Episode | 45th

128 12 12
                                    

[#unfaithful]

Günün ilk ışıkları, perdenin ardından beri odaya gelişigüzel vurup karanlığı aydınlıkla tanıştırıyordu. Civar, çıplak gözle görülebilecek vaziyetteydi ancak karanlığın etkisi halen devam ediyordu. Gözlerimi aralayıp yattığım yerde ağırından esneyerek doğruldum yavaşça.

Tenime, odanın buz gibi havası adeta tokat gibi çarptı.

Bakışlarım çıplak bedenime kaydığında beynime kan fışkırmış gibi irkildim. Başımı ışık hızında çevirdiğim gibi, hemen yanımda rahatlıkla uyuyan çıplak sırta ve omuzlara dikkat kesildim.

Taehyung.

Onu ilk kez çıplak görmüyordum fakat ilk kez aynı yatakta benimle yattığına şahit oluyordum. Buğday teni, tüm pürüzsüzlüğüyle gözümün önündeydi. Ensesine doğru uzanan dağılmış dalgalı saç tutamları yastığın üzerindeydi. Sakinlikle nefes alıp verirken omuzlarının inip kalkışından odağımı çektim.

Evli olduğumuz şu 2.5 senedir bir kez olsun yanına uzanmamıştım, o da uzanmamıştı. Dört duvar arasında birbirimizin değil yüreğini görmek tanımak, suratımıza bile zor bakmıştık. Buz gibi olmuştuk hep, o bana ben ona. Nedendir bilinmez, belki ısınmaya çabalamamıştık, sorun bizdeydi. Saygıdan başka bir bağımız olmasına izin de vermemiştik, sevginin ne olduğundan haberimiz olmamasına şaşmamalıydı.

Ama şimdi yanımda yatıyordu, bedeniyle. Kalbi anadan doğma bir doğallıkla avuçlarımın içine bırakılmıştı, zihninde esen soğuk meltemler yerini gün ışığının niceliğine devretmişti.

Bense Ekim ayı gibiydim. Ne Eylül gibi sıcağa yatkındım aşkta, ne de Kasım gibi ayaz tutmuş... Tabiri caizse hiçbir hissim yoktu, bomboştum. Tenimin her milimini ezbere bilişi, kalp noktamdan öpüşleri, gözlerinin ardında sakladığı toz pembe duyguları, bunların hiçbiri beni etkilemiyordu artık. Onca acıdan, sızıdan, kabuğu soyulmuş yaralardan sonra bu haksızlık sayılamazdı. Biz bunu hak etmiştik, o da er ya da geç bunu öğrenecekti zaten.

Komodinin önünde, yerde duran iç çamaşır takımımı giyip gardıroptan aldığım oversize tişörtlerden birini üzerime geçirdim ve odadan çıktım. Çok ses yapmamaya özen göstererek mutfağa ilerledim. Karnım zaten açtı, dün de öyle ahım şahım bir yemek yememiştik. Haliyle guruldama seslerini susturmak için de bir şeyler hazırlamam gerekiyordu. Hazırlamışken ona da hazırlayacaktım, çok vakit kaybetmeden dolaba bakınmaya başladım.

Halsizlik vardı üzerimde biraz. Pek de abartılacak derecede değildi tabii fakat tarif edemediğim garip bir hisle karışık yorgundum. Kabul etmek istemiyordum ama...

Sanırım Taehyung'dan utanıyordum ve ona olan kırgınlığım daha baskın geliyor, çekingenliğimi kenara iterek görünüre çıkmasını engelliyordu.

Tabii ki işime geliyordu. Ya da ben öyle sanıyordum.

Peynir ve yeşillikleri doğrayıp tabaklara yerleştirirken omuzumun üzerinden tenime doğru bir esinti hissedince neredeyse belirsiz bir şekilde titreme geçti bedenimden. Anlaşılan birileri yataktaki sıcaklığın gittiğini fark edip uykusundan uyanmış, halen evde olup olmadığımı anlamak için de kolaçan etmeye koyulmuştu.

"Sana da günaydın." Diye mırıldandım ama ne mırıltıydı ve de düz bir ton. Fısıltı olarak çıkmasına rağmen beni net bir şekilde duydu ve cevapladı. "Günaydın."

Yeni uyanmış kadife gibi bir ses, kalın bir ton. Hem de kulağımın dibinde mırıldanır gibi...

Tebessüm etmeyi kes ve işini bitir Jennie.

Tabakları alıp omuz atarak bedeninden sıyrıldığım gibi masaya yöneldim. Yerleştirdikten sonra tezgaha döndüğüm gibi Taehyung'un elindeki iki bardağı da bana uzatması bir olunca mahçuben gülüp bardakları aldım. Elimi boşalttığım sırada dirseğim karnı ile göğüs kafesi arasına çarptı, dönüp refleks olarak kibarca özür dilediğimde istemsizce duraksadım.

Bana bakıyordu. O da fark etmişti. Farkında olmadan eski halim gibi davranıyordum.

Belki de çekindiği için, o da çok üstüme gelmeden masaya kuruldu ve tam karşılıklı oturarak kahvaltı etmeye başladık.

O da benim gibi düşünceli görünüyordu...

(Bölüm Sonu)

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Apr 09 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

unfaithful® | #dark-romanceHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin