zorundasın." Aslında kendisi de acıkmıştı.
Daisuke ofladı, gözleri dolunca bakışlarını kaçırdı. "Ne fark eder? Akşam yemeğinden sonra kahvaltı için, kahvaltıdan sonra da akşam yemeği için sabretmem gerekiyor. Asla tam olarak doymuyorum. Masadan aç kalkmaktan sıkıldım."
Yönetim el değiştireli birkaç ay olmuştu. Artık ağustos ayının sonuydu. Yani, Kazutora'nın cezaevine transfer edilmesinde aşağı yukarı bir yıl kalmıştı. Aynı şekilde Daisuke'nin özgürlüğüne kavuşmasına da.
"Ben de!" Kazutora ofladı. "On dokuz yaşındayım ve hayatımın altı yılını burada geçirdim. Eski gardiyanlar büyüdüğümü söyleyip bana takılıyorlar çünkü benim bacak kadar halimi bile biliyorlar. Sadece bir yıl daha burada olacağım. O kadar geçen sürede birçok şey yaşadım hatta bir keresinde eski müdür beni uyarmak için odasına çağırmıştı. Sahiden yaşlı ama yapıcı bir adamdı. Tek derdi bu duvarların arasında hoş olmayan olaylar yaşanmasın istiyordu. Her ne olursa olsun bu kadar kötü bir dönem görmedim."
Kazutora epey keyifsiz olan Daisuke'ye tüm içtenliğiyle sıkı sıkı sarıldı. Küçük kardeşi onu bırakana kadar kendini geri çekmedi. Aslında çocuk da onu bırakmadı.
Saatin on olduğunu bildirmek amacıyla ıslah evi bir anda karanlığa bürününce birbirlerinden ayrılmak zorunda kaldılar.
"Geldi yatın zıbarın uyarısı." Kazutora paspası bir kenara bırakarak Daisuke'yi elinden tutup tuvaletten çıkardı.
Hücrenin içi nispeten tuvaletten daha aydınlıktı çünkü ay ışığı az da olsa pencereden içeri giriyordu.
Yataklarını bulduktan sonra pijamalarını giydiler. Kazutora giyinip soyunurken genelde kimseden çekinmezdi ama hücrenin içine de kamera yerleştirildiğinden beri kendini hiç rahat hissetmiyordu. Şekilden şekile girip, hiç açık vermeden giyindikten sonra yattılar.
Kazutora'nın rüyaları hala karmakarışık bir evrendi. Hala ölü ya da diri arkadaşlarını görüyordu ve zaman zaman onlar tarafından suçlanmaya devam ediyordu.
Anılarını görüyordu bazen de ama değiştirilmiş olarak. Mesela Shinichiro'nun ölümüne sebep olmadan durmuştu bir keresinde. Bir rüyasında ise itirafçı olmuştu ve Mikey'ye onu Tetta Kisaki'nin azmettirdiğini söylemişti.
Saat onda yatmaları demek önlerinde uzun bir gecenin olduğu anlamına geliyordu. Kazutora'nın nefes alışındaki tuhaflık, açlık yüzünden uyuyamayan Daisuke'nin dikkatini çekti ve çocuk yerinden kalkarak onun yanına uzandı. Ağabeyinin sırtını sıvazladı ve o da orada uyuyakaldı.
Sabah saat altıda toplu alarmın sesi ıslah evinin genelini inletirken çocuklar homurdanarak yataklarından kalkmaya başladılar. Kazutora kıpırdanınca Daisuke ile burun buruna geldi. "Yine kabus mu görüyordum? Hiç hatırlamıyorum. Komaya girmiş gibi uyudum. Konuştum mu?"
"Konuşmadın." diye yanıtladı Daisuke. "Ve evet, sanırım kabus görüyordun ama sonra rüyan düzeldi herhalde... Rahat uyumayı özledim. İlk günlerimde olduğu kadar huzursuzum artık."
![](https://img.wattpad.com/cover/293384975-288-k310231.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Days Are Numbered 卍 Kazutora Hanemiya
FanfictionPolisler etrafını çevrelediğinde, Kazutora sorun çıkarmak istemediğini ima edercesine ellerini kaldırdı ve sakince teslim oldu. Gözleri donuk bakarken ilk kez itiraf etti. "Onu ben öldürdüm... İsmi Keisuke Baji." BAŞLANGIÇ TARİHİ: 02.12.2021 FİNAL T...