"Sınanmak..."

309 19 19
                                    





Yeni bölüm geldi 💜




Helikopter ormanlık alana iniş yaptı. Üst düzey adamlarım beni karşılamak için gelmişlerdi. Alfonso ile birlikte helikopterden indim. California'nın Güney sınır hattına gelmiştik.
Baja California, eskiden Baja California Norte, Meksika'nın kuzeybatısında eyalet. Kuzeyde ABD, doğuda Kaliforniya Körfezi, batıda Pasifik Okyanusu, güneyde Baja California Sur eyaleti ile çevrilidir. Getirilen zırhlı aracı açmalarını beklemeye başladım. Silah sevkiyatından sonra paranın bir kısmı araca yüklenmişti. Orta Doğu'daki müşterilerden alınan paraların bir kısmı özel başka hesaplarıma yollamıştı. Gerisi nakit olarak gerçekleştirilmişti. Alfonso adamlardan birinin elinden aldığı evrakları bana uzattı. Paraları Avrupa'daki İsviçre Bankalarındaki hesaplarıma aktarılacaktı.

Paralara göz attıktan sonra aracın kapısının kapanmasını için işaret verdim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Paralara göz attıktan sonra aracın kapısının kapanmasını için işaret verdim. Evrakların üzerinde yazan mevlaya baktım.

"800 milyar dolar."

Alfonso'ya döndüm, evrakları ona uzattım.

"Bu parayı İsviçre Bankalarının üst düzey kurulu karşılayacak. Hiçbir sorun yaşamak istemiyorum."

Alfonso yutmaya başladı, onu bazen tedirgin ediyordum. Evrakları onun elinden öfkeyle alıp helikoptere ilerledim. Helikoptere binerken bağırarak onlarla konuşmaya başladım.

"Bu para o bankaya ulaşacak. Sadece 24 saatiniz var. İmha edilmek istemiyorsanız. Görevinizi tamamlayın."

Helikoptere bindikten sonra pilot uçuşa geçti. Evrakları katlayıp ceketimin cebine koydum. Telefonumu çıkarıp saate baktım. Gece yarısını çoktan geçmişti. Güz çoktan uyumuştu. Onu o evde yalnız bırakmaya mecbur kaldığım anlar canımı sıkıyordu. Telefonu cebime yerleştirdim. Dışarıyı izlemeye başladım. Güz hastaneden yeni çıkmıştı. Olin evde olsada içim pek rahat etmiyordu. Bebek ve onun için çok endişeleniyordum. İkisinin varlığını kimsenin bilmemesi gerekiyordu. Onun adını ve varlığını gizli tutmaya çalışıyordum. Gerçekleşen son saldırıdan sonra durumlar değişmişti. Hükümet ve bir çok düşmanım tarafından aranıyordum. Ama herkes bilir ki; saklanmanın en iyi yolu göz önünde olmaktır.

Helikopter evin bulunduğu arsanın önüne iniş yaptı. Helikopterden indikten sonra eve doğru yürümeye başladım. Evin ışıkları yanmaya başlamıştı. Arka bahçeye ulaştığımda mutfağın cam kapıları açıldı. Güz kapının önünde beni beklemeye başladı. Adımlarımı daha da hızlandırdım. Onu kollarımın arasına aldım. Saçlarının kokusunu içime çektim. Sessizce fısıldadım.

"Mi paraíso mágico.( benim büyülü cenneti .)"

Onu kucağıma aldım. Başını omzuma koydu. Uyku mahmuru bir hali vardı.

"Seni beklerken uyuyakalmışım. İyiki geldin. Yalnız uyumak istemiyorum."

Sözleri beni gülümsetmişti. Mutfaktan çıkıp merdivenlere yönelmeye başladım. Merdivenleri çıktıktan sonra odamıza geçtim. Onu yavaşça yatağa yatırdım. Uykuya dalmak üzereydi. Ayakkabılarımı çıkarıp yanına yatağa uzandım. Göğsüme sokuldu. Ellerini göğsüme koydu. Bacaklarını bacaklarımın arasına aldım. Saatlerdir ondan ayrıydım. Hiçbir şeyin yoksunluğunu bu kadar çok çekmemiştim. Acımı başkasının acıyla bastıran bir adamdım. Ama şimdi canımı yakmalarından korkuyordum. O olmadan kendi benliğimi kaybediyordum. Kötü yanımla baş edemiyordum. Kollarımla uyuyan kadını izleyerek uykuya teslim oldum.

Duş aldıktan sonra üzerimi giyindim. Havluyla saçlarımı kurulayarak giyinme odasından çıktım. Güz benim kıyafetlerimi topluyordu. Ceketimin cebindeki evrakları bulmuştu. Onlara baktı sonra gözleri gözlerimi buldu. Gözleri dolmuştu. Havluyu yere attım. Onunla aramızdaki mesafeyi kapattım. Elindeki evrakları göğsüme fırlattı. Bağırmaya başladı.

"Sen nasıl bir adamsın? Nasıl bu kadar kötü olabiliyorsun? O silahları yasa dışı yollarla başkalarına satıyorsun? Peki o silahları alanlar ne yapıyor? Kadın, çocuk demeden hepsini öldürüyor. Senin hiç merhametin yok mu?"

Gözlerindeki hayal kırıklığını bir çok kez görmüştüm. Onunla çok farklıydık. O benim gibi değildi. Ama her şeye rağmen o benimdi.

"Söyleceklerin bittiyse şirkete gideceğim. Gri gömleğimi ve siyah takım elbisemi hazırla!"

Kağıtlara tekme attı. Giyinme odasına ilerledi. Bir süre sonra istediklerimi getirdi. Savurarak yere fırlattı.

"Ben senin hizmetçin değilim. Ailemin yanına dönmek istiyorum."

Söyledikleri sabrımı taşırmıştı. Öfkeyle bağırmaya başladım. Bu kız sürekli beni çileden çıkarıyordu.

"Benden başka gidecek bir yerin yok! Karnında benim bebeğimi taşırken hiçbir yere gidemezsin. Sen bana aitsin."

Üzerine gitmek istemiyordum. Onun üzülmesi bebeğimize zarar verebilirdi. Ama onun benden başka ihtimali yoktu. Bütün ihtimalleri yok ederdim. Onun üzerine doğru yürümeye başladım. Uzaklaşacağı sırada bileğini tuttum. Aramızdaki mesafeyi kapattım. Ellerimle onun ay parçası yüzünü kavradım. Ellerini göğsüme koydu. Beni itmeye çalıştı. Dudaklarımı özlediğim dudaklarına bastırdım. Bir süre sonra bana karşılık vermeye başladı. Üzerindeki geceliğin askılarını omuzlarından indirdim. Gecelik üzerinden kayıp düştü. Ellerimle teninde yolculuğa çıktım. Bacaklarından tuttum. Onun belime sarılmasını sağladım. Göğsümdeki elleriyle boynuma sarıldı. Onu nazikçe duvara yasladım. Ellerini belimde gezdirmeye başladı. Dudaklarının tadı beni çılgına çevirmişti. Çok güzeldi, gün geçtikçe daha da güzelleşiyordu. İçimdeki arzuyla ona durmadan sahip olmak istiyordum. Nefes nefese geri çekildim. Alnını alnıma yasladım. Sessizce fısıldadım.

"Seni seviyorum."

Gözlerimin içine baktı, gülümsedi. Dudaklarımı bu kez o öpmeye başladı. Hayat insanı her şekilde sınıyordu. Sınanmaktan hep nefret etmiştim. Ama kendimi onunla sınayamazdım. Kaybedeceğini bildiğin bir savaşı sürdürmek sadece aptallık olabilirdi!






Lütfen vote 🌟 ile beni desteklemeyi unutmayın canlarım... Yorumlarınızı bekliyorum teşekkür ederim mutlu okumalar 💜💜💜💜

 Yorumlarınızı bekliyorum teşekkür ederim mutlu okumalar 💜💜💜💜

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Marsilya; Canavarın KalbiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin