Episode | 29th

626 58 6
                                    

(Aynı şarkı devam etmektedir.)

[#unfaithful]

Basamaklardan inerek elimde tuttuğum zincir küpeleri takmak üzere boy aynasının karşısına geçtiğimde yansımama göz attım.

Siyah renkte boğazı bağlamalı, dekolteli bir uzun tulum giymiş, ayaklarıma siyah kadife bir steletto geçirmiş; Sabah yaptırmış olduğum yüzüme hafif bir makyaj yapmış, gözlerime mavi lens taktıktan sonra sarı ve gri renk kahküllü saçlarıma yakışması için beyaz bir fötr şapka takmıştım.

Kendimi böylesine şık görmemiştim şu zamana dek; değil millet, ben bile tanımazdım yeni halimi. Kim tahmin ederdi ki, karşımda dikilen kadının Kim Jennie olduğunu söyleseler inanmazdım.

Arkamdaki kapaklı dolap portmantonun içinden çıkardığım siyah kürkü üzerime geçirerek beyaz bir el çantası aldım çekmeceden ve kapıyı açıp evden çıktım.

Taksiyi arayalı yaklaşık 8-9 dakika oluyordu, gelmesi çok bulmazdı. Hemen otelin kapısından çıktığımda hızlıca etrafa bakındım. 2 dakika içerisinde köşeden dönüp sokağa giren taksi, göz hizama girdiğinde vakit kaybetmeden yerleştim ve kapıyı kapatırken şoföre seslendim. "Beyaz Saray Yalısı'na gideceğiz."

Odağımı aracın camından dışarıya çevirdiğimde otelin bulunduğu eski binaların önünden geçtiğimizi fark edip bakışlarımı binaların balkon ve pencerelerine çevirdim. Apartman kapıları kapalı, pencerelerden ışık yansımıyordu hiç.

Sanki kimse kalmamış, burada dolanıp duran sadece ben varmışım gibi...

Bir zamanlar ailemle oturduğumuz sokağa benziyordu geçtiğimiz sokak. Çocukluk yıllarım parlak geçmemişti; Gerçek babamın terk edip gitmesi nedeniyle annem ikinci defa evlilik yapmış ve parası pulu olmayan bir adamla birliktelik yaşamıştı. Daha sonra hamileliği ortaya çıktığında adamın çevresinin laf söz etmesi yüzünden çoğunlukla stres altındaydı, onu hastaneden gelirken görmüştüm apartman katının penceresinden sokağa doğru bakarken. Yokuşu iniyordu dalgın bir şekilde. Eve geldiğinde ona neden öyle göründüğünü sordum, cevap vermeden odasına gidip kapıyı kapattı.

Sonradan öğrendim ki düşük yapmıştı ve bebeği kaybetmişti. Haberi alan adam apar topar eve gelerek annemi öldüresiye dövmeye başladığında ağlamaya vaktim bile yoktu, sobanın yanındaki odun parçasıyla sırtına vura vura onu darp etmiş, annemi elinden kurtarmayı başarmıştım. Kafasına defalarca vurarak bayılttığımda dalgın annemin titreyerek ayağa kalkışını ve şok içinde yerde baygın yatan bedeni seyredişini izledim. Telaş içinde bana baktı, korkuyla olayın farkına vardığında beni odaya soktu, kapıyı kapattı. Hafifçe aralayarak ona baktığımda adamın baygın cesedini nereye saklayacağını düşünmeye çalışıyordu, ayaklarından tutarak onu kapıya doğru sürükledikten sonra merdivenlerden fırlatıp attı ve eve girip kapıyı kapattı, kilitledi. Yutkunarak kapıyı kapatıp ellerimi ağzıma kapatıp ağlamıştım daha sonrasında.

Çocukluğumdan nefret ediyordum. Annemin şiddete uğramasına şahitlik etmekten, o anda elim kolum bağlı hissetmekten ve zor duruma düşürülmekten nefret ediyordum. (Yazarın hissettikleri ve düşündükleridir.)

Daha sonra üçüncü kez evlilik yaptığında ise evlendiği adam oldukça zengindi, onu lüks içinde yaşatırken mecburen beni de yaşatıyordu. Bana pek zaafı yoktu, annemin resmen el çantasıydım. Üvey babam olan adam bir iş görüşmesini almak için beni olaya dahil edip anlaşma yaptığı şirket ceolarından birine sattığındaysa annemin öğrenmesi için çok geçti.

Zira o bile beni severek evlenmişim olarak bilmeye devam ediyordu.

Dalgın bakışlarım ışıklı boğaz köprüsünden şehir manzarasında dolaşırken belli olmayan bir tebessüm ettim içimden.

Yaşadığım şeyler için o derece pişmandım ki, çevremdeki insanlara yaptıkları kötülükler karşısında bir ceza olarak yaşatıyordum yaşadıklarımı. Kim isterdi ki böyle olsun? Kim isterdi ki, aşık olmayı istediğim adam dibimdeyken ve tam da elimi uzatacak cesareti bulmuşken adım atacakken başka bir kadına karşı duygusal baktığını öğrendiğimde büyük bir çöküş yaşamamı?

Ve bu yüzden yaşadığım acının aynısını ona da yaşatacak kadar intikam hırsıyla boğulduğumu...

'Uslan artık deli gönül, bak gelip geçiyor-' Yıllar...

(Bölüm Sonu)

"Üzülüyorum ama kime üzülüyorum bilmiyorum."

unfaithful® | #dark-romanceHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin