1

4.8K 243 168
                                    

"Kaybol."

Durmaksızın etrafına saldırıp mücadele ettikten sonra kollarımdan iner inmez hoş bir küfürle beni karşılamıştı.

Rebecca Petri. Bana küfür etme konusunda harika olan kız çocuğunun adıydı. Bu kusursuz küfürlerin gerçekten 5 yaşındaki bir kızın ağzından çıkıp çıkmadığını merak ediyordum.

Bu ufaklık gerçekten inanılmaz bir kötü karakter! İlerde veliaht prenses olmak için bir kadını zehirleyecekti  ve ben bu çocuğun üçüncü üvey annesiyim, Leona Selen.

"Kaybol dedim!"

"Evet Rere ama önce yemeğini bitirmen gerekiyor. Sen yedikten sonra kaybolacağım, o yüzden şu yemeği güzelce yiyelim anlaştık mı?"

Yemeği bitirmesini istiyordum çünkü düzgün beslenmeyen ve yemek yemek istemeyen biriydi.  Yine de bu güçlü aile soyunu etkilemezdi, o bir leydiydi ve ben onun üvey annesi olarak kafamı korumak istiyorsam onu her seferinde yatıştırmak zorundaydım.

Bu kız yüzünden tüm günlerim bir savaş meydanındaymış gibi geçiyordu.

Tanrı aşkına çocukların harika varlıklar olduğunu kim söyledi? Pekala, belki bir nebze bunu kabul edebilirim ama Rere kesinlikle o harika varlıklar içinde değil.

Ben öfkemi dizginlemeye çalışırken Rere her zamanki gibi öfkesini bastırma gereği bile duymadı ve bir şeyler fırlatmaya başladı.

Endişelenecek bir şey yok, güvendeyim.

Bir anlığına rahatladım çünkü tehlikeli bir şey yoktu ve ben bu mesafeden güvende olduğumu düşünüyordum.

Biri yüzümün ortasına yapışana kadar.

Ç/N: Ewwww normalde küçük çocuklar üvey anneden şiddet görür bizimki beş yaşındaki çocuktan şiddet görüyor

Tak-!

"Ah."

Beklemediğim bu darbe ile dudaklarımın arasından bir inilti çıkmasını engelleyemedim. Yüzüme çarpan tahta blok ayaklarımın altında yuvarlandı ve halının ortasında durdu. Tehlikeli sayılabilecek tüm eşyaları ortadan kaldırmıştım ve bu hala burada mıydı?. Şaşkınlığımdan dolayı başımdaki acıyı bile unutmuştum.

Bunun nedeninin çok da önemli bir darbe olmamasından kaynaklı olduğunu düşündüm, sonuçta beş yaşındaki bir kız ne kadar kuvvetle bir şey fırlatabilirdi ki? Ama bir dakika, başımdan aşağı sıcak bir sıvı akıyor.

Hah? Kan değil, değil mi?

Ellerimle alnımı sildiğimde elimdeki ılık sıvının koyu rengine baktım.

"..."

Kırmızı kan. Acaba rüyada falan mıyım? Cidden başım mı kanıyor? O sırada ürkmüş görünen Rere çekingen bir şekilde benimle konuştu.

"Ka- kan...! İşte bu yüzden sana kaybolmanı söyledim!"

Tsk. Bu lanet olasıcası velet özür bile dilemiyor.

Üvey anne ya da konumum her ne boksa ondan vazgeçmeli ve buradan defolup gitmeden önce bu velede güzel bir dayak atmalı mıyım?

Hala şokta olduğum için mendilimi çıkarmak aklıma bile gelmedi, bu yüzden çıplak elimle alnımı sildim. O kadar çok kan akıyordu ki ne kadar silersem sileyim kan ellerime bulaşmaya devam etti. Bu korkunçtu.

Sonra Rere yanıma geldi.

"Sen... kızmayacak mısın?"

"...Ne?"

değiştirilemeyen karanlık bir ailenin üvey annesi oldum! -novel çeviri-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin