"11..."

539 20 2
                                    





İyi okumalar canlarım...


4 Gün Sonra...

Küba/ Havana...


Onun iyileşmesi bir kaç gün sürmüştü. Küba'da Havana şehrinde bir süre kalacaktım. Onunla konuşmak için doğru anı bekliyordum. Olanları unutması için ona zaman tanıyordum. Ortalık yangın yerine dönmüştü. Büyük bir savaşın içine çekilmeye çalışılıyordum. Şezlongdan onun denize girişini izlemeye başladım. Deniz suyuyla ıslanan saçlarını dağınık bir topuz yaptı. Beyaz dantelli bikinisi içinde nefes kesiciydi. Onun terapi görmesini sağlamıştım. Psikolog onun bir şok yaşadığını söylemişti. Üzerine gitmemin doğru olmadığını söylemişti. Onun sevdiği aktiviteleri gerçekleştirmesi için büyük bir çaba gösteriyordum. Hiç kimseye karşı bu kadar anlayışlı olmamıştım.

Denizde biraz yüzdükten sonra kumlara uzandı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Denizde biraz yüzdükten sonra kumlara uzandı. Yerimden kalkıp onun yanına ilerledim. Onun yanına kumlara uzandım. Denizin dalgaları ayaklarıma vurup geçiyordu. Sağ elini sıkıca tuttum. Bana doğru döndü. Safir mavisi gözlerinde buğulu bir ifade vardı. Onu kendime doğru çekip altıma aldım. Saçlarını okşamaya başladım. Alnını alnıma yasladım. Sessizce fısıldadım.

"Üzülmeni artık istemiyorum. Buna dayanamıyorum."

Ellerini göğsüme koydu. Güzel sesiyle konuşmaya başladı.

"Beni üzen yaşadıklarımız değil Marsilya! Sanki ben hiç kırılmazmışım gibi davranıyorsun. Ama..."

Sözleri tamamlamasına izin vermeden onun dudaklarını dudaklarıma hapsettim. Narin kollarını boynuma sardı. Bana karşılık vermeye başladı. Zorlukla geri çekildim.

"Bazı şeyleri sana söyleyemedim. Anlatamadım, içinde kayboldum. Ama senden uzak duramıyorum. Seni her gördüğümde sana yeniliyorum. Bana güvenmeyi denemeni istiyorum."

Gülümsedi, yanağıma bir öpücük bıraktı. İçten ilk kez gülümsemişti bana. Yüzümü boynuna gömdüm. Kokusunu içime çektim. Binlerce kez başa sarıyordum, her seferinde kendimi onun yanında buluyordum. Üzerinden kalkıp onun elini tuttum.


Saatlerdir hazırlanan panodaki detayları inceliyordum. Gerçekleşen saldırıların hepsi birbiriyle zincirleme olarak bağlantılıydı. Yaktığım puroyu ciğerlerime çektim. Yerimin tespit edilmemesi için oldukça doğru bir yer seçmiştim. Karayipler'in en kabalık ada ülkesiydi. Burada bulunan evim bazı zamanları geçirmek için oldukça uygun bir yerdi. Hükümet kırmızı bültenle arananlar listesine adımı vermişti. Kartellerle olan bağım hala kanıtlanmamış olsada beni içeriye almak için her yolu deniyorlardı. Hakkımda vergi kaçırdığıma dair suçlamalar kapılıyordu.

İspanya'dan gelen yakın adamım Alfonso işlerin bir çok yerde karıştığını söylemişti

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


İspanya'dan gelen yakın adamım Alfonso işlerin bir çok yerde karıştığını söylemişti. Yolanda'nın ölümü, babamın adının kirlenmesi, annemin ailesinin katliamı hepsi bazı ayların aynı günlerinde gerçekleşmişti. 11 rakamının bir anlamı olmalıydı. Başka bir kimlikle kendimi bir süre saklamam gerekiyordu. O restauranttaki saldırı ayın 11'inde gerçekleşmişti.

"Bay Marsilya bu saldırılar için siz ne düşünüyorsunuz?"

Alfonso'nun hazırladığı viski kadehini aldım. Projeksiyonla ekrana yansıtılan veri tabanında saldırıda ölenlerin sicil kayıtlarına ulaşmayı deniyordum. Dino'nun bununla bir bağlantısı olmalıydı. Onu bacağından yaralayıp bırakmıştım. Veri tabanında hiçbir kayıt bulanamamıştı. Bu durum beni çok rahatsız etmişti. Viskiyi bir kaç yudumda bitirdikten sonra kadehi öfkeyle yere savurdum.


"Gerçekleşen bu saldırıların birbiriyle bir bağlantısı var Alfonso! Sıradaki açık hedefleri benim. Diğer kartellerde ve bazı büyük örgütlerde de benzer saldırılar gerçekleşmiş. Bütün liderleri bir araya toplamalıyız. Bunu bilen birileri mutlaka olmalı."

Alfonso ellerini önünde birleştirdi. Ondan başka hiçbir adama güvenemezdim. Babamın yanında yetişmişti, her zaman onu gizli tutuyordum. Amcamın her şeyi bilmesini istemiyordum.

"Peki bu görüşmeyi nerede gerçekleştirmek istersiniz?"

İzlenmeyeceğim bir yer bulmalıydım, hepsinin olmasa bile bazılarının geleceğine emindim. Sahip olduğum nüfuz ve küresel güç reddedilecek türden değildi. Kimsenin karşısına almak istediği biri değildim. Bunu çözecektim. Arkasında kimin olduğunu bulduğumda buna bir son verecektim.

"Bunun için biraz bekleyelim Alfonso! Ama her ayın 11'inde gerçekleşen törenleri, gizli tarikatlarını araştırmanı istiyorum. Bulduğun her şeyi birkaç gün içinde önüme sunucaksın. Şimdi burada hazırladığın her şeyi imha et! Bu odaya girilmemesini sağla!"

Odadan çıktıktan sonra merdivenlerden inmeye başladım. Güz beni akşam yemeği yemek için bekliyordu. Yemek odasına ilerledim.



Bölüm hakkında benimle düşüncelerinizi paylaşırsanız çok sevinirim...

Marsilya; Canavarın KalbiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin