0.8

2.3K 105 29
                                    

Beğenirseniz çok sevinirim,
keyifli okumalar...



Aden: Düşüncelerini böyle dürüst bir şekilde bana anlatman çok hoş bilinmeyen

Aden: Senden istediğim de bu aslında

Aden: Hislerini bana anlatman ve benim sana inanmam

Aden: Sonrasını biliyorsun zaten :)

Aden: İnanıyorum bu arada sana yanlış anlama lütfen

Aden: Tamam tamam kızma beni yanlış anlamazsın sen :)

Aden: Güneş daha doğmadı ama yine de günaydıın(05.38)

Bilinmeyenle konuşmamızdan çıkıp formalarımı giymeye başladım. Susadığım için uyanmıştım. Tekrar yatıp uyumaya çalışsam da uzun uğraşlar sonucu yine de uyuyamamış en sonunda sosyal medyada vakit geçirmek için telefonumu elime almıştım. Sonra bilinmeyenden gelen bir sürü mesajı okumuş sırıtmaktan çenem acımıştı.

Yazdıkları çok güzeldi. Bu devirde bu kadar saf ve naif seven sayılı kişi vardı ve ben kendimi çok şanslı hissediyordum. Bazen beni kandırdığı fikri aklıma düşse de bu düşünce hemen siliniyordu çünkü beni kandıracak olsa bu kadar uğraşmazdı diye düşünüyordum. Ayrıca düşmanım falan da yoktu. Yani böyle bir şeye girişecek biri olduğunu sanmıyordum.

Hazırlanmam bitmişti. Banyoya girip dişlerimi fırçaladım ardından odama geri döndüm. Son kez aynada saçımı düzeltip siyah hırka ve üstüne de siyah deri ceketimi giyip çantamı sırtıma taktım. Odadan çıkmadan yataktaki telefonumu aldım ve alt kata indim. Ayakkabılıktan siyah deri kısa botlarımı da giyip evden çıktım.

Normalde bu kadar siyah giyinmezdim ama bugün içimden siyah ve deri giymek gelmişti.

Yağmur yağıyordu. Aklıma gelenle gülümseyip ceketimin cebimden kulaklığımı taktım ve bilinmeyenin bana ilk yazdığında gönderdiği şarkıyı açtım. Kulağıma dolan melodiyle gülümseyip okula doğru yürümeye devam ettim.

Toprak yağmura, ben sana
Aşık olduk yeniden
İmkansız gibi görünen
Bu mesele

Şarkıyı başa sararak geçirdiğim yol sonrası okula gelmiştim. Hava yavaş yavaş aydınlanırken saate baktım.

06.10

Bahçedeki bir iki kişiye bakarak ilerlerken cebimdeki telefonun titremesiyle telefonu çıkarıp mesaja girdim.

Aden: Tamam tamam kızma beni yanlış anlamazsın sen :)
Bilinmeyen: Nasıl da tanırmış beni :)

Bilinmeyen: Günaydın gün ışığım

Bilinmeyen: Erkencisin bugün

Mesaja cevap vermeden önce okulun giriş merdivenlerini çıktım ve binaya girdim. Üçüncü kata çıkana kadar mesaj atamamıştım çünkü merdivenden düşmeyi istemezdim. Sonunda sınıfımın koridoruna adım attığımda ekrana bakıp elimi tuşlarda gezdirdim.

Aden: Susadığım için kalkmıştım ama bir daha uyuyamadım

Aden: Okulda mısın?

Bilinmeyen yazıyor...

Bilinmeyenin cevabını beklerken aniden birine çarpmamla geriye sendeledim. Dirseklerimden tutan kollar düşmemi engellediğinde refleksle kapadığım gözlerimi açtım. Kollarımdaki ellerin sahibi Kamer'di. Bir süre durumun garipliğinden olsa gerek birbirimize anlamsızca baksak da kendime gelip bir adım uzaklaştım.

Gölgemdeki Güneş || Yarı TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin