Öncelikle merhabalaaarrr. Nasılsınız? Hepiniz iyisinizdir umarım. Ben çook iyiyim. Kitaba olan bu ilgi beni o kadar mutlu ediyor ki anlatamam gerçekten. Hepinize desteğiniz için çoook teşekkür ediyorum.
Ufak bir ricam olacak, asker kurgulu kitabım MEVA'ya bakarsanız ve aynı desteği ona da gösterirseniz çok sevinirim. Umarım onu da beğenirsiniz.
Bu kitaba gelecek olursak, sizlere söylemesem de finalden sonra özel bölüm yayınlamak hep aklımdaydı aslında ve bugüün ilk özel bölümümüzle karşınızdayııım!
Aktif olarak kullandığım instagram ve tiktok hesabımı da bırakayım: jupiterderler
Beğeni ve yorumlarınızı eksik etmeyin lütfen, jüpiter keyifli okumalar dileer...
"Kamer ben gelmese miydim?"
Adımlarımın durmasıyla şaşkın bakışları bana döndü.
"Güneş bir sorun mu var? Niye bu kadar ısrar ediyorsun?"
İşte buna verecek bir cevabım yoktu çünkü ben de neden böyle davrandığımı bilmiyordum. Ben bir şey söylemediğimde bakışları yüzümden ayrıldı ve bir süre çevrede gezindi. Bir şey söylesin diye beklerken arkasını dönüp eve yürümesiyle duraksadım.
"Kamer nereye gidiyorsun?"
Şaşkınlığımdan dolayı peşinden gidememiş arkasından seslenmiştim.
"Eve."
Verdiği tek kelimelik cevap içimi huzursuz etti. Bir sorun vardı çünkü arkasından gelmediğimi fark etmesine rağmen yürümeye devam ediyordu. Daha fazla uzaklaşmasını istemediğim için koşar adımlarla ona yetişmeye çalıştım.
"Arkadaşlarınla tanıştırmayacak mıydın beni?"
Dudaklarından alaylı bir gülüş çıktığında huzursuzluğum arttı ve onu kolundan tutup durdurdum.
"Kamer sorun ne?"
Birden bana dönmesiyle irkilsem de geriye çekilmedim.
"Sorun ne mi? Güneş, sabahtan beri gelmemek için ısrar ediyorsun. Sınavın var diye ısrar etmemiştim şimdiye kadar ama sınavın da bitti artık. Tanışmak istemiyorsun anladım bende o yüzden geri dönüyorum."
Evet, sınava girmiştim ve sınavım çok iyi geçmişti. İstediğim üniversite ve bölümün gelmesi çok yüksek bir ihtimaldi.
Tekrar arkasını dönecekken koluna asılıp buna engel oldum. Sesi soğuk çıkıyordu ama gözlerindeki kırgınlığı görecek kadar iyi tanıyordum onu. Beni yanlış anlamıştı.
"Kamer yanlış anladın. Tanışmak istemiyorum değil."
"Ne o zaman?"
Kolundaki elimi aşağıya kaydırıp avcuna yerleştirdim ve parmaklarımızı kenetledim. Soğukluğu devam etse de elini çekmemiş aksine daha sıkı tutmuştu.
"Çekiniyorum."
Aynı zamanda huzursuz da hissediyordum ama bunu söylemek istemedim. İçimde bir sıkıntı vardı, sebebini bilmediğim. Gözlerimi ellerimize indirirken şaşırdığını hissediyordum.
"Çekiniyor musun? İyi de neden güzelim?"
Boştaki elimle kulağımın arkasına sıkıştırdığım saçımın üzerinden geçtim. Vakit kazanmaya çalışıyordum anlamsızca.
"Bir yıldır evden çok az çıktım Kamer. Konuşmayı bırak gördüğüm insan sayısı bile 10'u geçmez. Bir de bunlar senin yakın arkadaşların ve ben ilk kez tanışacağım. Ya onlarla düzgün iletişim kuramazsam ya kendimi istediğim gibi ifade edemezsem?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gölgemdeki Güneş || Yarı Texting
Novela Juvenil•Tamamlandı• ❝Bu güneşe hasret bir adamın, Güneş'e tutulmasının hikayesi❞ ☀️ 05*********: Şarkılar eskiden anlamsız gelirdi bana 05*********: O kelimeleri anlamlı kılmak için bir insana ihtiyaç varmış 05*********: Senden sonra öğrendim 05*********:...