20

118 23 14
                                    

Kazutora ve hücre arkadaşları hücreden birlikte çıktılar ancak daha ilk koridorda yolları ayrıldı. Daisuke ile Kaede dikkat çekmeyen bir köşede kendi rollerini oynamak için bekleyeceklerdi; Kazutora ile Tokunaga ise bir aktör edasıyla sahneye çıkıyorlardı.

"Tokunaga-kun," Kazutora avluya çıkmadan durdu. "sen mutfaktakilerle yemekhanedekileri uyar ve isyanımıza davet et. Seninle ve gelmek isteyenlerle avluda buluşuruz."

"Beni dinleyin!" Kazutora'nın sesi avluyu inletirken, insanlar onu ve arkasından bir ordu getiren Tokunaga'yı izlediler.

Kazutora duvar dibindeki bir banka çıkarak sesini duyurmaya devam etti. "Burada bulunma sebebimiz belli. Hepimiz ha isteyerek ha istemeyerek suç işledik ancak bu insanca yaşama hakkımızın elinden alınması anlamına gelmiyor. Ülkemiz bize bir şans veriyor, rehabilite olmamız için. Çalınan haklarımız için çalışalım. Yönetim istifa!"

Kalabalık da "Yönetim istifa!" sloganları atarken Kazutora'nın kalbi heyecanla hızlandı. Etrafına bir göz gezdirdi. Kapılar kısa bir süre için tutuluyordu, konteynerlardan alevler yükseliyordu ve avludaki herkes avazı çıktığı kadar bağırıyordu.

"Yoldaşlarım!" Tokunaga'nın sesi Kazutora'nın sesine eklendi. "Geceyi bizim isyan ateşimiz aydınlatacak. Haklarımızı geri alana kadar dönmek yok."

Sahiden de konteynerlardan yükselen alev tüm avluyu gün gibi aydınlattı. Çocuklar güçlerini birleştirerek sloganlar atarken ıslah evinin camlarını kırdılar ve hatta bir, iki gardiyanı rehin aldılar. Onlara tabii ki zarar vermeyeceklerdi; amaç güç gösterisiydi.

Kazutora çatışma için hazır beklerken camdan atılan bir gaz kapsülü ayağının dibine düştü. "Siktir!" Başta kapsüle tekme atsa da kapsül yine avlu içinde kaldığından gaz hepsini etkiledi.

"Kapsülleri içeri atın!" Kazutora koluyla yüzünü korurken öneri sahibine baş salladı. Ardından yerden kaptığı kapsülü gaz salgılayamadan ıslah evinin içine attı. Bu hareketle birlikte sirenler çalmaya başladı.

Yeni müdür istifaya çağrıldı, çeşit çeşit slogan atıldı, gardiyanlarla çatışıldı, avlu üstü açık olmasına rağmen gazla doldu, direnci zayıf olanlar bayıldı, en güçlünün gözleri yaşla ıslandı. Kazutora bu savaşı kazanamayacağını biliyordu ama zaten amacı Kaede ile Daisuke'ye zaman kazandırmaktı.

Göz gözü görmez hale geldiğinde Kazutora etrafta dolanarak yoldaşlarına baktı. Avlunun her köşesinde ayrı bir mevzu vardı. Çocuklar en çok da yakalanan arkadaşlarını geri almak için olay çıkarıyordu.

Tokunaga kollarından tutulunca, Kazutora depara kalkmış bir sporcu gibi yerinden fırlayarak hücre arkadaşını tutan gardiyana kafa attı, diğerini de yumrukladı.

Adamlar yeni gelen ekiptendi yani zırhlılardı. Kazutora çelikten bir adamdan yediği yumruklar geri sendeleyerek düştü. Darbe o kadar sağlamdı ki Kazutora'nın kanı zemini boyadı.

Canının acısına rağmen Kazutora ayağa kalktı, pencerelere bakarken müdür ile göz göze gelerek gözlerini kıstı. Adam ona yukarıdan ve aşağılayıcı bir tavırla bakıyordu. Kazutora ise hiç olmadığı kadar kinliydi. Müdür tek kaşını kaldırarak ve pis pis sırıtarak içeri girdi.

Çok geçmedi, sadece birkaç saniye sonra müdür de yanında iki özel gardiyanıyla birlikte avluya çıktı. Ortam anında sakinleşirken, duman dağıldı. Konteynerler hala yanıyordu, yeni rehinler çocuklardı. Kazutora hariç herkes yakalanmış, kelepçelenmişti.

Sarı, vahşi gözlerini son bir umutla etrafında gezdirdikten sonra Kazutora teslim olur gibi ellerini kaldırdı, başının arkasına koydu. Direnişin çabuk bittiğini düşünüyordu ama yine de Kaede ile Daisuke'ye zaman kazandırdığından emindi.

Gardiyanlar son teslim olan çocuğu kollarından sıkıca tuttular. Tam ceza hücresine götürülecekti ki müdür elini kaldırarak onları durdurdu. Kazutora düşmanıyla bu halde burun buruna gelmek istemiyordu.

"Ne belanı istiyorsun?" Orta yaşlı müdür, Kazutora'nın karşısında duruyordu. O kadar öfkeliydi ki hiçbir tepki beklemeden çocuğu dövmeye başladı; yumruklarını gelişi güzel vuruyordu, çocuğa verdiği zarar umurunda değildi. "Seni uyarmıştım, çocuk!"

Kazutora yediği dayak yüzünden kendinden geçecek halde olmasına rağmen başını dik tutarak müdürün yüzüne kendi kanını tükürdü. "Ben de sana seni göndereceğimi söylemiştim, müdür bey!"

Adam onu bir posta daha dövdü. Kazutora öğürüyor, ayılıp bayılıyor ve nefes almakta güçlük çekiyordu. Yine de rahat durmadı. On beş gün ceza aldığını öğrenince yeniden dikleşerek düşmanına baktı. "Cezamı aldım mı şimdi? Tamam!" kafasını geri vererek tüm gücüyle müdürün suratının orta yerine kafa attı ve güldü... Ve bayıldı.

Yaşadıklarından sonra Kazutora uyanma ihtimali olduğunu düşünmemişti ama gözlerini açmayı başardı. Sırtüstü bir pozisyonda yatakta uzanıyordu, yüzü bembeyaz tavana bakıyordu ve oksijen maskesi yüzünün yarısını kaplıyordu. Uyandığı gibi kalçasına yediği iğneyle tekrar sızdı. Doktoru kulağına fısıldadı. "Uyanmak için çok erken."

İkinci sefer uyanışında yüzünde oksijen maskesi yoktu, iğne de yemedi ama hala tavana bakıyordu. Kafasını rahatlıkla yanına çevirdiğinde Daisuke'nin başını omzuna koyduğunu gördü. Küçük çocuk uyuyakalmıştı. Aynı şekilde Kaede de Kazutora'nın yanındaki sandalyede uyukluyordu.

"Kaede-kun!" Kazutora çok alçak bir sesle çocuğun dikkatini çekmeyi başardı. "Başardınız mı?"

Yerinden irkilerek fırlayan Kaede "Kazutora-kun!" dedi. Onun heyecanı Daisuke'yi de uyandırdı ve ikisi Kazutora'nın boynuna sarıldılar. "Nihayet uyandın! Dört gündür doktor seni uyutuyor. Sırf ceza hücresine hemen gitme diye. Sağlığın o hücre için uygun değilmiş."

"Dört gün uyudum ama kendimi çok yorgun hissediyorum." Kazutora güçlükle kolunu kaldırarak Daisuke'nin saçlarını karıştırdı. "Ee başardınız mı?"

Kaede perdenin arka tarafına baktıktan sonra Kazutora'ya iyice yaklaştı. "Başardık. İlginç şeyler bulduk ama şimdi bunu anlatmanın sırası değil. Hücreye döndüğünde konuşuruz. Doktor uyanık olduğunu fark ederse hareket etmek için biraz daha beklememiz gerekecek. Sen şimdi bize yeni görevlerimizi  ver."

"Beklemek." Kazutora bunu çok net söylemişti ama anlamadılar. O da ekledi. "Bekleyeceksiniz. Size uygun bir vakitte bir sonraki görevlerinizi vereceğim. Ortalık henüz çok gergin olmalı. Postayı risksiz göndereceğiz."

Days Are Numbered 卍 Kazutora HanemiyaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin