32

1K 108 66
                                    

Ç/N: 10 yorum ve 10 oy geldiği an 33.bölümü salıyorum. Eskisi gibi yorum atalım ve canlandıralım buraları ;))

"Hah? Neden ağlıyorum?"

"Duygularına karşı dürüst ol. En başından beri dükalıktan ayrılmak istemedin mi?"

"....."

"Ama şimdi neden bu kadar üzgünsün? Bunun seni mutlu etmesi gerekmiyor muydu?"

Sözleri bana ulaştığında gerçekliğiyle irkildim ama kısa sürede sakinleştim.

"Bu doğru. Bu lanet yerden çıkmak, defolup gitmek istiyorum. Öyleyse neden? Söyle bana neden buradan gidemiyorum? Neden burayı terk edemiyorum ha neden!"

Ç/N: Çünkü farkında olmadan o çocuğun annesi oldun üzümlü kekim...

"Çocuğu seviyor musun?"

"Tek isteğim o çocuğun zarar görmemesi."

"Dük ne olacak?"

"Dünyada en nefret ettiğim kişi o adam."

"Ah."

Söylediğime oldukça şaşırmış gibiydi.

"Biraz bile olsa onun da iyi bir yanı olabileceğine ihtimal vermiyor musun?"

"Kesinlikle hayır. Ne bir erkek ne de bir baba olarak hiçbir iyi yanı yok, hayatımda tanıdığım en kötü adam. Eğer ıssız bir adada mahsur kalsam ve tek adam o olsa bile yine de onu asla seçmem."

Bunu söylediğimde, Luca'nın gözleri garip bir şekilde hüzünle doldu. Sanki... Sanki kendisi dükmüş gibi incinmişti?

Bu yüzden sorusundan şüphelenmekten başka seçeneğim yoktu.

"Bu bakış da ne demek oluyor?"

"Önemli bir şey değil. Sadece... Sadece ondan bu kadar nefret etme."

"Nesin sen onun sadık destekçisi ya da sözcüsü mü?"

"Öyle biri değilim ben sadece onun neler hissettiğini tamamen anlayan kişiyim."

Gülümseyerek elimi tuttu ve yavaşça yürüdü.

"Leona."

Bana Leona Hanım diyerek her zaman çizgiyi çekerdi ancak bu sefer aramızdaki mesafeyi tamamen kaldırdı.

"Leona. Bana bak. Eğer geri dönmek istiyorsan sadece tamam de. Geri dönmene yardım edeceğim."

"Bunun yerine gidip ona iyi bir insan olduğumu söyleyebilir misin? Bir kere daha beni dışarı atmaması için? Bunu onaylayacak mı sence?"

"Buna gerek yok, o zaten her yerde seni arıyor."

Ç/N: Sürünmüş ve kahrından perişan olmuş bir adet dük alabilir miyim

"...Beni mi arıyor?"

Ne demek istediğini tam olarak idrak edemedim bu yüzden adımlarımı durdurdum.

"Sen gittiğinden beri çok pişman."

"....."

"O günden sonra... Peşinden koşup dur demeye ya da daha sonrasında seni aramaya bile cesaret edemedi. O böyle bir adam; zayıf. Kendi duygularının bile farkında olmayan bir zavallı."

"Bunun doğru olmasına imkan yok. Beni teselli etmek için bu saçma şeyleri söylüyorsan dur lütfen, bu bana kendimi daha kötü hissettiriyor."

"Hayır, söylediklerime inanamıyorsan eskiden yaşadığın yere gidelim. Seni götüreceğim."

değiştirilemeyen karanlık bir ailenin üvey annesi oldum! -novel çeviri-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin