Banyodaydım. Yere oturmuştum başımdan aşağıya akan sular zihnimdekileri silmeye yetmiyordu. Ellerimle yüzümü sıvazladım gözümden akan yaşlar bir türlü durmuyordu. istemsizce akan yaşlar keşke demin olanları da zihnimden alıp götürseydi. Olmuyordu her gözümü kapatınca o anlar geliyordu. Bir kez daha olmuştu bu operasyondaydım. Eski korkularım keskini belli etmişti.
Buharlanan aynadan yüzüme baktım sağ gözümün altında koca bir morluk vardı. Dudağımın kenarı yarılmıştı. Gözlerime baktım sanki o anlar gözümün içine hapsolmuştu. Yüzümü sıvazladım. İçerden gelen Serkan'ın sesi ile oyalanmadan yanıma aldığım kıyafetleri giyindim ve banyodan çıktım. Serkan yanıma geldi ve ellerini yüzüme koydu. Korkmuştu. Ama olanları ona söyleyemezdim. Ona söyleyecek yüzüm yoktu. Söylersem büyük kavga çıkardı.
"yüzün. Ne oldu yüzüne" dedi eğildi ve moraran yeri öpmek istedi ama kedimi ondan çektim. Ona da zarar vermek istemiyordum. İstemsizce ondan kendimi çekiyordum. "sen gelmeden önce kapının kapalı olduğun görmedim kapıya çarptım." dedim. "emin misin Defne bu hiç kapı çarpmışa benzemiyor" dedi tekrar oraya dokunmak istedi ama kendimi ondan çektim ve yatağa yürüdüm. Oturdum oda yatakta karşıma oturdu.
"Asıl sen anlat neler öğrendin" dedim. "Avukatla konuştum babam aylar önce artık uyuşturucu işine girmeyeceğine karşı söz vermiş. Ama konu Semihe gelince işler karışıyor. Dediğine göre kısa bir süre önce tekrar başlamış. Avukat zaten babamın hesabını takibe alıyormuş. para babamdan izinsiz ve habersiz yatırılmış. " dedi. " yani bütün oklar Semih'i gösteriyor" dedim kısa kesmek için.
"aynen öyle canım sen iyi olduğuna emin misin?" dedi değilim Serkan değilim kardeşin bana tecavüz etti diyemedim. Beynim ne kadar söylemem için komutlar verse de dilim söylemeye varmıyordu. Ağlama isteği beni dürtmeye başladı. ama kedimi tuttum Serkan şimdi öğrenemezdi.
" banim sana söylemem gereken bir şey var ama sakin olacaksın tamam mı?" dedim içimde durdurmaya çalıştığım alma duygusu bir anda ortaya çıkınca sol gözümden bir damla yaş aktı. Çalan telefon ile diyeceğim şey ağzıma tıkanmış oldu. Serkan cebinden telefonunu çıkarıp ekranını bana doğru çevirdi. Arayan Naz baş komiserdi. Serkan aramayı açtı ve sesi dışarı verdi.
"Serkan az önce isimsiz biri tarafından bir ihbar aldık semihin adına. Her şeyi anlatmış Semih'in uyuşturucu ticaretini ve..." sustu " bunu nasıl diyeceğimi bilmiyorum" diye devam etti. " söylesene naz" dedi Serkan sinirlenmişti. " Semih Defneye" dedi.
Boğazımdan bir hıçkırık koptu. gözümden akan yaşları durduramıyordum. " ne dediğinin farkında mısın sen Naz benim sevdiğime nasıl böyle bişey yapar o pislik." dedi. bana baktı benden bir açıklama bekliyordu ne diyeceğimi bilmiyordum. Başımı eğdim, gözümden akan yaş elimin üzerine düşmüştü.
" biz ekiplerle Semih'i almak için geliyoruz eğer Defne suç duyurusunda bulunacaksa bizle gelirsiniz." dedi Naz ve telefon kapandı. Serkan yanıma geldi çenemi tutarak kaldırdı ona bakmamı sağladı. "Anlat sevgilim" dedi karşıma oturdu ellerimi alıp dudağın götürdü. Sıcak bir öpücük tüm olanları silmeye yetecek kadar güçlüydü.
"sen gittikten sonra ben zaman geçsin diye biraz uzanmıştım. Sonra bir ara silahım ile telefonumu yastığımın altına koydum. Kapının zorlanma sesi ile uyandım. Semih kapıyı kırdı." durdum derin bir nefes aldım ve devam ettim " içeri girdi. bana saldırdı" dedim ağlamaya başladım. Serkan sinirden kıpkırmızı olmuştu. Yemyeşil gözleri bir insanı öldürecek kadar sinirli bakıyordu.
Ellerini yüzüme koydu ve akan göz yaşlarımı sevgiyle sildi. " kurtulmak için çok çabaladım ama başaramadım." dedim. bana bakan gözlerinde bir gram bile sevgili eksilmemişti. " biliyorum sevgilim. seni çok seviyorum biliyorsun değil mi?" dedi. hiç düşünmeden başımı sallayarak cevapladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Cinayet Büro
ChickLitYeni kurulan cinayet büro özel ekibinin içindeki komiserlerin zorlu hayatları ve aşkları " Beni senin için bir kurşun değil bin kurşun olsa da seve seve yerim onu" dedi bunca şeye rağmen kalbinden bir gram bile sevgi eksilmemişti."