"..ben geldim"

2.7K 215 45
                                    

"Başka bir not yok muydu?"

Taehyung sorgudaydı. Jungkook onu bir polis edasıyla sorguluyordu. Eline aşdığı notu ters düz etmişti ama görebileceği başka bir şey yoktu. "Kim bu?" Jungkook'un ani sorusuyla karşısındaki beden gerilmişti. "Ben..bilmiyorum sen yolladın sandım." Jungkook karşısında azarlanan çocuk gibi oturan Taehyung'u şüpheli bulmuştu. "Delile bakmayı kes! Onu yemeyi mi düşünüyorsun yoksa?" Jungkook işaret parmağını uzatarak koltukta oturan bedenin üstüne eğildiğinde Taehyung biraz geri çekilerek başını iki yana sallamıştı. "Asla yemem. Yemedim. Yemeyeceğim."

Jungkook gözlerini kısarak ona uyarıcı bakışlarını yollamıştı. "Gözüm üzerinde. Yok et bunu şimdi." Taehyung ayağa kalkmış ve masanın üstünde duran poşeti çöpe atmıştı. Aslında atmasa mıydı diye düşünmüyor değildi çünkü çok açtı. Tabii o yemeğin son yemeği olmasını da istemiyordu. Jungkook faktörü vardı ortada. "Jungkook.." Geri dönüp kollarını olayları anlamaya çalışan bedene dolamış ve sarılmıştı. "Ben çok acıktım." Jungkook ona fazla yüz vermemeye çalışıyordu fakat yumjşamamak elde değildi. "Tamam, ne yemek istiyorsun?"

"Seni?" demiş ve omzuna bir şaplak yemişti. "Hemen cıvıtma be adam." Taehyung gülerek iyice şımarmış omuzlarını bir sağa bir sola haraket ettirerek şirinlik yapmıştı. "Hadi söyle ne yiyeceksin işim var bak." Taehyung anında durmuş ve kaşlarını çatmıştı. "Ne işin varmış? Bir de benden önemli?"

"Halletmem gereken bazı dosyalar var." diyerek geçiştirmişti onu. Taehyung bebek gibi dudaklarını büzmüş ilgi bekliyordu ondan. Jungkook büzdüğü dudaklarıyla sırıtmış dudaklarına minik bir öpücük kondurmuştu. İlgi istediğinin farkındaydı ve belki biraz ilgi verebilirdi. "Tamam büzme dudaklarını. Sen yemek sipariş et ben de dosyaları alıp geleyim." Taehyung başını hızlıca sallamış hemen knaylamıştı onu. Ardından kapıdan çıkan Jungkook'u seyretmişti. "Tabii çalışabilirsen."

...

"Taehyung, biraz rahat dur çalışamıyorum." Taehyung karnını güzelce doyurmuştu fakat Jungkook'un çalışmasına izin vermiyordu. Onu habire öpüyor konsantre olmasını engelliyordu. "Neden? Dikkatin mi dağılıyor?" Boyununa eğilip bir kaç öpücik daha bırakmıştı. Jungkook huylanıp başını yana yatırmasaydı daha fazlasını da bırakabilirdi tabii.

"Çalışmaya çalışıyorum."

"Çalışamana izin vereceğimi kim söyledi?"

"İzin istediğimi hatırlamıyorum?" Jungkook pür dikkat Taehyung'u inceliyordu. Taehyung ise onunla laf dalaşı yapmanın zaman kaybı olduğunu düşünüyordu. Evet onunla didişmeyi seviyordu fakat şu an olmazdı. Taehyung yanındaki bedenin dudaklarına kapanıp uzun bir öpüşme başlattığında kimse geri çekilmemişti. Jungkook nefessiz kalsa bile o çekilmeden çekilmezdi. Taehyung karşısındaki bedenin nefed almak içim bir boşluk arama çırpınışlarını fark ettiğinde geri çekilmiş kendisi de bir kaç saniye soluklanmıştı. "Çalışmama izin vermiyorsun."

Jungkook çok da sitemkar olmayan bir şekilde söylediğinde Taehyung sadece gülümsemişti. "Yanımda çalışmasan olmaz mı?" diye sorduğında Jungkook sıkıntılı bir nefes alıp vermişti. "Taehyung, şu an kafamı sadece böyle dağıtabilirim." Taehyung kaşlarını yavaşça çatmış ve sorgularcasına bakmıştı. "Neden kafanı dağıtmak istiyorsun? Bak eğer o gelen yemek-"

Jungkook başını yavaş bir biçimde sağa sola sallayarak reddetmişti hemen onu. "O zaman?" Jungkook kalbinin hızlandığını nefes alamadığını hissediyordu. "Eve gitsem iyi olur." Hızlı bir şekilde oturduğu yerden kalkmış orta masadaki dosyalarını toplamıştı. Evden nasıl çıktığını anlamamıştı bile. Kendi evine girer girmez elindeki dosyaları koltuğun üstüne fırlatmış ve onlardan kurtulnuştu.

brother | taekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin