8. KREDİ KARTI

7.2K 434 188
                                    


Keyifli okumalar.

Aynadan kendime bakarken hazır olduğuma kesinlikle kanaat getirmiştim.

Nisa'nın dediğini yapıp bordo elbiseyi giymiştim. Zaten dolabımda birkaç tane elbise vardı ve en yenisi buydu. Saçımı düzleştirmiştim. Bu elbiseye uygun makyaj yapmıştım. Koyu kırmızı rujumu tazelerken ilk defa uzun zaman sonra kendime baktığım için mutluluk yaşıyordum. Ben süslenmeyi seven bir insandım fakat şartlar buna elvermiyordu. Buraya para kazanmaya gelmiştim fakat elimde hâlâ para yoktu. Paragöz olarak davranmayı kessen mi?

Siyah topuklu ayakkabılarımı giyip siyah küçük çantamı aldım. Derin bir nefes alıp odadan çıktım. Merdivenden inerken topuklularımın sesi sessiz evde yankılanıyordu.

Aşağı indiğimde koltukta oturan ve çok farklı bir Savaş gördüm. Saçları yana doğru özenli bir şekilde taranmıştı. Siyah bir takım elbise vardı. Üstündeki karamsarlığı alan tek şey, beyaz gömleğiydi.

(Talya&Savaş'ın kıyafetleri olarak düşünebilirsinizz

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

(Talya&Savaş'ın kıyafetleri olarak düşünebilirsinizz.)

Yavaşça ayağa kalktı. Bu sırada beni baştan aşağı süzüyordu. "Cazibemden etkilendiğini bu kadar belli etme patron." Dedim alayla. Bana daha önce dediği sözü geri ona çevirmiştim. Başarılı olduğumu düşünürken  yutkundu. "Tipim değilsin." Dedi ve arkasına dönüp kapıya doğru yürümeye başladı. Böyle bir cevap beklemediğim için şaşıran ben olmuştum ama beklemeden peşine takıldım.

"Sanki sen benim tipimsin, iki tane kas gösterdin diye senden hoşlanacağımı ya da aşık olacağımı mı sandın?" Dediğimde ikimizde dışarıya çıkmıştık. "Kasımdan etkilenmediysen daha güzel bir şey gösterebilirim." Dedi. "Allah aşkına neymiş o güzel şey, söylede bilelim." Dediğimde garaja doğru yürüyorduk.

"Tıbbi terimi neydi... He şöyle söyleyeyim, eşey üreme organı." Adımlarım durdu. O da durup bana döndü.

Birkaç saniye sonra kendime gelip dişlerimi sıktım, "Artık sıkıldım tamam mı? Böyle iğrenç ve sapıkça şakalarını başkasına sakla. Ve ben gelmiyorum." Diyerek ters yöne doğru yürüyecektim ki Savaş buna engel olup omuzlarımdan tuttu ve kendisine çevirdi.

"Aslında komik olan benim şakalarım değil, senin tepkilerin." Dedi. "Ne?" Dedim kaşlarımı çatıp. "Hiçbir şeyi söylenene kadar fesatça algılamıyorsun, söylenince de kızarıyorsun ya da utanıyorsun. Uzun zaman sonra böyle masum tepkilerle karşılaşmak hoşuma gitti o kadar. Başka bir amacım olsaydı çoktan gerçekleştirmiştim." Son cümle olmasaydı daha iyiydi be.

"Pekâlâ, bir daha amacın ne olursa olsun bana şaka yapmaya kalkışma patron. Yoksa seni öldürürüm." Dedim. Dudakları kıvrıldı, onun omzuna hafifçe çarpıp garajın açılan kapısından içeriye geçtim.  Burada tek araba olduğunu zannediyordum fakat durum hiç de öyle değildi.

Dolandırıcılar Çetesi Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin