"Ruhun Bir Parçası..."

333 20 5
                                    





Nerde kalmıştık? Lütfen yorum ve voteleri eksik etmeyin 💜💜💜Sizi çok seviyorum 💜





Hastaneye geldikten sonra onun durumunu doktoruna sormuştum. 8 haftalık hamile olduğunu söylemişti. Düşük tehlikesi atlatmıştı. Hamile olduğunu anladığım an aklıma yaşadıklarım gelmişti. Babamın 5 yaşındayken annem sırf hamile kaldığı için onu öldüresiye dövdüğü an gelmişti. Travmatik çocukluğum benim bastırmaya çalıştığım kötü yönlerimi ortaya çıkarıyordu. Ona bir çok kez şiddet eğilimleri göstermiştim. Onun kaldığı odanın kapısını açtım. İçimdeki bütün merhametin nedeni haline gelen kız şimdi ne haldeydi? Zarif ruhunda çok ağır izler bırakmıştım. Ona yaptıklarım gözlerimin önünde tek tek canlanıyordu.

Kapıyı kapatıp yanına yaklaştım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Kapıyı kapatıp yanına yaklaştım. Onun bu halde olmasının sebebi bendim. Kendi bebeğime nasıl zarar vermeye kalkmıştım. Ben ne zaman böyle bir adama dönüşmüştüm? Kötülüğümün bedelini ona nasıl ödetmeye kalkmıştım? Gözlerim dolmuştu, bir kaç damla yaş yanaklarımdan süzüldü. Ellerimle gözyaşlarımı sildim. Yatağa yanına uzandım. Saçlarının kokusunu içime çektim. Bana zaten bütün dünya sırtını dönmüştü. Ama onun yokluğuyla baş edemezdim. Onu bu kadar yaralamaya hakkım yoktu. Söylediğim her şeyi bir şekilde kabul ediyordu. Çok temiz bir ruha sahipti. Çok nazik, samimi ve doğaldı. Şartlar beni zorladığı zaman içimdeki şeytani yanımın çıkmasına engel olamamıştım. Babam gibi ailemin diğer üyeleri gibi kötü bir adamdım. Bazı şeyleri değiştirmek çok güçtü! Kendimi bildim bileli bunun için eğitiliyordum. İçimi öyle çok kirletmişlerdi ki; kendi benliğimi bulamaz olmuştum. Onun güzel yüzünün her bir köşesini inceledim. Solgundu ve cansızdı. Onu günden güne tüketmiştim. Bunun için bile onu suçluyordum. Beni sevmediği için ona karşı bu kadar serttim. Artık onun olmadığı bir ev, onun kokusunun sinmediğini hiçbir şeye tahammülüm yoktu. Bir kaç kez kımıldanıp, safir mavisi gözlerini açtı. Gözlerinde korkuyu ben kendim yaratmıştım. Yerinden doğrulmaya çalıştı. Zayıf bir sesle konuşmaya başladı.

"Lütfen git buradan."

Gözlerinden yaşlar akmaya başladı, serum takılı elini karnına koydu. İç güdüsel olarak o bebeği sahiplenmişti.

"Ona bir zarar vermeyeceğim Güz. Olanlar için üzgünüm. Böyle olsun istemezdim."

Gözyaşları yanaklarından süzülmeye devam ediyordu. Gözlerimin içine baktı. Bir şeyler söylemek ister gibi bir hali vardı. Karnına bakıp tekrar gözlerimin içine baktı.

"Hep derdim ki; insanın başına gelebilecek en kötü şey yapayalnız kalmaktır. Seni tanıdıktan sonra öğrendiğim şey bunu değiştirdi. Hayatta insanın başına gelebilen en kötü şey; bütün iliklerine kadar sana yalnızlığı hissettiren bir insanla yaşamakmış."

Saçlarını okşamaya başladım, eliyle elimi indirdi. Beni bana suçlu kılan yüzüne bir keder işlemişti. Ben verimsiz bir çöl toprağıydım. Onun benim topraklarımda kök salmasını deli gibi istiyordum.

"Sana hissettirdiğim ve yaşattıklarım için üzgünüm."

Elimi onun karnına koydum, karnını okşamaya başladım. Bütün eksik parçalarımı onunla yeniden bulmak istiyordum. Belki de bu bebek bütün günahlarımı temizlemek için bir son şansım olabilirdi. Onu göğsüme doğru çektim. Başını göğsüme yasladı. Kollarımla ona sıkıca sarıldım. Ellerini karnına koydu. Ruhumun bir parçası haline gelmiş kadından nasıl vazgeçebilirdim ki?







Yeni bölüm hakkında ne düşünüyorsunuz? Lütfen düşüncelerinizi benimle paylaşın 💜💜💜💜

Yeni bölüm hakkında ne düşünüyorsunuz? Lütfen düşüncelerinizi benimle paylaşın 💜💜💜💜

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Marsilya; Canavarın KalbiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin