"Kirli Ruh..."

486 17 0
                                    





Bir kimsenin düşüncesini açıklayamaması köleliktir.

Euripides

Ondan başka hiçbir şeye odaklanamaz hale gelmiştim. Ya aklımı kaçırmıştım yada zaten delilinin tekiydim. Bu adamın üzerindeki tesirinin hiç farkına varamamıştım. Korku sandığım şeyin içten içe bir sevgiye dönüşüne izin vermiştim. Birlikte el ele Havana'nın renkli sokaklarında geziyorduk. İnsanlarla selamlaşıp, yerel dükkanları geziyorduk. Küba alışılmışın dışında bir ada ülkesiydi. Hava güneşli ve tropikal iklim hakimdi. Marsilya dükkanlardan birinden aldığı bordo şapkayı saçlarımı düzeltip taktı. Saçlarımı sol kulağımın arkasına sıkıştırdı. Bakışları derinleşmeye başlamıştı. Erkeksi sesiyle fısıldadı.

"Çok yakıştı altın saçlarına!"

Gülümsedim, gülüşümden öptü. Elimi tutu. Birlikte tekrar yürümeye başladık. Obispo caddesinde gezerken gençler salsa yapıp gitar çalışıyorlardı. Meşhur yazar Ernest Hemingway'in favori mekanları buradaydı. Rüya gibiydi. Sanki 1950'li yıllara hapsolmuştuk. Kırmızı uzun eteğimin yırtmacını düzelttim. Marsilya'nın bu durum pek hoşuna gitmiyordu. Dışarı çıkacağımız zaman giydiğim ilk elbise kısa olduğu için birbirimize girmiştik. Ne giyeceğimi kendisi seçmişti. Buranın insanlarına göre kapalı bile giyinmiş olabilirdim. İnsanlar oldukça bakımlı ve hoş giyiniyorlardı. Sokakların arasından gezerken çok fazla klasik araba vardı. Onlardan biriyle gezmeyi gerçekten çok isterdim.

Palmiye ağaçlarının bulunduğu uzun bir sahile ulaşmıştık

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Palmiye ağaçlarının bulunduğu uzun bir sahile ulaşmıştık. Güneş yavaş yavaş batmaya başlamıştı. O sırada yol kenarında üstü açık kırmızı eski bir Mercedes bir araba vardı. Marsilya cebinden arabanın anahtarını çıkardı. Çığlık çığlığa onun boynuna sarıldım. Kollarıyla belime sıkıca sarıldı. Saçlarıma bir öpücük bıraktı. Geri çekilip arabanın yanına ilerledim. Onun etrafında gezinmeye başladım. Çok güzeldi, çok nostaljikti.

"Bir tur atmaya ne dersin?"

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Bir tur atmaya ne dersin?"

Onun gözlerinin içine baktım, bana karşı hiç olmadığı kadar nazikti. Gülümsedim.

"Evet çok isterim."

Arabanın kapısını açtı. Heyecanla arabaya bindim. Şöför yerine geçtikten sonra arabayı çalıştırdı. Uzun sahil yolunda arabayla gezmek çok keyif vericiydi. İnsanların bazıları yürüyüş yapıyor, bazıları denize giriyordu. Kalabalığı geride bırakıp sakin bir yerde arabayı durdurdu. Maviliklerin ve güneşin buluşmasını izlemeye başladım. Marsilya şapkamı çıkardı. Saçlarımla oynamaya başladı. Başımı onun göğsüne yasladım. Elimi onun kalbinin üzerine koydum. Gözlerimi kapatıp açtım. Ona her dokunduğumda sanki evimdeymiş gibi hissediyordum. Bu çok tuhaftı?

"Yakında buradan ayrılacağız Güz."

Bunları söylerken sesi öyle soğuktu ki ürpermiştim. Başımı kaldırıp gözlerinin içine baktım. Koyu kahverengi gözlerinde yine o korkunç ifade vardı. Sanki her an her şeyi yakıp kül edecekmiş gibi geliyordu.

"Nereye gideceğiz?"

Bana dahada sıkı sarıldı, eğilip dudaklarımı öpmeye başladı. Karşılık vermeden duralamıştım. Geri çekilmek istesemde buna izin vermemişti. Kalbinin üzerindeki elimi yanağına koydum. Öpüşmemiz boyut değiştirmeye başlayınca nefes nefese geri çekildi. Gözleri kapalıydı. Gergindi, bunu hissedebiliyordum. Gözlerini açtı. Alnını alnıma yasladı. Sessizce fısıldadı.

"Sana bunu söyleyemem meleğim. Bazı şeyleri bilmemek senin yararına olur. Sadece bilmeni istiyorum ki..."

Cümlesini tamamladan durdu, sanki bir şeyi itiraf etmek isterken son anda vazgeçmiş gibiydi. Ne bekliyordum ki? Bana ne söylemesini istiyordum? Onun bana söylediği güzel sözler olanları değiştirecek miydi? Geri çekildim. Kollarımı arabanın kapısına yasladım. Kollarımın üzerine başımı koyup batan güneşi izlemeye devam ettim. En özel anlarımızda bile hep onun duvarları vardı. Ben beni içten içe öldüren şeytanına aşık bir kurbandım. O ise kendi göğüs kafesini parçalayan kirli ruhtu. Hiçbir yol yoktu bizi birleştiren, bir araya getiren... Şeytanın kendi kurbanına aşık olduğu duyulmuş şey değildi zaten!






 Şeytanın kendi kurbanına aşık olduğu duyulmuş şey değildi zaten!

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Öpücükler 💋 canlarım ❤️💋✨🥰 sizi seviyorum. Eminim bu kurguyu sizde seviyorsunuz. Yorum ve vote sakın unutmayın ✨✨✨

Marsilya; Canavarın KalbiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin