1-özel ekipte ilk gün

199 9 2
                                    

Ben Defne Aksoy. İstanbul'da yaşıyorum. 25 yaşındayım 178 boyundayim ve sarışınım, kahverengi gözlerim var. Ankara polis Akademisi'nden mezunum. Okulu birincilikle bitirdim. İki kardeşim var. Ailem Ankara'da yaşıyor. Ben de işimden dolayı İstanbul'a tayin oldum. Kendimden de bahsettiğime göre, şimdi işimize geçelim.

İlk defa sivil bir ekipte çalışacağım. Çok heyecanlıyım. Ailem Ankara'da olduğu için burada kendime bir ev tuttum. Benim için yeterliydi. Evimden çıkıp İstanbul Emniyeti'ne gitmek için arabama bindim.

Malum İstanbul trafiği, oraya ulaşmam biraz uzun sürdü. Sonunda emniyete vardım. Katılacağım ekip yeni kurulduğu için kimseyi tanımıyorum.

O yüzden biraz yabancılık çekmedim de değil. Emniyetin içine girdim. Daha önce çalıştığım yerlere benzemiyordu. Kocamandı. Hemen orada duran bir polise cinayet şube ekibinin nerede toplanacağını sordum. O da bana, " bir üst katta" dedi. Ben de hemen yukarıya çıktım. Ekibin başında Hasan müdür, başkomiser Mevlüt ekibi toplamıştı. Hemen ekibin yanına gittim.

Size ekibi tanıtayım; Serkan Altan, komiser ,185, 190 boyların da, kumral ,yemyeşil gözleri var, yapılı birisi, sinirli birisi gibi duruyor. Kıyafetlerine bakıyorum da sanki sürekli siyah giyiniyor gibi duruyor.

Kendimi geçiyorum. Bu arada ben de komiserim.

Emine Polat, komiser. 170 , 175 boyları arasında cok tatlı bir kadın. Biraz utangaç birisine benziyor ama tam polis tipi var. Bakışları beni biraz korkutmadı da değil. Rengarenk, gökkuşağı gibi giyiniyor.

İbrahim Çolak, komiser yardımcısı; 1,80-1,85 boylarında, sarışın sürekli kaşları çatık duruyor.

Fatmanur Erdem, komiser mavi gözlü çok güzel bir fiziği var. Madem bu kadar güzel bir kadınsın neden polis olursun ki. 1,65-1,70 boylarında . Esmer birisi.

Onur Gökalp, komiser yardımcısı. 170, 180 boylarında ,sarışın birisi. Hiç sınırlı birisine benzemiyor. Ama sinirli de olabilir.

Hira Güneri, komiser yardımcısı; 1,70-1,75 boylarında bir kadın . Dışardan bakıldığı kadarıyla davranışları erkek gibi. Kahverengi gözleri var. Çok tatlı gamzeli bir bayan ve sarışın

Barış Kaner, komiser yardımcısı; 1,80-1,85 boylarında, kumral çok kaba birisine benziyor. Yemyeşil gözleri var.

Seda ve Beyza yardımcımız olarak bilgisayar başında çalışacaklarmış.

Merak etmeyin son iki kişi kaldı. Ekibimizin baş direği Hasan Karaer, müdür . Bayağı yaşlı birisi. Uzun boylu, yemyeşil gözleri var.

Mevlüt Kılıç, başkomiser orta boylu, mavi gözlü ,çok sert birine benziyor.

Hasan müdür odasından çıktı ve bizim yanımıza geldi. Bizde orada bulunan masaya oturduk. Hasan müdür geldi ve oturdu. Bizi gözleriyle süzdükten sonra konuşmaya başladı:" Evet arkadaşlar ben bu ekiple İstanbul'un altını üstüne getiriceğimizden eminim" dedi. Ben de çok emindim.
" Arkadaşlar biz şimdi çıkacağız siz arkadaşınızla tanışın biz sizi tanıyoruz ama siz birbirinizi tanımıyorsunuz. " Dedi Mevlüt başkomiser. Hasan müdür ve Mevlüt başkomiser yanımızdan çıkıp gittiler.

Uzun bir sessizlik oldu, ben dayanamadım ve bu sessizliği bozdum.

" Eee Mevlüt başkomiseri duydunuz, ben Defne komiser hepinizle tanıştığıma memnun oldum" dedim. "Ben de Serkan " dedi. Sırayla herkes birbiriyle tanıştık. " Biz şimdi böyle boş boş oturacak mıyız ?"dedim " işimiz yok Mevlüt başkomiseri mi arayalım acaba,numarası olan var mı?" diy sordu Emine.

" Komiserim ben Mevlüt başkomiser ile tanışıyorum numarası var ben de isterseniz arayabilirim?" Dedi Beyza.
Serkan" çok iyi olur dedi Beyza ya ". Beyza bunu üzerine başkomiseri aradı.

Beyza yanımıza gelerek, " Komiserim Mevlüt başkomiser evlerinize gidebilirsiniz. Yarın iş başı yapın dedi" diyerek yanımızdan ayrıldı. "Teşekkürler Beyzacıgım" dedi Hira
" O zaman yarın görüşürüz" dedi Barış.

Bunun ardından hepimiz merkezden çıktık. Arabama binip evime doğru yola çıktım. Kısa bir süre sonra eve vardım.

Üzerimi değiştirdim, ellerimi yıkadım, yemeği hazırlamak için mutfağa doğru yöneldim. Yemeği yedim ve salona geçtim. Kuşum mavişin yeminin bittiğini farkettim. Hemen ona yem ve su koydum. Biraz onunla zaman geçirdim. Gerçekten onunla zaman çok çabuk geçiyordu. Biraz dinlenmek için kitabımı ve kahvemi alıp oturdum. Akşam olmuştu hemen duş aldım ve yatağıma uzandım. Tavanı izlerken uyuya kalmışım.

Sabah erkenden kalkıp kahvaltımı yaptım. Üzerimi giyindim, çok hafif bir makyaj yaptım. Evden çıktım. Merkeze doğru yola çıktım.

Cinayet BüroHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin