Blood in the Water | Evan Rosier

16| Karanlık Lord

Medya: Eleanora'nın giyindiği elbise

İyi okumalar!

***

(Bir yıl sonra)
06.10.1978

Sabahın erken saatlerine gözlerini aralayan Eleanora bugün karşılaşacağı şeylerden habersizdi. Her zamanki gibi annesi ile yaşadığı bu içi boş evde yalnız başına kahvaltısını yapıp odasına hazırlanmaya çıkmıştı. Peşinden bir türlü ayrılmayan ev cinleri Wicker, ellerini önünde kavuşturmuş, kocaman yuvarlak gözleriyle çekingen bir ifade ile ona bakıyordu.

Eleanora dolabını karıştırırken havanın soğukluğunu göz önünde bulundurup kalın bir şeyler aramaya koyuldu. En sonunda tüm vücudu saran, siyah ve dizlerin aşağısında biten bir elbise seçti. Elbise kadifeydi ve mevsim için uygundu, ayrıca göğüs dekoltesinden boynuna kadar dantellerle örülüydü.

Elbiseyi askısıyla tutarak ev cinine döndü. "Çıksan mı artık?" diye sordu boş gözlerle Wicker'a bakarak. "Üstümü değiştireceğim." Wicker hemen kendini toparlayarak referans yaptı ve bir parmak şıklatması ile kayboldu. O gider gitmez Eleanora gözlerini devirerek elindeki elbiseyi yatağa bıraktı ve üzerindeki kazağı çıkardı.

Sütyeniyle kaldığında kapısı tıklatıldı. "Özür dilerim Küçük Hanım, özür dilerim. Misafiriniz var efendim; Bay Evan Rosier." Eleanora derin bir nefes alarak "Girsin." dedi sessizce. Kapı açılırken "Tekrar özür dilerim, sizi rahatsız eden Wicker kendi cezasını kendisine verecektir." diyen sesi, Evan'ın "Kes sesini!" diyen sesi bölmüştü. Bir kaç patırtı, ardından Wicker inleyerek merdivenlerden koşturarak aşağı indi ve yarım açılan kapıdan Evan girdi.

Evan içeri girer girmez kapıyı kapatıp Eleanora'ya ilerledi. "Beni böyle mi karşılıyorsun?" diye sordu ellerini iki yana kaldırarak. "Bayıldım." Sırıtarak Eleanora'nın çıplak beline elini yaslayıp kendine çekti. Eleanora kıkırdayarak Evan'ın boynuna kollarını doladı.

"Niye geldin?" diye sordu Eleanora Evan dudaklarına küçük bir öpücük bırakırken.

"Gelmem için bir sebep mi lazım illa?" dedi Evan kaşlarını kaldırarak.

"Sen sebepsiz hiç bir şey yapmazsın." dedi Eleanora dudaklarında ufak bir gülümsemeyle. "Hadi bakalım koca adam, dökül."

Evan gözleriyle yatağın üzerindeki elbiseyi gösterdi. "Önce giyin, sonra anlatırım." Eleanora başını sallayarak Evan'dan ayrıldı ve elini altındaki eteğin fermuarına atıp açtı. Ayak ucuna düşen eteğin üzerinden geçerek yatağa uzandı ve kadife elbiseyi eline aldı. Fazla oyalanmadan elbiseyi giyinirken Evan'ın gözlerinin üzerinde olduğunu bilmek içini hoş ediyordu.

Elbiseyi giyinip koltuk altından başlayan fermuarını çekip dolap aynasından kendine baktı. Ellerini kalçalarının biraz aşağısına, her iki yanına yaslayarak gözlerini baştan sona üzerinde gezdirdi. Her zamanki gibi mükemmeldi.

Evan arkasından yaklaşıp bir elini karnına yasladı, diğer eli pantolonunun cebindeydi. Çenesini Eleanora'nın başının tepesine yaslayarak aynadaki görüntülerine baktı. "Baksana Nell," diye fısıldadı. Çenesini başından çekerek arkadan kulağına eğildi. "Bana birbirimiz için yaratılmadığımızı kim söyleyebilir?"