"Tadı güzelmiş, ama.."

9.3K 690 306
                                    

"Jungkook-ah!" Küçük çocuk yetimhanenin bankında dolu gözleriyle oturmuş, kendisine koşan arkadaşına bakıyordu. "Jungkook-ah, neden ağlıyorsun?" Cevap gelmemişti. Kendisi gibi küçük olan arkadaşı omuzlarına minik ellerini yerleştirmiş kaşlarını çatarak eğilmişti. "Hey, kafandaki de ne?"demişti . Jungkook birden ağlamaya başlayınca arkadaşı şaşırmış bir şekilde geri çekilmiş ve eklerini ondan ayırmıştı. "Kafama dondurma düştü!" Dedi hafif tombul eline bulaşan dondurmayı arkadaşına uzatarak gösterirken. Ayaktaki bedenin bakışları dondurma ile arkadaşının gözünden akan yaşlar arasında gidip geliyordu.

"Dalga geçtiler benle çok güldüler bana." Ayaktaki beden arkadaşının yanaklarını kavrayarak hafifçe sıkmış sulu gözlerine bakmıştı. "Komik durmuyorsun, ağlama o yüzden." Jungkook burnunu sevimli bir şekilde çekmişti. İnanmamıştı ona, kırılmasın diye böyle söylüyordu biliyordu. "Yalan yapma, herkes komik olduğumu söyledi Yugyeom." Dedi Jungkook. Elinde tuttuğu dondurmayı hızlıca aldı Yugyeom. Erimiş dondurmayı külahıyla beraber başının üstüne koydu hızlıca. Jungkook elinin tersiyle göz yaşlarını silmiş ardından kahkaha atmaya başlamıştı. Yugyeom arkadaşının kahkahasıyla gülümsemiş ve eline bulaşan dındurmayı yalamıştı. "Kimse sana gülemez. Ben seni herkesten korurum." Demişti kahramanca. O an kendisine bakan minik tavşanın gözlerindeki ışıltı hoşuna gitmişti
Ardından ellerine bulaşmış olan dondurmayı umursamadan sıkıca sarılmışlardı birbirine. Jungkook yanağını arkadaşının yanağına sürtmüştü yavaşça. "Yanakların yumuşacık Yugy."

...

Araba yetimhanenin önünde durduğunda Jungkook hızlıca kemerini çözmüş ve elinde tuttuğu poşetle kapıyı açmıştı. "Teşekkür ederim."demişti şoföre. Kapıyı yavaşça kapatmış hızlıca yetimhanenin bahçesine girmişti. Hava soğuktu ama buna rağmen bahçe kalabalıktı. Etraftaki gözler ona döndüğünde o sadece tek bir kişiyi arıyordu. Aradığı kişi bahçenin çardağında elinde bardağıyla bir şeyler içiyordu. Yanlızdı. "Yugy!"diye bağırdığında çardaktaki beden saniyesinde arkasını dönmüştü. Tanıyordu bu sesin sahibini. Jungkook arkadaşına koştuğunda, arkadaşı da onu karşılamak için ayağa kalkmıştı. "Jungkook, bir şey mi oldu?"

Sorusuyla birlikte Jungkook kaşlarını kaldırmıştı. "Seni görmem için bir şey mi olması gerek?" Soruya soruyla cevap verdiğinde Yugyeom gülümsemiş ve kolundan tutarak çardağa sürklemişti. "Hoşgeldin o zaman. Bekle sana çay getireyim." Jungkook başını hızlıca yukarı aşağı salladığında Yugyeom yanından koşarak ayrılmıştı bile. Jungkook elindeki poşeti yanına koymuştu. Dakikalar sonra Yugyeom gelmiş bardağı Jungkook'un önüne koymuştu. "Kahvaltı yaptın mı?"diye sordu Junkook. Kızmasın diye dudaklarını büzmüş ve başını iki yana sallamıştı arkadaşı. Jungkook gülümsemiş poşetteki iki sandiviçi çıkartmış ve birini ona uzatmıştı. "Tahmin etmiştim." Yugyeom sandiviçi gülümseyerek eline almış ve paketini yırtarak açmıştı. Koca bir ısırık aldığında Jungkook'a dönmüş ve gözlerini büyütmüştü. "Oha, çok güzel."

"Afiyet olsun." Jungkook sandiviçini yerken anlamıştı ne demek istediğini. Gerçekten beğenmişti tadını. Aklına gelen telefonunu cebinden çıkartımış ve ezbere bildiği numarayı tuşlamıştı. "Aman tanrım, telefonun var!"demişti Yugyeom. "Evet artık konuşabiliriz." dedi Jungkook karşılık olarak. Yugyeom çalan telefonunu arkadaşına çevirmiş ve numarasını göstermişti. Hemen reddetmiş ardından kaydetmeyi ihmal etmemişti. "Seni fazla arayamam ama büyük ihtimal sen beni arayabilirsin. Biliyorsın fazla yükleme yapamıyorum." Jungkook başıyla hemen onaylamıştı arkadaşını. "Sorun yok ben ararım."

"Evin nasıl? Odan var mı? Sana iyi davranıyorlar mı?" Jungkook ard arda gelen sorulardan dolayı yutkunması uzun sürmüştü. Masadaki bardağı alarak çayını yudumlamıştı. "Ev çok güzel ve büyük, odam da var ve evet bana iyi davranıyorlar." Yugyeom başıyla onaylamış ve sandiviçinin son lokmasını ağzına atmıştı. Canından çok sevdiği ve kardeşi olarak gördüğü kişinin hiçbir açıdan zarar görmesini istemiyordu. Onlara göre kardeş olmak için kan bağına gerek yoktu. "Okula gelecek misin?" Yugyeom'un sorusuyla bardağını avuçlarının arasına almıştı Jungkook. "Bayan Kim burdaki okulun bana uzak olduğunu söyledi. Oğullarının gittiği okula kaydolacağım sanırım."demişti Jungkook.

brother | taekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin