Lahmacunuma aşkla bakarken bilmediğim bir numaradan mesaj gelmişti.
0552...= Lahmacun mu browni çikolata mı?
Mesajı görünce dudaklarımda ufak bir tebessüm belirdi.
Siz= Ihıııı ben buna cevap veremem.
Hikâyeme bir şans verir misinizz<3
Bir an da belimden havaya kaldırılmamla neye uğradığımı şaşırdım.
"Sen kimsin ya. Bıraksana beni şunu yolmam bitmedi."dedim.
"Güzelim kızın haşatı çıktı zaten güzel bir ders almıştır."dedi.
Kafamı arkaya çevirdiğimde Barkını gördüm.
"Ya Barkın bırakır mısın şu şırfıntıyı dövmem lazım."
O da "Cık"dedi.
Kafamı kızlara çevirdiğimde Buğlem'i Barlas, Kayra'yı Aras, Asel'i Ateş ve Defne'yi Deniz belinden tutarak dışarı çıkartıyorlardı. Hepimizi bahçeye çıkardılar. Her an erkeklere dalabilirdik. Kavgamızı nasıl bölerler.
Buğlem" Ya siz bizi niye dışarı çıkartıyorsunuz kavgamız yarıda kaldı. " diye cırladı.
Ateş" Kızım zaten kızların haşatı çıktı. Dua edin şikayet etmesinler. "
"Ederlerse gene döveriz" dedim.
Kızlarla bakışıp çardaklara oturduk."İyi dövdük ama hee "dedim. Erkekler de yanımıza oturdu.
Buğlem "Valla kanka iyi dövdük.Bir daha Aras'a yaklaşacağını sanmıyorum."dedi.
Kayra"Yaklaşırsa zaten tekrar döveriz."
Hepimiz aynı anda "Bizim için bir zevk!"dedik ve gülmeye başladık.
Erkeklerde bizim bu hallerimize zaten alıştılar. Aras'a dönüp "O cadı tekrar yanına gelirse haber veriyorsun. Yoksa her türlü bana haberi gelir bilirsin"diyip göz kırptım.
Çok geçmeden zil çaldı. Sınıflarımıza dağıldık. Şimdiki dersimiz Allah'tan görsel. Ders çekicek halim yoktu valla. Hoca da serbest bırakmıştı zaten. Bizde Buğlem ile kitap okumaya başladık. Kayra da arkada resim çiziyor. Arkadaşım diye demiyorum kendisi çok güzel resim çizer. 1 ders boyunca böyle geçti. Okulda Bade'nin dayak yemesi konuşuluyor. Konuşsunlar sıkıntı yok. Bade'yi çoğu kişi sevmiyor. Keşke biraz akıllansa. Son derste bizi serbest bıraktı. Bizde Buğlem, ben ve Kayra korku oyunu oynamaya başladık. Geçenlerde Buğlem bulmuştu. Hem kendi buluyor hem korkuyor. İkiside korkuyor ama oynamaktan da vazgeçmiyorlardı.
Zilin çalmasıyla zamanın nasıl geçtiğini anlamadık. Çantalarımızı toplayıp dışarı çıktık. Herkesle vedalaşıp evlere dağıldık. Buğlemle aynı yerde oturduğumuz için oda bizimle geliyordu. Ah bir ehliyetim olsa da biz Buğlemle geze geze gelsek.25 dakikada eve geldik. Ah bu İstanbul'un trafiği ne olacak böyle. Buğlemlede vedalaşıp evlere dağıldık. Eve geldiğimizde evde sadece Hatice abla vardı. Annemle babam işteler. Hatice abla evimizin çalışanı. Küçüklüğümüzden beri bizimle çalışıyor. Hatice ablanın çocuğu olmadığı için bizi çocuğu gibi sever. Eve girdiğim gibi direk mutfağa gittim.
Hatice ablanın yanağından öpüp "Hatice Sultan ben çok acıktım ya!"
