"Meksikalı ünlü bir kartel lideri! Acımasız, soğuk ve tehlikeli! Tutkuyla başlayan her şey aşka dönüşebilir miydi? Amerikalı manken bir kıza duyduğu şehvet Marsilya'yı yavaş yavaş ele geçiriyordu. Kızı alıkoyan Marsilya Lopez güzeller güzelli Güz'ü...
Ben geldim. Hazır mıyız yeni bölüme ballar? Lütfen vote ⭐️ ve yorumlarla desteklemeyi unutmayın beni...
"Kuşku, umutsuzluktan da kötüdür." der John Denham. İçimi onunla ilgili kuşku kaplamıştı. Cebinde bulduğum bütün notları ve şifreli kelimelerin kopyasını çıkarmıştım. Yatakta uyuyormuş gibi yapmaya devam ettim. Onun bir an önce evden çıkmasını bekliyordum. Hazırlandıktan sonra yatağa yanıma yaklaştı. Saçlarımı okşayıp, bir öpücük bıraktı. Aman ne romantik! Özünü bilmesem kusursuz eş ödülünü ona verirdim. Gözlerimi kırpmamak için tırnağımı avucuma batırıyordum. Yanımdan uzaklaştı. Onun ayakkabı sesini dinleyerek odadan çıkmasını bekledim. Gözlerimi hızla açtım. Yataktan doğruldum. Sol elimi karnıma koydum. Sanırım karnımdaki uykuya devam ediyordu. En azından birimizin keyfi yerindeydi. Beyaz tişörtün sıyrılan ucunu düzelttim. Onun tişörtleri gecelik için daha iyi bir seçenekti. Satenden ve dantelden başka giyecek hiçbir şeyim yoktu. Bütün giyinme odası fantezi dünyası gibiydi. Adam erotizm bağımlısıydı. Yerimden kalkıp, komidinin çekmecesini açtım. Not defterimi aldım. Defteri açıp yazılanları incelemeye başladım.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"1. Özgür Adam 2. Denizaltı filoları 3. 11'in Ölümü"
Bu anlamsız şeyleri birbiriyle pek ilgisi yoktu. Odanın kapısı çaldığında, defteri kapattım. Olin elinde kahvaltı tepsisiyle içeriye girdi.
"Günaydın efendim."
Gülümsedim. Defteri yatağın örtüsünün altına doğru ittim. Tepsiyi getirip yatağın üzerine bıraktı.
"Teşekkür ederim Olin."
Onun odadan çıkmasını beklemeye başladım. İçimi kemirip duran merakıma engel olamıyordum. Büyük bardaktaki portakal suyunu içmeye başladım. Olin çıktıktan sonra tepsiyle birlikte odadan çıktım. Marsilya teknoloji bağımlısıydı. Evde bir çok bilgisayar ve tablet vardı. Odamızın karşısında kullanmadığı bir çalışma odası daha vardı. Sessizce odaya girdim. Tepsiyi masanın üzerine bıraktım. Geriye dönüp kapıyı kilitledim. Yakalanmak istemiyordum. Olin ne kadar tatlı bir kız olsada sonuçta onun için çalışıyordu.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
