06.03.2021
Bir önceki bölümün devamı..."Bu çocuğu en başından beri sevmiyorum." dedi taksiden inerken Cansu.
Yavaşça kapıyı kapatıp Cansu'nun koluna girdim, dersin başlamasına on dakika daha olduğunu fark edince derin bir nefes almış, yavaşlamıştık.
"Bak görürsün, Mete eniştem onun hakkından gelecek." dediğinde kaşlarımı çatıp ona yandan bir bakış attım.
"Liseli miyiz biz? O ne öyle hakkından gelmek falan."
Cansu bu dediğime göz devirip bana yandan bir bakış attı. Daha konuşmadan kantine girdik.Dersin başlamasına az kaldığından kantinde kalabalık yoktu. Kahve almak için cüzdanımdan para çıkaracağım sıra bir ses buna engel oldu.
"İki tane sıcak çikolata."
Duyduğum ses kulaklarımda çınlarken dünya durmuş gibi hissettim. Kalbim deli gibi atmaya saç diplerimin uyuştuğunu hissettim.Eğik olan başımı kaldırdığımda Cansu'nun da benden bir farkı olmadığını gördüm.
"Metehan buysa kendimi şuradan atarım." Cansu'nun dediği şeyi sadece ben duymuştum ama umurumda değildi. Sevinçten ağlayacak noktaya gelmiştim.
Bakışlarım Metehan'ı bulduğunda o otuz iki diş sırıtıyordu. Gözlerini ilk defa görüyormuş gibi parlıyordu sanki.
Bu çok ani olmamış mıydı?
Dünya durmuştu, sadece biz yaşıyorduk hayatı sanki.
"Geldin." dedim fısıldayarak.
"Geldim." dedi gülümseyerek.
Gözlerimin dolmasını umursamadan kollarımı ona doladım. Bunu beklemiyor olacak ki bir iki dakikalığına kolları havada kalmıştı, sonradan kocaman elleri belime yerleşmiş; sıkıca sarılmıştı bana. Bırakmayacakmış gibi sarıldı, o an ondan deli gibi hoşlandığımı anladım.
Göz yaşlarıma mani olamadım ve Mete'nin montuma akmasına izin verdim. Uzun zamandır mutluluktan ağlamıyordum ve ağlamak bana kendimi iyi hissettirmişti.
Geri çekileceğim zaman Mete çekilmeme izin vermemiş daha çok sarılmıştı. Gülümsedim ve ben de daha çok sarıldım.
Cansu yalandan öksürüp yanımızdan ayrıldı. Gülümsedim. Sanki dünyanın en mutlu kadınıydım.
"Dersim başlayacak." diye mırıldandığımda yavaşça geri çekildi. Tam bir şey diyecekken sipariş ettiği içecekler hazırlanmış bizi bekliyordu.
Metehan buruk bir gülümseme gönderdi ve içecekleri alıp bir tanesini bana uzattı. Memnun olmuş bir ifadeyle içeceği alıp ona döndüm.
"Okulu bu kadar özleyeceğim aklıma gelmezdi." dediğinde sırıttım.
"Sadece okul mu?"
Başını hayır anlamında salladı ve başını başka yönce çevirdi. Neyi kastettiğimi anlayınca utanmıştı."Yani. Seni de."
"Hı hı."
"Senin dersin yok mu?"
"Ben gideyim o zaman."
Tekrar bana döndü, utanması geçmiş gibiydi. Başını olumlu anlamda salladı ve gülümsedi."Benim de dersim var, bitince ararım." dedi. Gülümsemekten başka bir şey yapmıyordum.
Parmak uçlarıma yükseldim ve Mete'nin yanağına bir öpücük kondurdum.
Bir şey demesine izin vermeden seri bir şekilde kantinden çıktım ve onu sersem bir şekilde orada bıraktım.
Dünyanın en güzel günü olabilirdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
NUMARA HATASI ❦ 𝑡𝑒𝑥𝑡𝑖𝑛𝑔
Teen Fiction[𝑇𝑎𝑚𝑎𝑚𝑙𝑎𝑛𝑑𝚤*] [14.09.21] "Bazı hatalar güzel nedenlere sebep olabilir." Sadece nefretimi kusmak için tekrardan ona yazmıştım, ona yazdığımı düşünerek başka birisine yazdığımı nereden bilebilirdim ki? Gerçek aşkı bulduğumu nereden anlayabi...