7

235 24 42
                                    

Teşekkür mahiyetinde Kazutora, Uchida'ya sarıldı. Sevdiği çocuğun kolları tarafından etrafı sarılmış olan Uchida ise bir an için ne yapacağını bilemedi. Kalbi o kadar hızlı ve güçlü çarpıyordu ki görüşü kararıyordu sonra hemen kendine geliyordu.

"Hayatımı kurtardın, Uchida-senpai." diyerek itirafta bulundu Kazutora. "Yani, sanırım. Mikey'nin nasıl bir tepki vereceğini bilmiyorum ama her şeye rağmen teşekkür ederim."

Cesaretini toplayan Uchida, kollarını Kazutora'nın göğüs kafesinin etrafında dolayarak çocuğa sarıldı. Çenesini omzuyla boynu arasına yasladıktan sonra biraz daha sıktı onu kollarıyla.

Bu sarılmanın farklı olduğunu biliyordu Kazutora. Ne arkadaşlarının ne de akrabalarının sarılmasına benziyordu. Güçlü bir sarılmaydı ama aynı zamanda nahif idi. Bir ağabey sarılması gibi değildi ya da dostça değildi ama taciz ediliyormuş gibi de hissettirmiyordu.

Kafası karışmış olsa da Kazutora bu temastan hoşlanmaya başladı. Sevgi dolu hissettiriyordu ve incinmiş kalbini onarıyordu. Ondan kopamadı, zaten Uchida'nın da ayrılası yoktu. Kazutora'nın kokusunu beynine kazımak istiyordu.

Kapıdan anahtarın tık sesini duyana kadar ayrılmadılar. O an geldiğinde ise kapıya doğru yürüyerek yetkililer karşısında kollarını birbirlerine bağladılar. Gardiyanlar dikkatsizlik için çocuklardan özür diledikten sonra onlara hücrelerine kadar eşlik ettiler.

"Kazutora!" diye bağırdı Shoji, çocuk hücreye girdiği gibi. Anında yanına geldi "Neredeydin, abi? En son kaçak var diye alarmları çalacaklardı... Ne sırıtıyorsun lan deli sikmiş gibi? Kazu- tora?"

"Tuvalette kaldım. Malın biri ben içerideyken kapıyı kilitlemiş" diye yanıtladı Kazutora ve kontrolsüzce gülmeye başladı.

Onun kahkahaları Keiji'yi de yanlarına çekti. "Lan! Neyin var?.. Çamaşır suyu kafa mı yaptı?.. Sen bugün çamaşırhanede değildin ki! Ya da tuvalet temizliğinde." Fısıldayarak devam etti. "Uyuşturucu mu aldın? Öyleyse gardiyanlar görmesin seni. Yat kenara, uç kendi kendine."

Bu tepkiler Kazutora'yı yine güldürdü. O kadar aptal görünüyordu ki Shoji onu yatağına götürüp suratını yastıkla kapattı. "Sen burada dur, tamam mı? Kendine geldiğinde konuşuruz. Mesela malı kimden aldığını merak ediyorum."

Kazutora yastığını yüzünden çekerek arkadaşlarına baktı. "Uyuşturucu almadım, gerçekten! Şu an kafam yerinde ama değil de. O kadar heyecanlıyım ki acayip tepkiler veriyorum. Hareketlerimi siktir edin."

"İlginç." dedi Keiji. "Hadi hareketlerini siktir ettik, niye bu kadar heyecan yaptın?.. Amına koyayım tuvalette esir kaldığın o arada en fazla ne yaşamış olabilirsin ki? Bir saniye... Yanında biri ya da birileri vardı ve patladınız, değil mi? Hala uyuşturucu etkisinde olduğunu düşünüyorum."

"Eh!" diyerek doğruldu Kazutora ve cebinden bir kağıt çıkardı. "Mikey etkisindeyim. Sonunda siktiğimin mektubunu yazabildim! Tuvalette kalmak yaradı bana. Başıma kimse üşüşüp ne yaptığıma bakmadan yazabildim mektubumu sonunda."

Mikey'ye gidecek mektubu cebine geri koyarken cebinde bir kağıt daha olduğunu fark etti. Ne olduğunu merak ediyordu ama şimdi Shoji ve Keiji'nin önünde çıkarıp okuyamazdı. Ayaklandı. "Gidip, vereyim şu mektubu."

Diğerleri peşine takılmadan hücreden çıktı. Amacı gerçekten mektubu göndermek değildi. Henüz Draken ve Mitsuya'nın mektuplarını yazamamıştı ama kısa sürede onları da halledip hepsini birlikte gönderecekti.

Issız bir köşeye geçerek cebindeki diğer kağıdı çıkarıp okudu. Tıpkı tahmin ettiği gibi, Uchida'nın aşk mektubuydu bu. Islah evindeki başka bir çocuk olsa gidip onu döverdi ama Uchida ona yardım etmişti ve iyi bir çocuktu. Ayrıca Kazutora'yı sahiden seviyordu, onu işletmeye çalışmıyordu.

Days Are Numbered 卍 Kazutora HanemiyaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin