"Meksikalı ünlü bir kartel lideri! Acımasız, soğuk ve tehlikeli! Tutkuyla başlayan her şey aşka dönüşebilir miydi? Amerikalı manken bir kıza duyduğu şehvet Marsilya'yı yavaş yavaş ele geçiriyordu. Kızı alıkoyan Marsilya Lopez güzeller güzelli Güz'ü...
Multimedya müziği eşliğinde okumanızı tavsiye ederim....
"Rico (Riko) ne zaman gideceğiz buradan? Artık çok sıkıldım. Annemi ve babamı özledim."
Kendimi oteldeki yatağın üzerine bıraktım. Çok sıkılmıştım. Rico dışarı çıkmama pek müsade etmiyordu. Rico benim menajerimdi. Aynı zamanda çok yakın dost olmuştuk. Tercihleri biraz diğer erkeklerden farklıydı. O kadınlardan değilde kendi gibi olanlardan hoşlanıyordu. Pembe elbisemi düzeltip saçlarımı geriye doğru aldım.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Rico saunadan yeni gelmişti. Cilt bakımı yaptırmıştı. Fazlasıyla güzel görünüyordu. Şampanyasını doldurup içmeye başladı.
"Tatlım biraz sakin ol! Bu gece gidiyoruz. Neden biraz ortamlara akmıyoruz. Duyduğuma göre buralarda özel bir gece kulübü varmış."
Aslında haklı olabilirdi? Ben eğlenmeyi severdim. Buradan ayrılmadan önce güzel bir fikir gibi görünüyordu. Hava da kararmaya başlamıştı. Eğlenceden sonra hava alanına gidebilirdik. Yataktan kalkıp Rico'nun yanağına bir öpücük bıraktım.
"Kız rujlu rujlu öpme! Yeni bakım yaptırdım."
Yanağından bir makas alıp çantamdan pembe rujumu çıkarıp aynanın karşısına geçtim. Rujumu sürüp saçlarımı düzelttim. Rico saçlarıma maşa yapmıştı. Gerçekten her anlamda benim en yakınım olmuştu. Yatağa uzanıp gözlerinin üzerine salatalık koydu. Elbisemi değiştirip değiştirmeme konusunda kararsız kalmıştım. Ama ben pembeyi kendime yakıştırıyordum. Kısa olması gece için yeterliydi. Burada da ne gibi mekan olabilirdi ki?
Saatlerdir Rico'nun hazırlanmasını bekliyordum. Saçlarımı yolmamak için kendimi zor tutuyordum. Nihayet parfümünü sıkıp hazır olduğunu belli etmişti. Pembe çantamı alıp koluma taktım. Elimi tuttu, beni çekiştirerek odadan çıktı. Ayağımda topuklu vardı, spor ayakkabı değil! Asansörün tuşunu taciz edip duruyordu. Asansörün günahı neydi?
Taksiyle yarı İngilizce yarı İspanyolca konuşarak yeni bir dil yaratmıştı. Araya girip adamla konuşmaya başladım. Rico camı açıp yelpazeyle kendini yellemeye başladı. Akşamın bu saatinde taktığı güneş gözlüğüne zaten anlam veremiyordum. Bize zaten pek anlam vermek mümkün değildi. Mekanın önüne geldiğimizde dövmeli korumalar fazla ürkütücü görünüyordu. Taksiden indikten sonra Rico güneş gözlüklerini çıkardı. Adamlar kenara çekilip geçmemize izin verdiler. Adamlar güzel mekan yapmıştı. İçeriye girdiğimizde bir çok kadın yarı çıplak şekilde dans ediyorlardı. Herkes fazlasıyla cesur giyinmişlerdi. Kendimi paspal hissediyordum.
Boş bir masaya geçip garsondan kokteyl getirmesini istemiştik. Gözümüz gönlümüz açılmaya başlamıştı. Etrafta göz gezdirmeye başladım. Herkes mi taş olurdu?
Kokteyllerin biri geliyordu, diğeri gidiyordu. Dansa kedimi bırakarak sahnenin ortasına doğru çıkmaya başladım. Herkes dans edişimi beğenmiş olucak ki alkışlamaya başladı. Sandalyenin üzerine çıkıp bar kısmana çıktım. Herkesin gözü bana dönmüştü. Rico yakınıma gelip beni alkışlamaya başladı. Şarkıya uygun şekilde kıvrak olarak dans etmeye başladım.
O sırada locada oturan bir adamla göz göze geldim. Keskin bakışlarını bir an gözlerimden ayırmıyordu. Korkuyla bar masasından indim. Rico endişelenmişti. Gülümsemeye çalıştım. Çok fazla terlemiştim. Saçlarım enseme yapışmıştı. Göğsüm hızlı hızlı inip kalkıyordu. Kalabalığın arasından geçip garsonlardan birine lavabonun yerini sordum. Garsonun tarifiyle ters köşeye doğru yürümeye başladım. Çok fazla alkol almıştım, biraz başım dönsede duvardan destek alarak ilerlemeye başladım. O sırada kolumu tutan elle çığlık attım.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Yorum ve vote gelmediği sürece yeni bölüm gelmeyecektir. Sevgilerimle... Öpüldünüz ❤️
