27.

8.5K 370 18
                                    

06.03.2021
12 gün sonra...

Şişmiş gözlerimle aynaya baktım, tam da tahmin ettiğim gibi gözlerim uykusuzluktan şişmiş, altları morarmıştı. Tam da gününü bulmuştu bu iğrenç halim.

Evet, büyük gün gelmişti. Dün akşam heyecandan uyuyamamış bir oyana bir bu yana dönüp durmuştum. Mart ayı olmasına  rağmen hava soğuktu ve ben odada terlemiş üzerimdeki yorganı atarak uyumaya çalışmıştım. Hala da terliyordum. Bu kadar heyecan fazla mıydı? Değildi. Onun buraya gelecek olması kalbimin deli gibi atmasına neden oluyordu. Önceden bu duyguları yaşadığımı hatırlamıyordum ve Mete'ye daha da çok çekiliyordum.

"Geç kalacağız Meva! Çık şu lanet banyodan!"
Cansu'nun bu isyanından sonra aynadaki görüntümle bakışmamı kesip suyu açtım ve elimi yüzümü yıkadım. Cansu'yu bekletmemek adına makyaj çantamı çekmeceden alıp odada yapmaya karar verdim.

Seri bir şekilde banyodan çıkıp Cansu'ya bakmadan koşar adımlarla büyük aynanın karşısına geçtim. Hem geç kaldığımızdan hem de Mete'nin şu an okulda olduğu gerçeğinin heyecanı ve stresini üzerimden atmaya çalışıyordum. Bu duygular bana yabancıydı, ben de onlara...

Makyaj çantasını açıp içinden gerekli malzemeleri çıkarıp yüzüme uygulamaya başladım. Şişen gözlerime tek çare kapatıcıydı. Kapatıcıyı uyguladıktan sonra siyah farla hafif bir kuyruk yapıp eyeliner görüntüsü verdim. Kirpiklerime bolca maskara sürüp yanaklarıma şeftali renginde allık uyguladım. Son olarak dudaklarıma şeffaf parlatıcı uyguladıktan sonra hazırdım.

Tepeden yaptığım dağınık topuzumu bozup ellerimle saçlarıma şekil verdim. Dün akşam duşumu almış yatmadan önce saçlarımı düzleştirmiştim. Şu an uğraşmama gerek yoktu.

Saçlarımla işim bitince dün akşamdan ayarladığım kıyafetlerimi üzerime geçirdim. Ben kıyafetlerimi giyerken Cansu banyodan çıkmış makyajını halletmişti. Beraber seri bir şekilde üzerimizi değiştirirken kimseden çıt çıkmıyordu. Biliyorduk ki konuşursak okula yetişemeyecektik.

Ben üzerimi halletmiş kabanımı üzerime geçirmiştim. Defterimi ve kitaplarımı çantama koyduktan sonra şeffaf gözlüklerimi takıp şişen gözlerimi kapatmayı amaçladım. Kapının yanında duran ayakkabılıktan botlarımı alıp ayağıma geçirirken Cansu arkamdan bağırıyordu.

"Beklesene şıllık!"
Ben gülerken o kabanını giyerek bana doğru geliyordu. Sol ayağımdaki botun fermuarını çekip dışarıya çıktım. Cansu hala arkamdan cırlıyordu. Onu dinlemeyip merdivenlerden inerken kapının açılma sesini duydum, yavaşça arkama döndüğümde Cansu arkamdan koşarak geliyordu. Biraz yavaşlayıp yanıma gelmesini bekledim. Yanıma geldiğinde koluma girip ilerlemeye devam ettik.

Yurttan çıktığımızda Cansu'nun önceden aradığı taksi kapıda bekliyordu. Okula otobüsle gidiyorduk ama şu an geç kalmanın eşiğindeydik bu yüzden taksiyle gitmeye karar vermiştik.

Cansu kolumdan çıkmış kapıyı açmıştı, yavaşça eğilip içeriye girdim ve Cansu'nun gelmesini bekledim. Cansu'da gelince gideceğimiz yeri söyleyip beklemeye başladık.

"Geldi senin ki ha?"
Cansu'ya döndüğümde yüzündeki sırıtma dikkatimi çekti.

"Benim ki falan değil Cansu, saçmalama." dediğimde gözlerini devirdi.

"Aynı şehirde olmanız üstüne üstlük aynı üniversite de olmanız kader değil de ne Allah aşkına." dediğinde düşünmeye başladım. Hiç bu açıdan bakmamıştım ve galiba haklıydı. Bu kaderden başka bir şey değildi.

"Haklısın galiba ama bilmiyorum ne hissettiğimi, beni geçtim onun ne hissettiğini bilmiyoruz."
'Bu kız ne diyor?' der gibi baktığında yine saçma bir şey söylediğimi fark ettim.

"Af edersin ama bu kadar şey yapmış, hiçbir şey hissetmemişse şurdan aşağıya atlasın lütfen." dediğinde gülmeden edemedim.

Yine haklıydı, bu kısa zamanda çok şey yaşamıştık. Ben onun için bir şeyler yapmış o da benim için bir şeyler yapmıştı.

Tam ağzımı açıp bir şey diyecekken telefonumdan bildirim sesi yükseldi. Bildirimin ne olduğu çok açıktı, sırıtmadan edemedim.

"Senin ki yazdı değil mi?" diye sorunca başımı olumlu anlamda sallayıp çantamdan telefonumu çıkardım ve gelen mesaja baktım.

Mesajı görmeden gülümsüyordum ama yanıldığım bir yer vardı. Gelen mesaj Mete'den değil Cenk'tendi.

Cenk: Senin ki gelmiş.

Cenk: şimdi her şey daha eğlenceli olacak.

~~~
Yorumlarınız benim için önemli lütfen yorumlarınızı esirgemeyin :)

NUMARA HATASI ❦ 𝑡𝑒𝑥𝑡𝑖𝑛𝑔 Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin