Keyifli okumalar.
Beynimden vurulmuşa gibi dönerken Savaş devam etti. "Sikeyim böyle işi amına koyayım, seni deli gibi istiyorum işte!" Dedi ve beni bırakıp ellerini saçlarından geçirdi.
"İnanamıyorum." Diye mırıldandığım an Savaş tekrardan yanıma geldi. Fakat o an bir şey oldu. Dizlerim aniden işlevini yitirdi. Gözlerim kapandığında bilincimi kaybettiğimi, hatta daha doğrusu şoktan bayıldığımı anlamıştım.
"TALYA!" Savaş adımı bağırıp kafamı yere çarpmadan beni sıkıca tuttu. Etraftaki tüm sesler birbirine karışırken son duyduklarım bunlardı.SAVAŞ DEMİRHAN
Hastanenin koridorunda bir ileri bir geri gidip duruyordum. "Yeter amına koyayım dur artık, zaten kızın neden bayıldığını da söylemiyorsun! Başım döndü." Ömer'in sesiyle kendime gelip durdum ve boş koltuklardan birine oturdum.
Talya'ya aşk-ı ilan yaptığım için ve bu yüzden bayıldığını henüz hiç kimseye söylememiştim.
Ve kimseye de söylemeyi düşünmüyordum.
Stresle dizimi sallamaya başladım. Sonunda hislerimi kabullenmiştim, o kızın sayesinde bir kez daha kendimi keşfetmiştim. Her ne kadar ilk zamanlar da böyle fevri, kaba ve hırsız olduğu için onunla sürekli alay etmiş olsamda şu an durum buydu işte. Bir anda alay ettiğim kızın alay konusu olmuştum. O da sırf sevdiğim içindi.
Uyanınca ne tepki vereceğini çok merak ediyordum. Açıkçası en fazla ya tokat yerim ya da öpüşeceğimizi falan sanıyordum restorandayken. Fakat durum tahminimden de garip çıkmıştı. Her şeye rağmen bir şeyi biliyordum, Talya beni sevmiyordu. Her ne kadar kendimi artık ona karşı değiştirmeye çalışmış olsam da hâlâ beni sadece patronu olarak görüyordu. Ya da belki arkadaş. Ama sevmediği ve hoşlanmadığı kesindi. Bu yüzden ne yapacaktım bilmiyordum.
Bu hayata gelip bir kere seviyorduk ve ben, beni kendine aşık etmiş olan kadını bırakmaya hiç niyetim yoktu.
Bir de Amerika işi çıkmıştı. Çok mutlu olmuştu fakat gidecek olması... Neyse, bunu daha sonra düşünürdüm. Şimdi en önemli konu Talya'nın uyanmasıydı. "Ulan piç Savaşko, senin mekândan yediği şeylerden zehirlendi kesin Taliya." Ege'nin sesini duyduğum halde duymazdan gelip cevap vermedim. O hâlâ söylenmeye devam ederken Talya'nın yattığı odadan hemşire çıktı. Ben dahil herkes ayağa kalkarken, "hastamız uyandı, onu görebilirsiniz. Fakat..." Deyip sustu. "Fakat ne?" Dedi Nisa sabırsızca. "Savaş kim aranızda?" Diye sordu hemşire. Ege beni gösterdi. Duyacağım şeyden yavaşça tedirgin olmaya başlamışken, "Talya hanım sizi şu anlık görmek istemiyormuş. Diğerleri içeriye girebilir, geçmiş olsun." Diyerek yanımdan geçip gitti. Yutkunamadığımı hissettim. Çok mu ileri gitmiştim hislerimi söyleyerek?
Kızlar içeriye tek tek girdi. Barış yanıma gelip omuzuma dokundu. "Boş ver, kendini üzmeye değmez abi. Her ne yaptın bilmiyorum ama kadınlar böyledir. Neyse gideyim de şu çitayı göreyim." Diyerek o da içeriye girdi. "Bu niye ikide bir çita diyor amına koyayım? Neyse Savaşko, senin bir boklar yaptığını biliyordum. Bekle sen, Taliya'yla muhteşem bir dedikodunu yapacağız." Dedi ve odaya girdi. Son olarak Ömer, "doğru söyle, açıldın mı ona?" Diye sordu. Gözlerimi istemsizce kaçırırken, "Buna güleceğim ama sonra. Artık kazanman gereken bir kadın var. Şimdi git ve her boka çalışan aklını biraz da bunun için harca." Dedi ve dostça omzuma dokunup gitti.
Derin bir nefes verip odanın camından baktım fakat hâlâ perdeler kapalıydı. Daha fazla burada kalmayıp hastaneden yavaşça çıktım. Bir sigara yakıp, başımı karanlık gökyüzüne kaldırdım. Kendime onu sevmeye izin verdiğim için hata mı etmiştim?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dolandırıcılar Çetesi
Actie❦︎Tamamlandı❦︎ Profesyonel bir dolandırıcı çetesi düşünün. Onlar 4 kişiydiler, Suçlu, zeki, kurnaz ve hilekârlar. Ya olmadık bir zamanda aralarına manyak, çılgın ve deli dolu birisi katılırsa... Çetenin eğlence kaynağı ve hackeri Ege Karatuna. ☁︎ Di...