Beğenirseniz çok sevinirim,
keyifli okumalar...Ceketimin altına giydiğim hırkanın kapüşonunu kafama geçirip adımlarımı hızlandırdım. Yağmur hızlı bir şekilde yağıyordu ve ben şemsiye almadığım için çoktan pişman olmuştum.
Okulun bahçesine girdiğimde derin bir nefes aldım ve başımı kaldırdım. Bahçe haliyle boştu. Hızımı bozmadan okul binasına girdim ve kapüşonumu indirdim. Saçlarımın kapüşonun dışında kalan kısımlarına bakıp yüzümü buruşturdum. Duş almış kadar olmuştum. Ellerimle saçlarımı sıkarken sınıfıma ilerlemeye devam ediyordum.
Sınıfımızın koridoruna geldiğimde cebimdeki telefon titredi. Bilinmeyenden geldiğini tahmin edebiliyordum ama şimdi bakamazdım. Biriyle daha çarpışmak istemiyordum. Sınıfa girip sırasında oturan Derya'ya 'Günaydın' diyerek kendi sırama ilerledim. Çantamı sırama bırakıp oturdum.
Telefonumu çıkarıp bildirimlere girdiğimde yanılmadığımı fark etmemle gülümsedim.
K: Günaydın gün ışığım
K: Son paylaştığın fotoğrafın açıklaması...
K: Neler yapıyor o güzel ellerin güzelim kalbime iniyordu
Mesajları okuduğumda gülmemi bastıramadım. Sabah uyandığımda gece attığı mesajları görmüştüm ve içimden geldiği gibi davranıp fotoğraf paylaşıp altına şarkının sözünü yazmıştım.
Bu şehrin tüm sokakları, senin...
Korhan ve Arel'in merak ettiğini biliyordum. Mesaj attıklarını görsem de okulda konuşacağımızı bildiğim için cevap vermemiştim. Bugün onlara anlatacaktım. Tepkilerinden korksam da artık onları geçiştirmek istemiyordum.
Aden: Günaydın bilinmeyen
Aden: Şarkının sözleri çok güzeldi boşa gitmesin istedim :)
Sınıftaki sesler artmaya başladığında telefonu kilitleyip sınıfta göz gezdirdim. Orta sıralarda oturan bir kız grubunun bakışları bendeydi ve benim hakkımda konuştuklarını çekinmeden belli ediyorlardı. Tepki vermeden gözlerimi onlardan çekip kapıya çevirdiğimde Korhan'ı gördüm. Yavaş adımlarla bana yaklaşıp çantasını sıraya koymasıyla ayaklandım."Günaydın başkanım. Hadi kantine gidelim."
Yüzümde gezinen bakışları konuşmamla gözlerimde durdu.
"Gidelim güzelim. Arel'le beraber geldik sabah. Sınıfa gitti çantasını bırakmaya. Onun sınıfına uğrayıp öyle gidelim."
Onu onaylayıp yürümeye başlamamla kolunu omzuma atıp adımlarıma uyum sağladı. Beraber sınıftan çıkıp Arel'in sınıfının önüne geldiğimizde Arel de sınıftan çıkıyordu. Birbirimizle günaydınlaşıp kantine indik ve boş masalardan birine Korhan'la yan yana oturduk. Arel oturmadığında bakışlarım ona döndü.
"Ne istersin güzelim, ne alayım?" Gülümseyerek bana bakarken ben de aynı şekilde karşılık verdim.
"Vişneli kek ve çilekli süt." Söylediğim şeylerle şaşkınlıkla bakarken Korhan'ın da bana döndüğünü hissettim ama bakışlarımı Arel'den ayırmadım.
"Tamam ikisini de çok seviyorsun güzelim ama ikisi birlikte mideni bozmasın?"
Omuzlarımı silkmemle bakışları Korhan'a döndü. Ben de geri çekilip Korhan'a baktığımda Korhan konuştu.
"Emin misin Aden?"
İkisine de gözlerimi devirip ayağa kalktım ve bir şey demelerine izin vermeden kantin sırasına ilerledim. Önümdeki kişi sıradan çıktığında istediklerimi alıp tekrar aynı yerime oturdum.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gölgemdeki Güneş || Yarı Texting
Fiksi Remaja•Tamamlandı• ❝Bu güneşe hasret bir adamın, Güneş'e tutulmasının hikayesi❞ ☀️ 05*********: Şarkılar eskiden anlamsız gelirdi bana 05*********: O kelimeleri anlamlı kılmak için bir insana ihtiyaç varmış 05*********: Senden sonra öğrendim 05*********:...