20| Umudun Işıkları

289 36 7
                                    

İyi okumalar!

***

Eleanora hayatında yaptığı şeylerin çok azından pişmanlık duymuştu. Sayılıydı pişmanlıkları ve bunların arasında babasını öldürmesi bile yokken Evan'ı sinirden çılgına döndürerek bir miktar pişmanlık hissetmişti. Zümrüdüanka Yoldaşlığı'nda bir anda ağzından kaçırıverdiği ve tilkilerin bir anda ayaklandığı baskın haberinden sonra bunu ilk fırsatta Evan'a söylemişti.

İlk başta duraksamıştı Evan yüzüne suçlulukla bakan Eleanora'nın bayıldığı mavi gözlerine bakarak. Sonra Eleanora ondan bir şey söylemesini istediğinde tartışmaya başlamış, ardından Evan çılgına dönerek bir süre ortalıklardan kaybolmuştu.

Eleanora karargâh olarak kullanılan iç karartıcı eve girerken suratsız bir ifadeyle salona ilerledi. Karanlık Lord salondaymış gibi tüm Ölüm Yiyenler yerlerine geçmiş ve sessizliğe gömülmüşlerdi. Ancak Karanlık Lord yoktu salonda, henüz gelmemişti.

Evan'ın yanındaki sandalyeye yönelerek sırt kısmından tuttu ve geriye çekti. Sandalyeye otururken "Biraz daha geç gelseydin keşke." dedi Bellatrix. "İşte o zaman Lord'um seni çok güzel karşılardı."

Eleanora yüzüne sahte bir gülüş ekleyerek Bellatrix'e baktı, ardından sahte gülüşünü bozarak kadının suratına ters ters bakıp önüne döndü.

Evan yanında kıpırdanıp arkasına yaslandığında Eleanora heyecanla alt dudağını ısırarak göz ucuyla ona baktı. Evan henüz ona anlattıklarını Ölüm Yiyenler'e anlatmamış olmalıydı, yoksa bu vahşiler sakin kalamazlardı.

Evan'a doğru başını hafifçe çevirdiğinde adam kızın ona baktığını farketmişti ama kız arkadaşına bakmamakta kararlıydı. Başını başka bir tarafa çevirerek zihnini Eleanora'dan uzaklaştırmaya başladı, yoksa her an aklını kaçırabilirdi çünkü Eleanora'nın kokusu ciğerlerini doldurmuştu bile.

Biraz sonra Karanlık Lord belirdi salonda. Toplantı başladı; ele geçirilen yerler konuşulmaya başlanıldı, alt edilmesi gereken kişiler gözden geçirildi, Lord Voldemort bir kaç Ölüm Yiyen'i cezalandırdı ve Eleanora en sonunda tüm cesaretini toplayarak dudaklarını araladı. "Lord'um! İzniniz olursa bir şeyi itiraf etmek istiyorum."

Lord Voldemort ona devam etmesi için baktığında Eleanora gözlerini kaçırdı. "Bu yılın noel gecesinde yapacağımız büyük baskını Yoldaşlık'ta anlattım." Lord Voldemort'un kaşlarının olması gereken fakat tek bir kıl bile olmayan pürüzsüz derisi gözlerinin üzerine çöktü. Muhtemelen kaşlarını çatmıştır. "İzinsiz böyle bir şeye kalkıştığım için beni bağışlayın... Ancak bu plan aklıma bir anda geldiğinde dilimi tutamadım."

"Plan ne?" diye sordu Lord Voldemort pürüzlü sesiyle.

"Noel gecesi büyük bir baskın olacağını ve bir Muggle köyünde gerçekleşeceğini söyledim. Abarttım biraz, baskının çok, çok büyük olacağını ve çok kan döküleceğinden bahsettim. Bana inandılar. Noel gecesi bizden önce o köye gidip gizlenecekler. Biz ortaya çıktığımızda ise hepimizi sıkıştırarak bir çoğumuzu alt edecekler. Planları böyle. Ama biz onlardan önce o köyde olsak ve bizi avlamak için gizlenenleri avlarsak kesinlikle lehimize olur. Onları çok fena dizginleyebilir ve bir çok kişiyi öldürebiliriz!"

Evan göz ucuyla hararetle konuşan sevgilisine baktı. Eh, itiraf etmek gerekirse bu çok zekice bir plandı.

"Güzel," diye fısıldadı Lord Voldemort. "Çok güzel. Zekanın beni şaşırtmayacağını biliyordum Eleanora." Kızıl gözlerini kızdan çekerek diğerlerine baktı. "İlk geldiğinde ondan korkmanız gerektiğinizi söylemiştim. Zekâsıyla bile siz alt edebilir o."

Blood in the Water | Evan RosierHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin