Keyifli okumalar.
Alt dudağımı dişleyerek aniden verdiğim kararın doğruluğunu sorguladım.
Keşke o an gaza gelip Savaş'la el sıkışmasaydım, en azından akşama kadar sakin kafayla düşünme şansım olurdu. Şimdi ise odamda oturmuş kara kara düşünüyordum.
Kapı tıktıklandığında irkilip kendime geldim. "Gel." Diye seslendiğim sırada içeriye Ceren girdi. Eve geri dönmüşlerdi. Ayrıca gözleri kızarıktı. Yani ağlamış olduğu çok belliydi. Kapıyı kapatıp yere, yanıma çöktü. Benim gibi sırtını yatağa yasladı. "Kötü bir gün geçirdik." Diye mırıldandı."Katılıyorum." Dedim bende. "Savaş'la sahte bir evlilik yapmayı göze alıyor musun?" Diyerek başını bana çevirdi. Dizlerimi kendime çekerken, "Kararımı söyledim ama şu an hiçbir şeyden emin değilim ve bu huyumdam nefret ediyorum." Dedim.
Kafasını yaslayıp gözlerini kapattı. "Anlatmıştır herhalde bir şeyleri değil mi?" Dedi. "Sizin neden gittiğinizi evet," diye cevap verdim. Burukça gülümseyip gözlerini açtı. "Hem evet hem de hayır. Ondan bahsetmiyorum, seninle neden sahte evlilik yapmak istediğini merak ediyor musun?" Dediğinde tereddütlü bir ifadeyle, "Dolandırıcılar çetesinin dağılmasının önlemek ve babasının yanına gidip zorla evlenmek istemediği için?" Diye cevap verdim. Başını onaylar gibi yavaşca salladı."Bu da doğru fakat fotoğraflarda öpüştüğü kişi sen olmasaydın böyle bir şey olabilir miydi sence?" Dediğinde kaşlarım hafifçe çatıldı. "Ne demek istiyorsun? Şu an beynim durmuş durumda, salak gibi hissediyorum." Dediğimde bu sefer samimice güldü. "O beyin sayesinde tıp kazandın kızım sen, salak falan değilsin." Eh, bu durumda haklıydı...
Bende güldüğümde saniyeler sonra, "Savaş eğer isteseydi bir sürü yol bulabilirdi. Tabii karşımda senin yerinde başkası olsaydı. Sana karşı neden bu kadar garip ve farklı davrandığını fark ettin mi? O ve sen hariç herkesin fark ettiğine eminim. İlk zamanlarda normaldi ama git gide sana çekilmeye başladığını düşünüyorum açıkçası. Mesela evlenmek zorundaysa neden sahte evlilikte beni ya da başka birini tercih etmedi sence? O fotoğrafta sen olduğun bile çok belli değildi, dediğim gibi bir sürü çıkış varken..." İstemsizce sözünü kestim. "Öyle bir şey yok, olamaz."
"Pekâlâ bu konuda kimsenin üstüne gitmek istemiyorum, yani Savaş konusu kapanmıştır. Evliliğe dönelim, Savaş bize her şeyi itiraf ettiğinde artık onunla ilgili ne varsa araştırmamıza da izin verdi. Ege de gider gitmez her şeyini araştırdı. Zaten kardeşi Barış ve Aslı'nın sevgili olma olayını pek anlayamıyorum, yani çok garip. Bir de neden Nevin ablanın olayını onlar bilirken biz bilmiyorduk? Of her neyse işte, babası çok katı ve sert bir adama benziyor, en azından röportajlarda öyleydi. Hiçbir şeye inanamıyorum bugün." Dedi ve oflayarak sustu. İnan bende anlamıyorum.
"Sence onun ölmesi gerçekten Savaş'ın suçu muydu? Bencil davrandığı için." Dediğimde bana çevirdi koyu kahverengi gözlerini. "Bir yandan evet, bir yandan hayır. Orada ne yaşandığını Savaş hariç hiçbirimiz bilemeyiz. O yüzden pek bilemiyorum yani bunun cevabını." Dedi. "O halde Savaş'ı neden suçluyorsunuz ve onunla konuşmuyorsunuz ki?" Diye sordum bu sefer. "Nevin ablayı çok seviyordum, ölmesi bende çok büyük bir etki yarattı. Biz Nevin ablayı nişancılar tarafından vurulduğunu ve Savaş'ın o an oradan olup onu çıkarmaya çalışması fakat çoktan hayata gözlerini yummuş olduğunu biliyorduk. Bu hikayede bugün öğrendiğimize göre tek değişik yer Savaş'ın yanında olmamasıymış. Kendini tehlikeye atmamak için oradan kaçmış! Ayrıca diğer bir konu ise bize bunu başından neden söylemedi? En azından aylardır saklamayıp bugün söylemeseydi başında daha farklı bir tepki verebilirdim. En azından pişman olduğunu görürdüm ve belki affederdim. Ama şimdi? Bugüne kadar bize söylememesi pişman olmadığını gösteriyor sayılmaz mı?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dolandırıcılar Çetesi
Acción❦︎Tamamlandı❦︎ Profesyonel bir dolandırıcı çetesi düşünün. Onlar 4 kişiydiler, Suçlu, zeki, kurnaz ve hilekârlar. Ya olmadık bir zamanda aralarına manyak, çılgın ve deli dolu birisi katılırsa... Çetenin eğlence kaynağı ve hackeri Ege Karatuna. ☁︎ Di...