"mi flor..."

573 24 0
                                    








Multimedya müziği eşliğinde okumanızı tavsiye ederim...




Bugün bütün işlerimi erken bitirmiştim. Onu okul çıkışı almak için kampüsün önünde bekliyordum. Birlikte yemek yemeye gideceğimize söz vermiştim. Aramız hiç olmadığı kadar iyiydi. Onunla aynı yatağı paylaşıyorduk, birlikte bazen dışarıya çıkıyorduk. Bütün düşüncelerim buram buram onunla kokuyordu. Benim gibi bir adam için kabullenmesi oldukça zor olmuştu. Ama bu halimden oldukça memnundum. Onun bana alışmasını sağlamıştım. Kampüsten çıkan öğrencileri izlemeye başladım.

Onun bir kızla birlikte gülüşerek çıkışını beklemeye başladım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Onun bir kızla birlikte gülüşerek çıkışını beklemeye başladım. Teni yine kızarmıştı, sıcak hava ona pek iyi gelmiyordu. Bir kaç kez bu yüzden ateşlenmişti. Uzun sarı saçlarını dağınık bir şekilde topuz yapmıştı. Pudra rengi askılı bir tulum giymişti. Elimde bir kaç defter ve kitap vardı. Kız ona sürekli bir şeyler anlatıyordu. O güzel gülüşünü herkese bahşediyordu. Siyah spor arabamdan indim. Beni gördüğü zaman safir rengi gözlerinde bir ışıltı meydana gelmişti. Kızla birlikte yanıma geldikten sonra ona sıkıca sarıldım. Onu sadece sabah yanımda uyurken görebilmiştim. Çok erken evden ayrılmıştım. Gerçekten özlemiştim. Sevmekten daha fazla şey hissediyordum ona karşı... Nazikçe geri çekildi.

"Merhaba! Beni almaya geldiğin için teşekkür ederim. Bu arada seni arkadaşımla tanıştırmak istiyorum."

Kız uzun kahverengi saçlarını geriye doğru savurdu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Kız uzun kahverengi saçlarını geriye doğru savurdu. Elini uzattı. Ben pek sıcakkanlı sayılmazdım. Kız cilveli bir şekilde konuşmaya başladı.

"Bay Marsilya sizin büyük bir hayranınızım. Sizinle tanışmak büyük bit şeref!"

Başımı aşağı yukarı sallayıp onu yok saydım. Kız biraz hayal kırıklığına uğramıştı. Güz eğilip kıza bir şeyler söyledikten sonra yanımızdan ayrıldı. Arabanın kapısını açtım. Arabaya binerken yüzü asılmıştı. Şöför koltuğuna geçtikten sonra arabanın siyah filmle kaplı camlarını kapattım. Ona doğru döndüm. Sol elimi yanağına koydum. Bana doğru döndüğünde gözleri dolmuştu. Alnını alnıma yasladım.

"Neden bu kadar kabasın? Sadece bir merhaba diyebilirdin."

Dudaklarımı özlediğim dudaklarına bastırdım. Görmek istemiyor muydu? Ondan başka hiçbir kadın umrumda bile değildi. Zarifçe bana karşılık vermeye başladı. Öpüşüm giderek derinleşmeye başlamıştı. Hala tam olarak birlikte olmamıştık. Onu hiçbir şeye zorlamak istemiyordum. Onunda bunu istemesini bekliyordum. Ama gün geçtikçe bu benim sınavıma dönüşmüştü. Yavaşça geri çekildim. Safir mavisi gözlerini açtı. Sıcak nefesi dudaklarıma çarpıyordu. Sessizce fısıldadım.

"Senden başka hiçbir kadına dokunamam nefesim! Güzel gözlerinde yaş görmek istemiyorum."

Gülümsedi, kendimle olan savaşımı bir kez daha kaybettim. Geri çekilip arabayı çalıştırdım. Onun elini bir an olsun bırakmıyordum.

"Okul nasıl geçti meleğim?"

Heyecanlandığını hissetmiştim. Büyük bir hevesle anlatmaya başladı.

"Çok eğlenceliydi, sınıftaki bir çocuk sevdiği kıza evlilik teklifi etti. Ders kaynamış oldu. Hep birlikte kutlama yaptık."

Bir kaç kez ona baktığımda yüzündeki o heyecanı yaşar gibi olmuştum. Avucunun içine bir öpücük bıraktım.

"Belki birgün bizde evleniriz."

Yanakları kızarmıştı, arabanın camını açıp dışarıyı izlemeye başladı. Onun için şık bir mekan kapatmıştım. Kimsenin onun varlığından haberdar olmasını istemiyordum. Mekanın önüne geldikten sonra arabamı durdurdum. Restaurantın görevlisi arabanın kapısını açmak için yaklaştığında ona uzaklaşması için işaret verdim. Çok fazla düşmanım vardı, onu korumak için kimsenin yaklaşmasına izin vermiyordum. Okulunda bile bir çok adamım onu izliyordu. Güvende olması her şeyden önemliydi. Arabadan indikten sonra onun kapısını açtım. Elini sıkıca tutup birlikte mekana girdik. O sokaktaki yerel yerlere gitmek istesede bunu istemiyordum. Yeterince dikkat çeken bir görünüşü vardı. Zarar görmesini istemiyordum. Her şey istediğim şekilde hazırlanmıştı. Manzarayı gören hoş bir masa hazırlamışlardı. Oturması için onun sandalyesini çektim. Yanındaki sandalyeye oturdum. Şef garson çekinerek konuşmaya başladı.

"Efendim isterseniz yemekleri servis etmeye başlayabiliriz."

"Başlayabilirsiniz. Balıkları hafif ızgarada pişirilmesini istiyorum."

Garsonlar yanımızdan ayrılınca Güz bana doğru eğilip konuşmaya başladı.

"Sen benim balığı öyle sevdiğimi nereden biliyorsun?"

Onun sandalyesini kendime doğru çektim. Saçlarındaki tokayı çıkardım. Altın sarısı saçları ahenkle beline döküldü. Gözlerini devirip saçlarını tekrar toplamak için elimdeki tokaya uzandı. Bir nefes kadar yakındı. Onun büyüsüne kapılmamak için kendimi durdurmaya çalışıyordum.

"Böyle çok daha güzelsin."

Safir mavisi gözlerinde hoşuma giden o ışıltı belirmişti. Kadim dünyadan gelen bir mucize gibiydi. Olağanüstüydü.

"Sanırım başına güneş geçti. Tokamı ver Marsilya!"

Buranın iklimi onu çok zorluyordu. Havanın sürekli sıcak olmasından şikayetçiydi. Onun hırçın halleri hoşuma gidiyordu.

"Başıma güneş geçmedi mi flor (çiçeğim)! Senin güzelliğin yüzünden bu haldeyim."

Sol elimi yanağına koydum. Safir rengi gözlerini kapatıp açtı. Dudaklarına daha da yaklaşıp konuşmaya devam ettim.

"Seni her gördüğümde çarpılıyorum Bunun hiç sonu gelmez mi?"

Uzun zamandır söylemek istediklerimi bugün konuşmalıydım belki de!

"Güz aslında..."

O sırada silah patlama sesleriyle bütün camlar tuzla buz olmaya başlamıştı. Güz'ü hızlıca masanın altına aldım. Silahımı arabada bırakmıştım. Ağzımdan bütün küfürleri savurmaya başladım. Silah sesleri bir kez daha yükselince Güz çığlık atıp kulaklarını kapattı. Onu buradan güvenli bir şekilde çıkarmanın bir yolunu bulmalıydım.



 Onu buradan güvenli bir şekilde çıkarmanın bir yolunu bulmalıydım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bölüm hakkında yorum yapmayı unutmayın canlarım...

Marsilya; Canavarın KalbiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin