1.4

2K 103 30
                                    

Beğenirseniz çok sevinirim,
keyifli okumalar...



Bir ileri iki geri adımlarımla sonunda okul bahçesine girmiştim. Kedimi evde yalnız bırakmayı hiç istemesem de buna mecburdum. Mamasını, sütünü ve suyunu doldurmuş odamda bırakmıştım onu. Umarım sıkılmazdı. Pazar günü petshopa gitmiş gereken tüm malzemelerini almıştım. Artık bir yatağı vardı. İnternetten de oynaması için oyuncaklar sipariş etmiştim yakında onlar da gelirdi.

Okul binasına girdikten sonra sınıfa gidecekken telefonum titredi.

Civcivim: Günaydın güzelim

Civcivim: Nerdesin?

Aden: Günaydın

Aden: Okuldayım sınıfa çıkıcam birazdan

Civcivim: Kantine gel kahvaltı yapalım

Aden: Tamam


Yönümü sınıf yerine kantine çevirip kantine girdim. Yine fazlasıyla kalabalıktı ve hiç boş masa yoktu.

Arel'i duvar kenarındaki masalardan birinde gördüm. Yanında Korhan da vardı. Ne kadar gitmek istemesem de Arel beni görmüş ve gülümsemişti. Yanlarına adımlayıp Arel'in yanındaki sandalyeyi çekip oturdum.

"Günaydın"

Ortaya konuşmamla ikisi de aynı şekilde cevap verirken Korhan'a bakmamıştım. Arel ayağa kalkıp bana baktı.

"Tost alayım mı?"

Ne kadar Korhan'la yalnız kalacak da olsam açtım.

"Olur. Ayran da alır mısın?"

"Alırım tabi."

Saçlarımı karıştırıp gittiğinde oflayarak saçlarımı düzelttim.

Korhan'a bakmasam da bana baktığını hissediyordum. Seslenmesiyle mecburen ona döndüm.

"Aden?"

"Efendim Korhan."

Soğuk çıkan sesime ben bile şaşırırken Korhan'ın kaşları havalanmıştı. Elini saçlarına götürüp çekiştirerek karıştırırken bakışları yüzümde geziyordu.

"Özür dilerim. Tamam sürekli seni kırıp kırıp özür diliyorum haklısın ama senin üzülmeni istemiyorum ben Aden. Sen ilk kez birinden hoşlanıyorsun ve birini sevmek her zaman mutluluk getirmiyor. Mutlu olduğun kadar üzülüyorsun da ve ben kardeşimin üzülmesini hiç istemiyorum."

Kısa bir es verip devam etti.

"Ama bundan sonra bu konu hakkında bir şey demeyeceğim. En azından seni üzecek bir şey. Bu senin hayatın ve her şeyi toz pembe yaşayamazsın. İllaki üzüleceksin, ağlayacaksın. Ben bunu bazen unutuyorum ve her zaman mutlu olmanı istiyorum. Ne olursa olsun ben hep kahkahalarla gülmen ve mutlu olman için uğraşacağım güzelim."

Konuşması bittiğinde yüzümde buruk bir gülümseme oluştu. Ne olursa olsun o benim en yakın arkadaşımdı. Her ne kadar gelecekte üzülmemem için şimdi kırmış olsa da...

"Bir daha bilinmeyen hakkında kötü konuşmak yok?"

Tek kaşımı kaldırıp sorduğum soruyla bakışlarını bir süre çevrede dolaştırmış sonra bana çevirmişti.

"Buna söz veremem ama seni üzmeyeceğime söz verebilirim."

Elimi anlaşmak için uzatıp konuştum.

Gölgemdeki Güneş || Yarı TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin