Serkan telefonu çok bekletmeden açtı. Telefonu kulağına götürdü " Alo efendim Emine" dedi Serkan. Telefonu kulağından kaldırıp hoparlöre verdi. " Alo Serkan nasılsınız, Defne nasıl?" dedi Emine. Ben de yatağımda oturur pozisyona geldim.
" Defne iyi de n'oldu sesin telaşlı geliyor?" dedi Serkan meraklı bir tavırla. " Bu gün Ender'in bir cinayeti daha çıktı. Daha önceden öldürdüğü polislerin kimliklerine de ulaştık. Ayrıca Defne sana çiçeği yollayan Ender değil." dedi Emine. " Eee kimmiş bana çiçeği yollayan" dedim. Can kulağıyla Emine'nin ağzından çıkacak bir çift lafı bekliyordum.
" Irmak Kara. Ender'in adamı. Sana çiçek yollayan firmanın kamera kaydından, kimliğini belirledik. Ender'in öldürdüğü polisler hususunda Irmağın da parmağı olduğunu düşünüyoruz." dedi. Emine'nin bu anlattıkları Ender dosyası için çok önemliydi.
" Emine bana gerek var mı geleyim mi emniyete?" diye sordu Serkan. " Yok yok sen Defne'nin yanında dur ben lazım olunca ararım seni. Serkan benim kapatmam gerekiyor anons geldi gitmem gerekiyor." dedi Emine ve telefonu kapattı.
Akşam olmuştu. Yatağımda yatar pozisyona geldim. Serkan çoktan uyumuştu bile. İlaçların etkisi geçmişti galiba, başımdaki korkunç ve keskin ağrı bir anda beni etkisi altına aldı. Ağrının etkisiyle uyuya kaldım...
Sabah uyandığımda odanın her tarafı bir sürü güzel çiçekler ile doluydu. Serkan bir yandan da odadaki perdeleri açıyordu, ardından camları. Yatakta doğruldum. Ayaklarımı yataktan aşağıya doğru sarkıttım, yere bastım. Serkan arkasını döndü " Defne ne yapıyorsun?" dedi bir yandan bana doğru geldi. Kolumdan tutu.
" Yat yat çok sıkıldım biraz dolaşmak istiyorum" dedim yalvarır bir ses tonuyla." Tamam ama odanın içinde sadece tamam mı?" dedi Serkan.
" Tamam tamam yeter ki ayağa kalkayım. " dedimSerkan dan tutunarak ayağa kalktım. Uzun zaman sonra yürümeden dolayı biraz zorlansam da ayağa kalkabildim. Biraz odanın içinde yürüdükten sonra tekrardan yatağa oturdum. Ve uzandım.
Uzanırken, kapı çalındı. Ardından açıldı. Bir buket çiçek kapının açılan arasından göründü. Ardından çiçeği getiren kişi de göründü. Gelenler Fatmanur ve Onurdu. Onur elinde bir buket papatya ile sırıtarak Fatmanur ile birlikte içeri girdiler.
" A-aaa Fatma ,Onur hoş geldiniz" dedim yüzümde beliren küçük gülümseme ile. Onur papatyaları bana verdi ben de Serkan'a verdim. O da komodinin üzerine koydu. " Hoş bulduk nasılsın iyi misin iyi gördüm seni " dedi Onur bir yandan da omuzuma yavaş bir şekilde vuruyordu.
Onur'un bana böyle dokunması biraz sarsmıştı. Sarsıntı dan dolayı başımdaki dinen ağrı tekrar kendini göstermişti. " Ş-iiiit Onur yapma kıza daha yeni çıktı ameliyattan." dedi Fatmanur kaşlarını çatarak. Bir yandan da Onur' a bakıyordu. " Ne yapıyorsun ya niye vuruyorsun kıza " dedi Serkan. "Tamam. Ben iyiyim gitmeyin adamın üzerine." dedim kızarak.
Fatma yatağımın kenarına oturarak elini bacağımın üzerine koydu. "Hemen konuya gireyim. Biz Ender'i biraz daha araştırdık. Ender küçükken bir yurtta kalıyormuş. Kaldığı yurtta bir sürü psikolojik işkenceye ve açlığa maruz kalmış. Emine' nin size söylediği Irmak kara ile aynı yurtta kalıyorlarmış. Irmak da aynı Ender gibi polislere takıkmış ama sabıkası yok." dedi Fatmanur
Fatmanur'un anlattıkları Ender Balkan dosyası için gerçekten çok önemliydi.
Ama Ender neredeydi? Irmak ve Ender'in nasıl bir ilişkisi vardı? Ender neden polisleri öldürmek istiyordu? Onlara neden kafayı takıyordu?Kafamın içinde daha kesinleşmeyen, cevabını arayan bir çok soru var.
Fatmanur sözlerine davam etti:
" Buraya gelirken Irmak ve Ender'in küçükken kaldığı yurda gittik. Oranın müdürü Ender hakkında hiç kimsenin bilmediği şeyler anlattı." dedi Fatmanur. "Peki ne anlattılar. İnsanı çatlatmada anlat." dedim sesimi yükselterek."Müdürün bize anlattıklarına göre, Ender'in babasını kaza kurşunu ile vurulup ölmüş. O zaman ki ekip de, başlarındaki kadın amir ile birlikte Ender'in babasını kimin öldürdüğünü bulamamışlar. Ender' in annesi ise babasının ölümüne dayanamayıp kalp krizinden ölmüş. Ender de annesinin ve babasının ölümünden polisleri sorumlu tutmuş. En son bir kardeşi Erhan kalmış . Onu da sen vurunca daha da bilenmiş kadın polislere. bunun üzerine Ender kafayı kadın polislere takıp onları öldürmeye başlamış" dedi Fatmanur. "tamam Ender'in öfkesini anladım ama ya Irmak, o neden polisle takmış kafayı" diye sordu Serkan yüzündeki allak bullak bir ifade ile.
"Irmak ve Ender yurtta beraber kalırken çok fazla samimiyet kurmuşlar. Irmak'ın abisi madde bağımlısıymış. Polisler abisini yakalamaya çalışırken bir polis onu vurmuş ve öldürmüş. Irmak da aynı Ender gibi polislere kafaya takmış. Bunun üzerine Ender ve Irmak güçlerini birleştirerek , hem Ender'in annesinin ve babasının öcünü almaya ,hem de Irmak' ın öldürülen abisinin öcünü almak için birlik olmuşlar . " diye anlattı Onur. " Peki Ender ve Irmak bu zamana kadar kaç polisi şehit etmişler?" dedim üzüntülü bir ses tonuyla
"Eğer seni de öldürseydi toplam 5 cinayeti olacaktı." dedi Fatmanur.
4 cinayet, 4 polis , 4şehit.... Ağza ne kadar kolay geliyor degil mi? Ama ya aileleri kim bilir ne durumdadırlar?"Bu adamı yakalamamız lazım yoksa bu şehit sayısı artacak." dedim üzgün bir sesle. Oda bir anda sessizleşti." Biz seni üzelim diye gelmedik ki sadece haberin olsun diye geldik." dedi Onur yüzündeki küçük samimi gülümseme birlikte.
" Neyse biz kalkalım daha bulmamız gereken bir sürü suçlu var." dedi Fatmanur. Onur'u da alıp oda dan çıkıp gittiler. Doktor Furkan beni kontrol etmek için gelmişti. Bir sürü tektik yaptıktan sonra artık hastane de kalmama gerek duymadığını evimde bir süre daha dinlenmemi söyledi. Serkan, Hira ve Barış.' ı aradı bize yardım etmeleri için.
Ender ve Irmak bir suç daha işleyecekler miydi? Bundan sonra ne olacaktı?...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Cinayet Büro
ChickLitYeni kurulan cinayet büro özel ekibinin içindeki komiserlerin zorlu hayatları ve aşkları " Beni senin için bir kurşun değil bin kurşun olsa da seve seve yerim onu" dedi bunca şeye rağmen kalbinden bir gram bile sevgi eksilmemişti."