Dolandırıcılar Çetesi

GİRİŞ

Yeni bir konu ve yeni bir kitap...
Konusu filan epey farklı olacak benim için, bu yüzden heyecanlıyım. Neyse daha fazla oyalamadan iyi okumalar dilerimm.

Bu arada başlama tarihinizi alalım?

05.03.2022

Profesyonel bir dolandırıcı çetesi düşünün. Onlar 4 kişiydiler, Suçlu, zeki, kurnaz ve hilekârlar. Ya olmadık bir zamanda aralarına hem zeki hem manyak biri katılırsa...

Çetenin şaklabanı ve hackeri Ege ✓

Dişiliğini kullanmaktan çekinmeyen ve mükemmel kelimesinin beden bulmuş hali Ceren ✓

Çetenin en yapılısı, kolu ve gücü olan Ömer ✓

Çetenin tüm özelliklerini tam anlamıyla üstünde barındıran, lider diyeceğimiz kişi Savaş ✓

Ve çeteye son katılan, yeni suçlumuz Talya ✓

~Tanıtım kısmından.

"Ceren, sıra sende." Savaş'ın kulaklıktan komut vermesiyle Genç kadın elinde ki kadehi bırakıp harekete geçti.

Ege ve Savaş, büyük siyah minibüsten Ömer ile Ceren'i kameralardan izliyordu. Minübüste, Ege tarafından kurulmuş olan ses ve görüntü sistemi yaptıkları işi çok daha kolaylaştırıyordu.

"Ömer, adamı nereye gönderdin?" Ceren gizlice kulağının içinde ki küçük cihaza bastırıp, gözleriyle etrafı arıyordu. Ünlü fakat her tür pisliği yapan, kısacası şerefsizin teki olan Semih Kaya'nın büyük villasında ki partiye gelmişlerdi. "odasına çıktı şerefsiz, kalanı sende Ceren." Dedi Ömer ve siyah takım elbisesinin ceketini düzelterek Ceren'in yanından geçti.

"Tamamdır." Ceren olabildiğince dikkatli ve tedbirli bir şekilde merdivenlere doğru ilerledi. Bu gece, Semih Kaya'yı soyacaklardı.
Ceren, garson çocuktan iki tane kadeh kaparak yukarıya doğru çıktı. Bu parti de ünlü ve kendisi, yani Semih Kaya gibi adamlar vardı. Fakat her şey çocuk oyuncağıydı.

Ceren etrafına bakınıp kimsenin olmadığını anlayınca rahat bir şekilde Semih'in odasına girdi. Adam, üstünde ki gömleği çıkarmış, pencereden şehir manzarasını izliyordu. Ceren adamı görünce göz devirme isteğini bastırdı. Bu adam hakkında bildiği bir diğer şey ise, kadın katili olduğuydu.
"Hoş geldin, bende seni bekliyordum." Diyerek iğrenç bir gülümseme ile kadına döndü. Ceren hiç zorlanmadan her zaman yaptığı sahte gülüşünü ve cezbedici tavrını takındı.

"Buna şaşırmadım." Diyerek adamın yanına doğru ilerledi ve gelmeden önce, Ömer tarafından ilaç atılmış içkiyi ona uzattı. Kendisinde ise hafif bir votka vardı. Adam sırıtmasını sürdürerek kadından kadehi aldı.
"Ona çaktırmadan kasanın yerini sor, birazdan ben devreye gireceğim zaten." Dedi Savaş rahat bir sesle. Çünkü yaptıkları en kolay işlerden biride buydu. Ceren bir tepki vermedi.

Genç kadın, her ne kadar tiksinse de ellerini adamın boynunda dolaştırdı. "Galiba sana aşık oluyorum." Dedi adam gevşek bir sesle. Daha şimdiden ilaç etkisini göstermişti. İlacın amacı sadece onu kör kütük sarhoş etmekti.
Adam kadehte kalan içkiyi de kafasına diktikten sonra geri çekildi ve kemerini çıkarmaya başladı. Ceren ne yapacağını anladığında dişlerini sıktı. "Ne yapacağız?" Diye sordu saf bir sesle.

"Otur güzelim, biraz eğleneceğiz." Adam bunu söyledikten sonra, "Güzel, uzatmadan soruyorum, kasa nerede?"
Ceren oyundan sıkılmıştı. "Ya bu kadın benim idolüm, bak vallahi," dedi Ege heyecanla. Savaş ve Ömer göz devirirken, Ceren gülmemek için dudaklarını birbirine bastırdı.
"Böyle güzellikler yaşamamalı, anlamayacağımı mı sandın lan? Paramın ve hesaplarımın peşindesin. Ama şimdi burada eğleneceğimiz için söylememde bir sakınca yok değil mi? Benim bebeğim, evin bodrumunda. Orası emin ol dünyanın en iyi yeri." Dedi adam kemerini çıkartarak.