"Çok korktum."

6.7K 522 213
                                    

Jimin kesinlikle haklıydı. Kız-erkek fark etmeksizin hepsi aşırı değişik giyinmişlerdi. Mekana girenler böyleyse içeridekileri düşünemiyordum bile. "Dışarısı soğukmuş girelim. Bizimkiler girmiştir bile."dedi attığı hızlı adımlarla. Bana da onu takip etmek düşüyordu. Adımlarımı durdurduğumda gözlerimi mekanın büyük tabelasında gezdirmiştim. "Scret Desire" bileğimden tutulmasıyla Jimine bakmış ve gülümseyerek tekrar takip etmiştim. Girdiğimiz zaman burnuma gelen ter ve sigara kokusu ile yüzümü buruşturmadan edememiştim. Böyle bir yere ilk gelişimdi. İçerideki insanların giyim tarzı çok değişikti. Kenarda sütyenli ve düşük bel pantalonuyla içki içen kadından gözlerimi hemen çekmiş ve aynı boyda olduğum Jimin'in saçlarına bakmıştım. Bizimkileri gördüğümde hafifçe gülümsemiştim.

"Hoşgeldiniz." Jin'in bizi görünce selam vermesi sırtı dönük olan bedenlerin bize dönmesini sağlamıştı. Jimin hemen Yoongi'nin yanında yer edinmişti ve ikisini izlerken gülmemek için zor tutuyordum kendimi. "Jungkook, çok güzel olmuşsun." Hoseok'un iltifatı kızarmama sebep olurken başımı yere eğmiştim. "Ahh, teşekkür ederim." Yanımda duran Taehyung'un önüme bir bardak koymasıyla ona bakmış ve hafifçe gülümsemiştim. Sesten dolayı hafifçe kulağıma eğilmesiyle hafifçe başımı ona çevirmiş yanlışlıkla yanaklarımızı birbirine değdirmiştim. "Alkollü değil, rahatlıkla içebirlirsin." Geri çekildiğinde dudaklarımı birbirine bastırmış avuçlarım arasına aldığım bardağı yavaşça dudaklarıma götürmüştüm. Kavun tadı vardı ama çok ağır değildi bu yüzden ağızda bıraktığı tat hoştu.

"Jimin sen de çok güzel olmuşsun." Namjoon'un söylediği şey ile Jimin alt dudağını kemirerek Yoongi'ye kaçamak bakışlar atmıştı. "Taehyung böyle giyinmene izin veriyor mu?" Yoongi'nin sorusuyla aklıma yolda Jimin ile konuştuklarımız gelmişti. Jimin şu an transa girmiş gibiydi. Kolumla hafifçe dürttüğümde bana bakmış dudaklarımı büzerek Yoongiyi işaret etmiştim. "Aa..biz Taehyung ile konuştuk ve arkadaş kalmaya karar verdik. Hem biz düşündük ki başından beri yanlıştı bu biz sadece birbirini seven çok yakın arkadaşız."

'birbirini seven' derken Yoongi'nin gözlerininin içine bakmasıyla elimle gizlice ağzımı kapatmıştım güldüğüm belli olmasın diye. "Çok zekisin." Taehyung'un kulağıma fısıldadığı şey ile başımı Taehyung'a çevirmiş ve yüz yüze gelmemizi sağlamıştım. "Biliyorum."dedim yakınlılığımızdan dolayı hiç haraket etmeden. Dudaklarını yalayıp doğrulduğunda elimdeki bardaktan bir yudum daha almıştım. "Ee? Oturmaya mı geldik hadi." Jin dans edilen piste koştuğunda Jimin üstündeki kürkü omuzlarından itmişti ve Jin'in yanına gitmişti. Namjoon masaya yasladığı dirseği ile yerinde kıpırdanmıştı. "Jin çok içti ben onu yanlız bırakmayayım." Yanımızdan ayrıldığında hafifçe kaşlarımı çatmış bir şey söylemek üzere Taehyung'a dönmüştüm fakat o ne diyeceğimi anlamış olacak ki başını sallamıştı. Ne yani Namjoon ve Jin arasında da mı bir şeyler vardı? Gözlerimi bir kaç kez kırpıştırmış yanımda duran Yoongi'ye bakmıştım.

"Yoongi" koluna hafifçe dokunmuş bana dönmesini sağlamıştım. O da sesten dolayı hafifçe eğildiğinden ben de kulağına yaklaşmıştım. "Rica etsem Jimin'i kontrol eder misin? Tek kalsın istemiyorum." Yoongi geri çekilmiş ilk önce bana sonra ise yanımdaki iki adama gözlerini gezdirmişti. "Peki ben gidiyorum o zaman."dedi hafifçe bağırarak. Onun gitmesiyle gülümserken kızıl saçlı benden elinde bardak ile Yoongi'nin yerini almıştı. Bir şey söyleyecekti ama ileride çıkan bağırışmalar buna engel olmuştu. Kavga sevmezdim. Hem de hiç sevmezdim. Bir adım geri çekildiğimde elim istemsizce Taehyung'un gömleğine gitmişti. Taehyung hızlıca bana döndüğünde ona bakmış ve sertçe yutkunmuştum. Tekrar kavgaya kaydı bakışlarım. Namjoon bir adamın yakasına yapışmıştı. Bir adam Yoongi'yi omzundan kendisine çevirmiş ve yumruğu suratına geçirmişti. Yoongi yere düşerken Jin garsonun elinde tuttuğu boş tepsiyi Yoongi'ye vuran adamın kafasına geçirince de olaylar daha da karışmıştı. "Jungkook sen dışarı çık." Taehyung hızlı bir şekilde oraya giderken elim havada kalmıştı. Hemen Hoseok'a dönmüş ve sıkıca kolunu tutmuştum.

brother | taekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin