Taehyung evde dinleneli bir hafta oluyordu ve artık kendine de gelmişti. Kabuk bağlayan yaraları ve moraran yerleri tamamen iyileşmişti. Havalar yavaş yavaş ısınmaya başladığundan dolabımdaki kısa kolluları kullanma vaktinin yavaş yavaş geldiğini anlıyordum. Ayaklarımın dibinde biten Yeontan ile gülümsemiştim o sıcaktan dolayı evde durmak istemiyordu. Habire ayağımın dibine geliyor ona baktığımda ise cama doğru koşuyordu. "Pekala seni dışarı çıkartacağım."demiş koca salondan bahçeye çıkan sürgülü kapıyı açmıştım. Koşarak dışarı çıkan Yeontan ile gülümsemiş yerdeki çıngıraklı oyuncak kemiği alarak bahçeye koşmuştum. Elimdekini sallayıp dikkatini çektiğimde bana doğru koşmuştu. Ben ondan kaçarken o da beni kovalıyordu ince sesiyla havlarken. Bahçeyi turladığımızda yorulduğumu iliklerime kadar hissetmiştim. Kendimi gölgelik yere bırakmış soluklanarak yatmıştım çimenliğe üstüme tırmanıp yatan Yeontan ile gülümsemiş ona sıkıca sarılmıştım. "Ne yapıyorsunuz burda?"
Taehyung'un gelmesiyle Yeontan kucağımdan kalkmış, hemen Taehyung'un ayaklarında bitmişti. Taehyung yere oturup bağdaj kurduğunda onu taklit etmiş ve ben de bağdaş kurmuştum. "Birileri evde çok bunalmış dışarı çıkartayım dedim." Yeontan babasın bağdaş kurduğu bacaklarının arasına girmiş ve yatmıştı hemen. Taehyung ise onun tüylerini sakinlikle okşuyordu. "Kış boyunca evdeydi artık kapıları açma vakti geldi."dediğinde onu başımla onaylamıştım. Bakışlarım Taehyung'un arkasından bize koşarak gelen Jimin'e kaymıştı. Şaşkınlıkla bakmıştım ona. "Ben geldiim!"diyerek yanımıza oturdu hemen. Taehyung alaycı bir gülümsemeyle bakmış elini çimenlere yaslamıştı. "Hayırdır?"
Taehyung'un sözleriyle Jimin göz devirmiş ve dikleşmişti. "Size mutlu bir haber vermek için gelmiştim."diyerek göz devirmiş kirpiklerinin altından Taehyung'a bakmıştı. "Telefondan da verebilirdin?"dediğinde Jimin dayanamamış Taehyung'un bacağına vurmuştu. "Gıcığın önde gidenisin Kim Taehyung." Taehyung gülümsemesini büyüttüğünde bundan çok zevk aldığı ortadaydı. Jimin yavaşça bir bana bir de ona bakmış ardından Taehyung'a dönmüştü sırıtarak. "Tabii gelmemi istememenin başka bir nedeni varsa.." Bakışlarını bana çevirdiğinde ne diyeceğimi bilememiş başımı hemen alakasız yerlere çevirmiştim. Yanıyordum. Büyük ihtimalle terlediğimdendir. Tek sorun Taehyung'un bundan hiç rahatsızlık duymaması ve hala sırıtmasıydı.
"Size içecek bir şeyler getirdim."diyerek yanımıza gelen hizmetliyle soğuk limonatayı elinden almış ve hemen içmiştim. "Aa..sen ne diyecektin?" Limonatayı tekrar yere bıraktığımda Jimin tekrar dikleşmişti. "Yoongi ile beraber gezmeye gidiyoruuz!" Çığlık atarcasına söylemiş ardından ellerini birbirine çarpmıştı. Taehyung'un kucağında yatan Yeontan ayaklandığında Jimin onu sonradan görmüş sürünerek arkama geçmişti. "Ne zamandır orda yahu?" Aklıma direkt olarak Taehyung ile yaptığımız 'Jimin korkuyor' konuşması geçmişti. Yeontan onun aksine koşarak içeri gittiğinde Jimin arkasından bakarak gidişini izlemişti ama hala diken üstünde gibiydi. "Neyse..ehem..."
"Nereye gidiyorsunuz?" Sorduğum soruyla Jimin saçlarını geriye itmişti. "Orion Hotel havuzuna belki ondan önce güzel bir yemek." Orion Hotel? Taehyung'un ilesinin otellerinden biri değil miydi bu? Bakışlarımı Taehyung'a çevirdiğimde rahatsızca kıpırdanmış. Ona hafifçe kaşlarımı çatarak baktım. "Ah, Jimin.." Jimin hızlıca kendisine seslenen Taehyung'a dönmüş ve hevesli gözlerle bakmıştı. "Yoongi oraya bizi de çağırdı." Saniyelikti. Jimin'in yüzünün düşmesi saniyelik gerçekleşti. Bense şaşkın biçimde karşımda oturan esmere bakıyordum. "Ne?"diyebildi sadece. "Evet yani dün söyledi bana da." Omuzları düşmüştü hemen. Alt dudağımı dişlemiş sertçe yutkunarak elimi Jimin'in dizine koymuştum. "Belki..şimdi siz yeni ayrıldınız ya? O da sahte olduğunu bilmiyordu ve yanlış anlaşılma olmasın diye çağırdı?"
Söylediklerimle Jimin yarım yamalak bir gülümseme sunmuştu. Yoongi için küçücük bir umut ışığına her şeyini verebilirdi o. "Dimi öyledir." Hızlıca başımı salladığımda o da Taehyung'a dönmüştü sanki Yoongi ile arasındakiler Taehyung'un verdiği onaya bağlıymış gibi. "Evet öyledir."dedi Taehyung. Jimin ona yaklaşmıştı ve Taehyung onu ensesinden tutarak kendine çekmiş ve sıkıca sarılmıştı. Jimin yüzünü Taehyung'un boynuna gömdüğünde çok garip hissetmiştim. Sanki yarım kalmıştım ve yanlızdım. Bir şeyler tersti ama ne olduğunu bilmiyordum. Taehyung gözlerimin içine bakarken bense bakışlarımı indirmiş çimenlere bakmayı tercih etmiştim.