11| Felix Rosier

538 46 19
                                    

İyi okumalar!

***

Bir perdenin arkasından ışık vurulduğu zaman ortaya çıkan gölgelere her türlü şekiller verilirdi ellerle. Türlü türlü şekillerle ortaya çıkan gölge oyunlarından biri de herkesin yapabildiği kuşlardı. Baş parmaklar çarpraz bir şekilde birbirine dolanarak iki kanat hâline gelir ve oluşan şekille gölgesi tıpkı bir kuşa benzerdi.

Perde veya bir duvar, ya da herhangi bir yer fark etmeksizin oluşan gölgeler karanlık birer şekilden ibaretti, onların oluşması için yapılan karmakarış oyunlar gölgeye yansımazdı.

Tıpkı düşünce üstüne düşünenen insanların kafalarındaki soyut karamaların gölgelerine yansımadığı gibi.

Eleanora'nın sahip olduğu refleksif düşünme yapısı bir çeşit karalama gibiydi. Günahkâr parmaklar kalemi kavrıyor ve beyaz bir sayfada rastgele bir şeyler çiziyordu. Bu çizimler ev ya da çiçekler değildi; bu çizimler yalnızca delice karamalardan ibaretti. Sayfada tek bir beyazlık kalmayana kadar bir sağa bir sola kalemle her tarafı karalamaktı ondaki refkelsif düşünce.

Babasını öldürmüştü.

Bayıla bayıla bitiremediği Muggle dünyasından soğumaya başlamıştı.

Karanlık tarafa sayısız davet almıştı.

Ve en kötüsü neydi biliyor musunuz?

Aşık oluyordu.

"Ne düşünüyorsun bu kadar?" Kulağının dibinden gelen sesle irkilere sağındaki çocuğa baktı. "Sana ne bundan Barnett?" dedi kaşlarını çatarak. Ah, şu çocuk, Joe Barnett. Kendi binasından safkan bir çocuktu. Üçüncü sınıftan beri Eleanora'nın peşine takılmış ve ondan başkasını görmez olmuştu. "İşine baksana." Ellerini cüppesinin cebinde sokup bir kaç saniye önce biten ders yüzünden topladığı eşyalarıyla sınıftan çıktı.

"Niye öyle diyorsun ki?" Arkasından yükselen sesle olduğu yerde durarak başını geriye yatırdı ve sabır dilenir gibi derin bir nefes aldı. Çocuk hızlı adımlarla Eleanora'ya yaklaşıp karışında durdu. "Beni her seferinde terslemekten bıkmadın mı Eleanora? Sadece senden bir şans istiyorum, sadece bir şans."

Eleanora omzundan düşmek üzere olan çantasını daha sağlam yerine yerleştirerek gözlerini devirdi. "Ve bende sana diyorum ki sana verebilecek bir şansım yok. Erkek arkadaşım var benim, geçen yıldan beri öğrenemedin mi bunu?" Yanından geçip gideceği esnada dirseğinin iç kısmından tutarak onu durdurdu Barnett. Bir çocuğun mavi gözlerine bir de kolunu tutan eline baktı.

Joe, Eleanora'nın bakışlarını fark ettiğinde iksir kazanına yanlış, ama tehlikeli bir madde atmış gibi elini hemen geri çekti. "Şey - özür dilerim." Gözlerini kaçırarak yalvaran gözlerle tekrar kıza baktı. "Gerçekten Eleanora, seni çok seviyorum. Birlikte olduğun çocuktan daha mutlu ederim seni, o Rosier'dan-"

"Onu rahatsız ediyorsun Barnett." Bir anda ikilin arasına giren sesle Joe bir adım geriledi. Felix yanlarına yaklaştığında Eleanora tek kaşını kaldırarak kollarını göğsünde birleştirdi ve 'şimdi ne yapacaksın' dercesine Joe'ya baktı.

"Onlarca kez reddedildin." Felix çelik kadar sert gözlerini Joe'ya sabitleyerek üzerine bir adım attı. "Nasıl gururuna yedirip hâlâ peşinden koşuyorsun?"

Blood in the Water | Evan RosierHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin