Episode | 17th

767 67 10
                                    

[#unfaithful]

Kapı açıldığında mutfaktan elimde havluyla çıktım. Yüzümde güzel bir tebessümle kendisini karşılamak için salona geldiğimde üzerindeki takımın dağılmış görüntüsü ve yüzündeki kan izleriyle dehşetle baktım. "T-Taehyung-"

Elini kaldırdı. Yorgun bakışlarını zeminde dolaştırırken yutkunarak mırıldandı. "Üzerimi değiştirip yatacağım, sonra konuşuruz."

Dağılmış haline bakarken yutkunuverdim. Elimdeki havluyu fark etmeden sıkarken bakışlarım hüzünlendi.

Bana deselerdi inanmazdım, gecenin bir vakti eve dövülmüş bir halde geleceğine.

Çok kötü hissetmiştim. Ağır adımlarla yatak odasına çıkarken arkasından bakakalmıştım. Elimdeki havluyu sıkmayı bıraktığımda kayarak yere düştü.

İçimde bir yerlerden kırılma sesleri işitiyordum.

Ağlatacak kadar acıtıyordu kalbime batan cam parçaları.

Derin bakışlarım mavinin en güzel tonunu almış koyu ve hırçın dalgaların ufkunda dolanırken martı sesleri kulaklarımda çınlıyor, esen rüzgar saçlarımın tenimi gıdıklamasına sebebiyet veriyordu.

Namjoon elindeki siyah poşeti yere koyduğunda yanıma gelmiş olduğunu fark edip bakışlarımı kendisine çevirdim. Sıkıntılı bir nefes bırakarak doğruldu. "Ne düşünüyorsunuz öyle dertli dertli? Dalıp gitmiş gibisiniz."

Cevap vermedim ilk başta. Başımı çevirip bakışlarımı ayırdığımda yanıtladım. "Eskilerden birkaç anı gelip gidiyor arada."

"Üzülüyor musunuz?"

"Neden sürekli bunu sorup duruyorsun?" Dedim yutkunarak. Sanki sinirlenmişim gibi çıkan ses tonuma hakim olamamıştım.

"Çünkü çok belli ediyorsunuz." Dediğinde afallayarak baktım ona.

"Kendi planlarınızla sanki her şey normalmiş gibi davranmayı başarabiliyorsunuz, takdire şayan bir tavrınız var. Ancak duygularınızı kontrol edemiyorsunuz ve bu sizi ele veriyor Bayan Kim." Açıklaması zihnimde yankılanmıştı adeta. Dudaklarını birbirine bastırarak bakışlarını civarda gezindirdi. "İnsan duygularını kontrol edemedikçe mantığıyla oynadığı oyunlar bir işe yaramaz."

"Namjoon-"

"Saygısızlık ettiğimi söyleyecekseniz lütfen kendinize saklayın, zira şu anda saygısızlık etmek isteyeceğim son şey bile değil. Amacım da değil zaten. Sadece," dedi derin bir nefes bırakarak. "Çok karamsarsınız ve bu bakıldığında belli oluyor. Eğer bir plan yapmışsanız ve bundan vazgeçmeye de niyetiniz yoksa kendinizi her anlamda kontrol etmelisiniz. İyi bir oyuncunun ne zaman yalan söylediğini anlayamamamız gibi, siz de iyi bir oyuncu olmalısınız ki bütün bu yaptığınız planlar bir işe yarasın."

Sessizce onu dinlerken kaşlarını kaldırarak baktı suratıma. "Haksızsam haksızsın deyin. Alınmam biliyorsunuz."

Başımla reddettim. Bakışlarımı çevirdiğimde yere koyduğu siyah poşete uzanıp eline aldı ve içinden çıkardığı mobeselerden birini elime verdi. "Kırın ve hıncınızı alın. Mantıklı bir planı devam ettirecekseniz içinizdeki öfkeyi boşaltmanız yararınıza olacaktır. Duygularınızı atın ki, sizi duygusuz sanabilsinler."

Haklıydı. Eğer intikam alacaksam duygularıma dair her şeyi atmalıydım. Ve bunu kırıp dökmedikçe becerebileceğimi sanmıyordum.

Elimde tuttuğum mobese kamerasına bakarak diğer elimdeki çekiçle parçalarını çıkarmaya başladım. Kamerayı yere koydum, ardından tüm gücümle sinirimi de katarak kameraya vurdum. Parçaları dağılırken SD ve Harddiski Namjoon'a verip parçaları kırmaya devam ettim. İşim bittiğinde Namjoon'la bakışıp parçaları tıpkı bir golf turnuvasına katılmışım gibi denize fırlatmaya başladım.

Yarım saatlik süre boyunca 7 adet kameranın hepsini parçalara ayırıp denize sürdüğümde çekici gösterdim. Namjoon elindeki SD kartlarıyla Harddiskleri gösterdiğinde çekici ona verip önce SD kartlarını kırmaya başladım.

Zevk vericiydi, suçun kanıtlarını ortadan kaldırmak.

Onunla olan bütün anılarımızın tek kaydını tek hamleyle parçalayarak yok etmek.

Keşke hafızamı da silebilseydim.

Gülerek elimdeki parçaları suya fırlattığımda Harddiskleri de çekiçle kırıp denizin derinliklerine gönderdim, ve böylece işimiz bitmiş oldu.

Namjoon'a bakıp güldükten sonra dalgalı denizle bakıştım.

İhanetin bedeli ağırdır derler, acıyorum sana Taehyung.

Uğruna katil olmayı ben istememiştim aslında, bilirsin. Seni içimde öldüren ben değildim. Bunu yapan sendin, ben sadece sana dair kalan çöpleri boşalttım.

Eşin olarak bunu yapmak sadece bana düşerdi.

Namjoon'a çevirdim başımı. "Hadi gidelim, buradaki işimiz bitti."

(Bölüm Sonu)

unfaithful® | #dark-romanceHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin