Cinayet Büro

21-Balo Gecesi

Mutfaktan gelen müthiş kokular ile uyandım. Doğruldum, ayaklarımı yataktan aşağıya doğru sarkıttım. Kalktım. Odadan çıktım. Kafamı kaldırdığımda Serkan'ın elinde tava ile bana doğru bakıyordu.
" Günaydın güneşim" dedi Serkan bana doğru geldi ve yanağıma kocam bir öpücük kondurdu.
"Günaydın canım." dedim. Masada gözlerimi gezdirdim. Herşey kusursuzdu. Kahvaltılıklar ve masanın tam ortasında duran şahane bir menemen...

"Niye zahmet ettin ya her şey çok güzel görünüyor ellerine sağlık" dedim. Masaya bir çırpıda oturdum.
" Sevdiğim kadına bir kahvaltı da hazırlıyamayacaksam neden varım ki Defne komiser" dedi masaya otururken.
"Ellerine sağlık aşkım" dedim uzandım ve yanağından makas aldım.
"Haaa bu akşam balo var ne giyeceğiz. Uyumlu olmamız lazım." dedim tabağıma menemen koyarken.
"O niye illa uyumlu mu olmamız lazım" dedi ciddi ciddi.
"Serkan sen ciddi misin? Hani sevgilimsin ya sen benim hani sevgiliyiz ya. Kime ne anlatıyorum ben ya istediğin şeyi giy ya bana ne."
dedim yemeğimi yerken.

Serkan ayağa kalktı bana doğru yürüdü. Arkama geçti. Eğildi ve arkamdan sarıldı.
"Şaka yapıyorum canım. Sen benim herşeyimsin illa uyumlu giyinmek için sevgilim değilsin ki sen benim. Herşeyin ile benimsin sen anladın mı beni." dedi beni öptü ve yerine gecti.
Hiç bir şey diyemeden kahvaltımı yapmaya koyuldum.

Sofrayı toparladım. Hazırlandık ve evden çıktık. Merkeze doğru yola çıktık.

Emniyete geldiğimizde herkesin harıl harıl çalıştığını gördük.
"Herkese günaydın." dedim. Hira'nın yanındaki sandalyeye oturdum.
"Günaydın" dediler hep bir ağızdan.
"Son gelişmeler neler"dedi Serkan karşıma otururken.
"Elif'den hiç bir haber yok. En son takipten sonra evinden bile hiç çıkmadı. Anlayacağınız aynı yerde dönüp duruyoruz." dedi Barış elindeki dosyayı sertçe masaya bırakırken.

"Eğer Elif katil ise harekete geçmesini ve bir hata yapmasını bekleyeceğiz." dedi Hira arkasına yaslandi ve kollarını göğsünün altında birleştirdi.
"Offf hiç bir şey yok. Hep aynı yere çıkıyoruz ya" dedi Fatmanur.
"Eeeee Defne sizin Serkan'la durumunuz nasıl." dedi Emine.
"Ne durumu?" dedi Hira bütün gözler bana döndü.
Gözlerimi büyüterek çaprazımda oturan Emine ye baktım.

"Yoksa..." dedi Fatmanur son harfi uzatarak.
"Yoksa ne?" dedim. Ne dediğini aslında çok iyi anlamıştım.
"Sevgili misiniz siz?"dedi Onur.
Serkan'ın içtiği şu boğazında kalırken Gözlerimi Onur'a çevirdim. Ardından da Serkan'a. Birbirimize gülerek baktık.
"Ay ay çok sevindim çok." dedi Hira.

Kapanan kapı sesiyle tüm gözler o tarafa doğru çevrildi. Hasan müdür bize doğru geliyordu. Ayağa kalktık. Oturmamızı başıyla ister etmesiyle herkes yerine oturdu.
"Evet çocuklar bugünkü balo ile ilgili bilgi vermek istedim." dedi arkasına yaslanarak. Herkesin gözlerinin içine bakmaya çalışıyordu.
"Tabiki müdürüm" dedi İbrahim

"Öncelikle sizin gibi müthiş bir ekibe sahip olduğum için çok mutluyum. Bunu bir kaç defa daha dile getirdiğimi biliyorum ama bir kez daha söylemek istiyorum. Başkasının ekibi olsaydınız müdürünüzü çok kıskanırdım emin oldun." dedi ve durdu.
"Baloya bizde dahil emliyete ki tüm sivil ekipler katılacak. Bağışçılar, Ankara'dan gelen müdürler ve gazeteciler... En cok onlara dikkat edin haber olmak istemeyiz değil mi" dedi ve güldü. Bizde gülmüş olduk.
Ayağa kalktı.
"Devriye sizi bekler"dedi ve odasına geçti.

"Sıra kimde Seda?" dedim kalktığın yere tekrar oturarak.
"Komiserim, Serkan komiser ve Onur komiser de" dedi Seda listeye bakarak.
"O zaman hadi Serkan kardeşim biz çıkalım." dedi Onur üzerine deri ceketini giyerken.
"Tamam kardeşim sen git ben Defne ile bir şey konuşup geleceğim" dedi ayağa kalktı.
"Ne konuşacağız?" dedim
Kafasıyla ileriyi işret etti ve gitti. Arkasından gittim. Sorgu odalarının oraya gelmiştik.