unfaithful® | #dark-romance

Episode | 23th

[#unfaithful]

Kalçamı siyah deri koltuğun başlığına doğru bırakarak yaslanırken elimdeki telefonumun açılmasını bekliyordum. Ev soğuktu, üşütmemek için valizimi açıp içerisinden yünlü bir hırka almıştım. Ardından da ısıtma sistemlerini ayarlamış, işimi halletmek üzere istirahata çekilmiştim.

Açılan telefonun kilitli ekranından kilidi kaldırdıktan sonra arama rehberine girdim ve ikinci sırada kalan numarayı tuşlayıp telefonu kulağıma götürdüm.

Dördüncü çalışta açıldı.

"Üzgünüm, mutfaktaydım. Vardınız mı?"

"Evet." Dedim usulca. "Otel iyi, beğendim. Sağ ol."

"Ne demek." Dedi karşılık verircesine. "Rahat edin yeter."

"Ne diyeceğim..." Tırnaklarımdaki ojeyi sökmeye başladım bir yandan. "Şu kimlik olayı... Polise vermiştim."

"Hm hm."

"Ve yanımda henüz resmi bir kimlik yok. Ne yapacağım hakkında fikrin var mı?"

Namjoon beklemeden yanıtladı sorumu. "Dün sizi yolcu ettikten sonra onu halletmeye gittim. Hazırlandı, kargoyla elinizde olur."

"Ne zamana?"

"Muhtemelen 2 güne."

"Güzel." Dedim. "Pasaportum yanımda."

"Ortadan kaldırabilirsiniz, zira pasaport ve diğer kartvizitleriniz de kimliğinizle beraber gelecek. Yeni kimliğinizle."

Başımla onayladım görmeyeceğini bilmeme rağmen. "Yaptığın her şey için ödüllendirileceksin Namjoon. Sağ ol."

"Ödüle gerek yok Bayan Kim, eğer içinize sinecekse yapmak istediklerinizi yapın ve kendinize yeni bir hayat kurun. Ben burada olacağım."

Tebessüm ettim. "Pekala, zorunda kalmadığım müddetçe aramayacağım."

"Siz bilirsiniz."

"Şimdi kapatmak durumundayım. İkinci aşamanın B kısmını halletmem için biriyle konuşmam gerekiyor, kendisini arayacağımı söyledim."

"Pekala, iyi geceler Bayan Kim."

"İyi geceler." Deyip aramayı kapattıktan sonra rehberde henüz yeni kaydetmiş olduğum numarayı tuşladım ve telefonu yeniden kulağıma götürdüm. Birkaç çalışta açıldı.

"Merhaba, Doktor Shaon. Müsaitsinizdir diye düşünerek aradım." Dedim imalı bir şekilde. Müsait olduğunu ve rahatsız etmediğimi, her zaman arayabileceğimi söylediğinde direkt konuya girdim.

"Ben Kim Taehyung'un eşi Kim Jennie. Muhtemelen ses tonumdan tanımışsınızdır."

Kalçamı koltuktan ayırarak mutfağa doğru adımladım.

"Ne diyecektim, geçenlerde internet sitenize rastladım. Yüz ameliyatı yapıyormuşsunuz galiba, yeni açılmış bir operasyon olduğu yazıyordu." Başımın üstündeki mini raflıktan su bardağı alarak arıtmalı musluktan su doldurdum. "Hm hm, fark ettim. Başarılı ellerinizin bu güzel yüzümde neler yaratabileceğini görmek için sabırsızlanıyorum. Bu arada, ücreti için bir teklif verebilecek misiniz? Çok tutarsa başka bir yere de danışabilirim?"

Doktor sorun olmadığını ve fiyat için belirli bir teklif yapılacağını söylediğinde elimdeki telefonu kulağımla omzum arasına sıkıştırıp tezgahtan aldığım ilacı su doldurduğum bardağın içine bıraktım. "Tamamdır o zaman, ben sizi daha fazla rahatsız etmeyeyim."

Çekmeceden aldığım tatlı kaşığıyla ilacın erimesi için karıştırırken zoraki bir gülüş attım. "Pekala, geldiğimde görüşürüz o halde."

Omzumla kulağım arasındaki telefonun kaymaması için düzelttim. "Evet, bu hafta sonu kliniğinizdeyim."

Kaşığı kapağını açtığım makinenin içine bırakarak aramayı kapatmak için izin istedim. "Tamamdır, teşekkür ediyorum tekrardan. İyi günler."

Aramayı kapattığımda bıyık altından sırıtarak ekrana baktım. Tezgahtaki ilaçlı suyu içerek bardağı makineye yerleştirdim ve kapağı kapatıp mutfaktan çıktığımda basamaklardan inerek merdivenlere doğru ilerledim, valizimi alarak üst kata çıktım.

Planın ikinci aşamasının ikinci kısmı da tamamdı. Heyecanlı hissediyordum.

Valizi çift kişilik yatağın üzerine yatırarak kapağını açtım ve içerisindeki kıyafetlerimi tek tek yerleştirmeye başladım.

İçimde gitgide güçlendiğini hisseden bir ateş vardı, söndürülmesi çok zor olan. Her hareketimde, daha da sıcaklaşıyordu. Ta ki...

Çevresindeki herkesi yakarak öldürünceye kadar.

Göreceksin Taehyung, senden nasıl intikam alacağımı.
Göreceksin, neyi hak etmen gerektiğini.

(Bölüm Sonu)

"O zaman biraz da şok geçirelim. Sizce Taehyung Jennie'yi tanıyabilecek mi?"